Her şey tekrar başa sarıyor Jeongin. Her şey tekrar başa sarıyor, tıpkı iki yıl önceki gibi.
O hastane odasından çıkalı iki yıl oldu Jeongin. Şimdi ise tekrar girmenin eşiğindesin. İstemiyorum Jeongin. Tekrarlansın istemiyorum.
Sadece nefes almak için bir makineye bağlanmanı, beni tekrar bırakmanı istemiyorum.
Parmaklarımı saçlarıma geçirip saatlerce ağladığımı hatırlıyorum. Her an sana bir şey olacak korkusuyla titrememi hatırlıyorum. Beyaz teninin aldığı sarı rengi, yıldızları kıskandıracak kadar güzel ve parlak gözlerinin sönüklüğünü hatırlıyorum.
Günlerce beklediğim hastane koridorunun kokusunu, o duvarların acımasızlığını hatırlıyorum.
Şimdi karşımdasın Jeongin. Ellerin titriyor, annem ve babam konuşurken sen tek kelime etmiyorsun. Göğsünün nasıl hızlı kalkıp indiğini görebiliyorum. Aynı düşünceler içerisindeyiz belki de. Aynı çukura beraber düşmüşüz.
Bir süre sonra yerinden kalktığında ben de peşinden geldim. Seninle konuşabilmek için fırsat kolluyordum.
"İyi misin? İlaçlarını aldın, öyle değil mi?"
Başını salladın.
"Beraber uyuyabilir miyiz?"
Söylediğinle dudaklarımı birbirine bastırıp gözlerimle gülümsedikten sonra, yanına gelip başını dizimin üzerine aldım. Saçlarını okşamaya başladım, şimdi kalbinin çırpınışlarını bedenimde hissedebiliyordum.
"Korkmuyorsun."
"Korkmuyorum."
"Hiçbir şey olmayacak Jeongin. Yanındayım."
"Biliyorum, onun için rahatım. Ama,"
Sertçe yutkunup saçlarını hafifçe okşamaya devam ettim.
"Oraya tekrar girersem çıkmak için çabalayacağımı düşünmüyorum."
Duyduğumla sarsılmıştım. Bir an ne diyeceğimi şaşırsam da tekrar yutkunup konuşmaya başladım.
"Oraya beraber girip beraber çıkacağız. Seni asla yalnız bırakmayacağım."
"Şimdi uyuyalım olur mu?"
Yerinden kalkıp ışığı kapattıktan sonra, yanıma sokulup kollarını bedenime doladın.
"Hyunjin?"
"Efendim Jeongin?"
Sesimin titremesine engel olamamıştım. Dudaklarımı birbirine bastırdım, anlamamış olmanı umuyordum.
"Beni bırakmayacaksın değil mi?"
"Bırakmayacağım."
Bırakmayacağım güzelim. Bırakmayacağım bir tanem.
Ne olursa olsun güzel ellerini bırakmayacağım sevgilim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
disfruto, hyunin.
Losoweseninle baş başa olup gülümsetmek büyüleyici geliyor. [!!angst.]