#35.Bölüm: Papatyalar kadar çok

104 24 2
                                    

Keyifli okumalar dilerim!

Lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin. 🖤

*
Saudade, Beni Unutma.
*

🌼



Lizge'nin yazdığı
mavi günlük
sayfaları.

03.03.2020, Salı. 01.38

Ne yazacağımı pek bilmiyorum aslında. Hatta ne hissedeceğimi,
ne yapacağımı da. Hâlâ nefes
aldığım için gülümsemeli miydim?

Korkuyorum. Çok korkuyorum.
Akciğerlerimi kaplayan bu hastalıktan. Saatler geçti, doktorumun karşıma geçip de
bana akciğer kanseri tanısı
koymasının ardından. Ne
yapacağımı bilmiyorum. Nasıl
devam edeceğimi, ne hissedeceğimi. Sadece korktuğumu biliyorum.
Bu hayattan erken kopmaktan,
bu hayatı erken terk etmekten. Yaşamaya seviyorum ben.
Hayat dolu olmayı, ufacık şeylerle bile gülebilmeyi. Gerçekten...

Fakat şimdi ne yapmam
gerektiğini bilmiyorum. Kanser
de neyin nesi, ben çok iyiyim
demek istiyorum. Ama değilmişim. Bazen sesli olarak söylenilenler yanıltıyormuş demek ki insanı.
Bunu bugün fark ettim,
doktorumun bana kanser
olduğumu söylemesinin hemen ardından tam da ben iyiyim, demek isterken. Ama diyememişken.

Korkularımın en büyük sebebi kendimden çok Kuvars'ı hatırlamamla sardı bedenimi.
Ya onda da varsa bu hastalık?
Yoktur değil mi? Lütfen olmasın. Çünkü o, benim aksime hayata
karşı o kadar da ışıltılı gözlerle bakmıyor. Ama ben biliyorum,
bir gün bakacak. Ve o gün gelene kadar benim bugün hissettiğim duyguları hissetsin istemiyorum. Çünkü o savaşmaz. Bırakır
kendisini. Mücadeleci değil.

Bu huyunu hiç sevmiyorum.
Bana abilik taslıyor ama bence
ben ondan daha büyüğüm.
Bunları ona söylesem kesin bir
on yıl trip atar bana.
Umursamazmış
gibi davranıyor ama pek
yemiyorum. Hâlâ farkında değil
onu çok çok sevdiğimi.
İkizim gerçekten de salak galiba. Neyse ki bir yerleri kurcalama
huyu yok da bu yazdıklarımı
görmez. Yoksa bir de salak dedim
diye uzaklaşır kesin benden.

Gözlerimden yaşlar akıyor
sanırım. Aslında ağlamayı pek sevmem ben. Zaten ağlayınca çirkinleşiyorum, yüzüm kızarıyor hemen. O yüzden ağlamamalıyım. Ama ağlamadan nasıl duracağım
ki? Korkuyorum. İyileşirim
değil mi? İyileşmek istiyorum
çünkü ben. Aklımda belirenleri yazamıyorum kolay kolay,
ukala ikizimin aksine o kadar da edebi bir tarafım yok galiba. Haklıymış şiirlerime kötü kötü bakmakta. Gerçi, inadıma da
yapıyor olabilir. Bazen uyuzluğu tutuyor ve beni dinlemiyormuş
gibi davranıyor. Hiç de yemiyorum ama. Beceremiyor benden
gizlenmeyi. Hâlâ inanmıyor
ikizlerin birbirlerini gerçekten
de hissedebildiğine. Artık inansın istemiyorum zaten. Hissetmesin.
Mutlu olsun o. Uzaklarda.
Ayrıca belli etmemeye çalışsada
beni sevdiğini biliyorum. Hem sevilmeyecek kardeş miyim ben?
Benden daha iyisini bulamaz
zaten.

Siyah BeyazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin