Felix
Galiba sonunda levanter asi bir şeytandan kurtuluyordu. Tamam birbirimize gıcıkta olsak arkadaşım hakkında böyle düşünmem yanlıştı. En son kızıl cadı sevgili arkadaşımı dövmek için gelmişti. Minho artık ne yaptıysa onu fazlasıyla kızdırmıştı. Eminim ki hak edecek birşeyler yapmıştı. Sonuç Minho'nun kafasından bir darbe alması olmuştu. Şimdi ise hastanede onu bekliyorduk zavallı mione biraz fazla abarttığı için vicdan azabı çekiyordu.
"Nerede kaldı bu şeytan niye çıkmadı hala, ay yoksa öldürdüm mü onu"
"Yok kötüye birşey olmaz çıkar birazdan"
Benim rahatlığıma oldukça şaşırmış gözüküyordu. Bu kız levanter'da olduğunu unutuyordu ya da Minhon'un bir şeytan olduğunu
"Ona kesinlikle iyi bakmalıyım bu benim yüzümden oldu belkide beyin kanaması geçirdi "
Bak tabi sen minho'da sana baksın bir güzel, bu kız çok saftı umarım Minho bu kızla oyun oynamaz yoksa üzülen taraf yine cadı olurdu. Sonunda işini bitiren hemşire çıkar çıkmaz odaya girmiştim. Galiba cadı minho'ya bakma konusunda ciddiydi. Eve kadar bize eşlik etmişti ve şimdi de minho'yla ilgileniyordu. Ben ise kusmak istemediğim için telefona bakmaya başladım.
***
Taehyun
İçimde kötü bir his vardı. Sanki olmak üzere olan birşeyi önceden hissediyor gibiydim. Önceden benden her fırsatta kaçmaya çalışan beomgyu şimdi bana yakın olup benimle konuşmaya çalışıyordu. Emma'ya gelirsek jisung hakkında elinde olmadan güven sorunu yaşadığından bahsetmişti. Bugünü beraber iki best olarak benim evimde geçirmek istemiştik. Uzun zamandır ailemden ayrı yaşıyordum bunun sebebi tamamen böyle daha rahat hissetmemdi. Çok geçmeden Emma ile yataklara geçmiştik. Evime her geldiğinde kaldığı bir oda vardı oraya geçmişti. biraz telefona baktıktan sonra uyumaya karar vermiştim. Uykuya daldıktan ne kadar süre sonra bilmiyorum ama ağlama sesleri ile uyanmıştım. Yataktan kalkıp emma'nın olduğu odaya girmiştim. Sanırım o bir kabus görüyordu. Birkaç kez ona seslendim.
"Emma, uyan hadi bak geçti kabus gördün sadece"
Hemen yanı başında duran suyu ona uzattım. Biraz sakinleşmişti.
"Ne gördün bu kadar"
"T-taehyun benim..."
"Evet senin?"
"Biri vardı tam hatırlayamıyorum ama kanatlarım onları çalıyordu ve, ve canımı çok yakmıştı."
Gerçekten de kötü bir kabus görmüştü ve hala etkisindeydi. İyi gelmesi için onu kendime çekip sarıldım.
***
Hyunjin
Kulaklarımı takmış resim çiziyordum. Çok güzel bir şekilde kendimi evrenden birazda olsa soyutlanmış hissediyordum. Ne zamana kadar mı?, Tabiki sarang'ın çığlığını duyana kadar tanrı aşkına kulağımda kulaklık sarang'ın tiz çığlığını yine de duymuştum. Koştura koştura gelmiş yatağımın üstüne çıkmıştı. Korkmuş görünüyordu.
"Hyunjin!!"
"Hyunjin değil abi diyeceksin ve niye çığlık atıyorsun sarang, yatağımdan da inersen sevinirim"
"Sana asla abi demen ve dışarıda kurt var o gitmeden yatağından da inmem"
"Kurt?, Miroh olmalı o benim kurdum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
saklı dünyamız {SKZ, TXT}
FanfictionSTRAY KİDS, TXT karakterlerin en fantastik şekilde anlatıldığı bir saklı Dünya jisung: zombi hyunjin: wampir yeonjun: karanlık güçler Minho: şeytan jeongin: delta Felix: telepatik güçler büyücü kendi arzuları için başkasını kullanmak isterken h...