#39.Bölüm: Sarılırsın rüzgarla bana

104 21 4
                                    

Keyifli okumalar dilerim!

Lütfen ama lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin. 🖤



🐚

Saudade, Son Dans

🐚


Zambak çiçeğinin anlatımıyla,

Ama bazen sevgi de kurtarır
insanı, yazıyordu bakışlarımın kesiştiği günlüğümün ilk sayfasında.
Ne olduğunu, ne düşündüğümü ya da
ne hissettiğimi hiç hatırlamıyordum
bu cümleyi ilk sayfaya yazarken
ama gerçekten de öyleydi. Sevgi
bazen kurtarırdı insanı. Ama bazen.
Keşke hep kurtarabilseydi. İşte
o zaman sevdiklerimizi gerçekten
de kurtarabilirdik.

Saat 11.30'du ve sabah erkenden uyanmıştım testlerim için. Neyse
ki erken bitmişlerdi ve eğer Kuvars gelirse bu anlarımı görmemiş
olacaktı. Görsün istemiyordum.
Hatta duymasını bile istemiyordum çünkü her şey Lizge'yi hatırlatacaktı.
Onu düşünecekti. Tıpkı benim yaptığım gibi.

Hastane odamdaki yatağımda
bağdaş kurmuş öylece günlüğüme
bakınıyordum. Yazı yazan birisi değildim pek. Bazen sıkılınca
yazdığım olurdu sadece o kadar. Ancak zaman geçtikte yazı yazma isteğim ağır basmaya başlıyordu
ve bu içimi burkuyordu. Buna
gerek kalsın istemiyordum.

Telefonuma mesaj gelmesiyle
uzanıp aldım ve merakla baktım mesaja.

Gönderen: Kuvars'ım,
Günaydın. Bahçeye gel güzel kız :)

Şaşkınlıkla ekrana baktım.
Gerçekten de gelmişti. Gelmişti
ve aşağıdaydı. Günlüğümü
masanın üzerine bırakıp telefonumu aldım ve yatağımdan inip parmak arası olan beyaz terliklerimi
giydim. Burası artık evim gibiydi
ve rahat rahat dolanmaktan geri kalmıyordum. En azından bu
konuda rahattım.

Odadan çabucak çıkıp asansöre bindim ve giriş katın numarasına bastım. Yine heyecanlanmıştım
ve bu durum hep böyle devam
edecekti sanırım. Saat başı mesajlaşmamıza rağmen her
mesaj attığında bile heyecanlanıyordum. Onu canlı
olarak görecekken nasıl heyecanlanmadan durabilirdim ki?

Gözlerim aynadan yansıyan
bedenime kaydığında omzumdan
bir karış yukarıda olan sarı
saçlarımı istemsizce düzelttim.
Bir diğer yandan kıyafetlerime
bakınıp duruyordum ve üşenmesem geri dönüp başka bir şey giyecek gibiydim. Saçmalıyordum. Hastanedeydim. Altımdaki beyaz
şort ve üstümdeki lila renkli tişört yeterliydi.

Asansörün açılmasıyla hızla ve heyecanla çıkıp çıkışa yöneldim.
Bir yandan ise nefes nefese
kalmamak için fazla efor harcamamaya çalışıyordum ama
onu karşımda gördüğüm an zaten nefesim yine kesilecekti büyük bir ihtimalle. En azından acı yerine saf
bir heyecan yüzünden çekecektim
bu durumu bu sefer. O yüzden üzülmezdim.

Merdivenlerden inip bahçeye
merakla baktım. Etraf hasta
insanlarla ve onların ziyaretçileriyle doluydu. Ziyaretçisi olmayanlarla
ise genelde hep hemşireler ilgilenirdi.

Siyah BeyazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin