impulsive / de ligt

Antrenman

Sabah Oriana'nın aşağıdan bana bağırmasıyla uyanmıştım.

Sonrasında abim kapımın kenarına yaslanıp "Hala sinirli, ondan bir an önce gelsen iyi olur." demişti.

Oflayarak kalkıp altıma siyah bir eşofman, üstüne de kırmızı bir crop giyip aşağıya inmiştim.

Oriana aşağıda kahvaltı hazırlıyordu. Bu arada abimin antrenmanına da daha iki saat vardı.

Bugün sabah erken olmamalıydı antrenmanları.

Mutfağa girdiğimde çeşmenin yanına gidip yüzümü yıkarken Oriana gelip beni kapıdan banyoya doğru yönlendirip,

_Burası banyo değil Olivia. Burada yüzünü yıkamamalısın.
_Ya alt tarafı yüz yıkadım. Abartılacak bir şey yok ya?
_Gözlerindeki şibiller ve diğer her şey yıkadığım malzemelerin içine girecek, diyerek ittiriyordu.

Banyoya girdikten sonra dişlerimi fırçalamıştım. Sonrasında da Oriana'nın aşağıda bıraktığı eşyalara yüzümü yıkayıp salona geçmiştim.

Paulo ayaklarını sehpaya uzatmış spor haberi izliyordu.

Arkasından geldiğim için beni daha fark etmemişti.

_Hadi ama. Bunlar inan mı ya? Bir şeyler sallamak bu kadar kolay olamaz, dediğinde ekrandaki habere dikkat etmiştim.

Haberde o gün asansörde gördüğüm kızlardan biri açık açık De Ligt'ın sevgilisiymiş gibi davranıyordu.

Ekranda kızın hikayesine koyduğu şeyler vardı. Ama bunların hiçbiri gerçek değildi.

En azından abimin dediğine göre yoktu sevgilisi.

Bu sırada abimin karşısına geçip "Hadi gel kahvaltı hazır olmuştur" deyip mutfağa çağırmıştım.

İçeri girdiğimizde adanın sandalyelerine oturup Oriana'nın kalan son şeyleri getirmesini beklemiştik başlamak için.

Oriana oturduğunda abimi geçiştirmesinden hala kızgın olduğu belliydi.

Sonra abim beni bile şokta bırakan o cümleleri kurdu.

_Ori bak biliyorum, benim için endişeleniyorsun ama bazen eğlenmek istiyorum. Sonrasında yakındığımı da biliyorum ama o keyfi yaşarken öyle değil. Tabi bu bir bahane olamaz ama sen haklısın.

Abimin böyle cümleler kurabildiğini birkaç kez anlatmıştı Ori ama tanık olduğum en fazla dördüncü zamandır.

_O yüzden kendimi affettirmek için bu akşam seni yemeğe çıkarak istiyorum, dediğinde Ori de şaşkınlığını gizlemeye çalışıyordu.

Sonra abim bana dönüp "Yani istersen sen de gelebilirsin Olivia" dediğinde kafamı iki yana sallayarak "Yok ikiniz gidin güzel zaman geçirin. Hem Ori bir kaç gündür de yoktu. Özlem giderirsiniz." demiştim.

Sonrasında hemen ekledim "İsterseniz ben bu akşam gideyim bir arkadaşlarımda kalayım..." derken Oriana gözlerini pörtletip bana baktığında kafamı öne eğmiştim ve "Sadece şaka yaptım . Aman sanki" dediğinde Dybala aşağıdan ayağıma vurmuştu.

Artık sustuğumda hep beraber güzel bir sohbet eşliğinde kahvaltıyı bitirmiştik.

En sonunda abim antrenman için evden çıktığında bizde Oriana ile kahve yapıp dışarıda oturuyorduk.

_E anlat bakalım ben yokken başka neler oldu?
_Ya aslında şeyi anlatabilirim sana.
_Neyi mesela?
_Bak şimdi. Ben abimin yanına giderken asansörde iki kızla beraber yukarıya çıktık. Benim arkam onlara dönüktü ondan yüzümü görmemişlerdi. İkisi de saçmaladı işte. Biri Dybala'yı gözüne kestirmiş ama sonra araştırma yapıp sevgilisi olduğunu öğrenince De Ligt'a göz koymuştu. Sonra yanındaki de birilerine göz koymuştu tabi ama sonuç olarak ikisi de paragözün teki. Her neyse daha asıl yere bile gelmedik. Bu kızlardan biri De Ligt'ın yanına gelmeye yeltenmişti. Ben de fark edince direk De Ligt'ı dansa pistine çıkardım. Tabi o ilk başta anlamadı ama sonra oturduktan sonra açıkladım. Bu sabah da abim haberleri izlerken gördüm. KIz çocuğu sevgilisiymiş gibi paylaşıyormuş falan. Abim baya üzüldü.