18. BÖLÜM

26.8K 1.4K 436
                                    

İyi okumalar. :)

———

Alışveriş merkezine geldiğimizde Mert Ali arabayı otoparka park etmişti. Arabadan inip Ömer Çağan'ın çantasını sırtıma alırken Mert Ali bagajdan bebek arabasını çıkarıyordu.

Ömer Çağan'ı bebek arabasına koyup birlikte merkezin içine doğru yürüdük.

Buraya daha önce gelmiştim ama çok gezdiğim söylenemezdi. O yüzden ilk defa gezeceğim diyebilirdim.

Güvenlik kontrolünden geçip üst kata çıktığımızda bir sürü mağazanın olduğu bir kattaydık. Her türden mağaza vardı.

Gözüme bebek mağazası takıldığında ilk işimiz orayı gezmek olabilirdi.

Mert Ali'ye baktığımda onun da o tarafa baktığını gördüm.

"Ömer Çağan'a bir şeyler bakalım önce, olur mu?" dediğinde direkt onaylamıştım ve o mağazaya yürütmüştük.

Yaz geliyordu ve yazın rahat edeceği kıyafetler alabilirdik birkaç tane. Zaten kendisi büyüdüğü için çoğu kıyafeti küçük gelmeye başlamıştı.

Mağazaya girdiğimizde görevli bir kız yanımıza gelmiş bizi karşılamıştı. Ne baktığımızı sorduğundaysa Mert Ali kibarca görevliye gerek olmadığını, bizim bakacağımızı söylemişti.

Aslında ben de görevlilerin yanımda olmasını hiç istemezdim. Elim ayağıma dolaşırdı. O yüzden kızın da bu isteğimizi gayet doğal bir şekilde karşılamasıyla içim rahatlamıştı.

Mert Ali yanımda bebek arabasıyla gezerken bende askılardaki birbirinden güzel bebek kıyafetlerine bakıyordum.

Yanından geçtiğimiz kıyafetler kız bebekler içindi ama onlar da o kadar tatlıydı ki, bir de kız bebek sevmek istemiştim.

Daha sonra erkek bebekler için olan reyona geldiğimizde gözlerim direkt altlı üstlü takımlara gitmişti.

Pantolonlu, şortlu bir sürü takım vardı. Elime sütlü kahve tonlarında şortlu bir takım aldığımda Mert Ali'ye gösterdim.

Kısa kollu tişörtün altında askılı bir şort vardı ve renkleri çok güzeldi.

Mert Ali de beğenmiş olacak ki yanıma gelip Ömer Çağan'ın bedenine olacak takımı askıdan alıp bebek arabasının üstüne koymuştu.

"Yaz geliyor artık, bugün biraz alalım daha sonra genel bir alışverişe çıkarız." dedi.

"Olur." deyip takımlara bakmaya devam ettim.

Birkaç tane daha böyle takım alıp birkaç tane de tişört ve pantolon almıştık. Aslında bunlar bile yeterdi, zaten sürekli büyüdüğü için çok bile gelirdi.

Mert Ali aldıklarımızı kasada öderken bende Ömer Çağan'la onu bekliyordum.

Elindeki poşetlerle geldiğinde poşetleri bebek arabasının koluna astık. Mert Ali tekrar arabayı benden aldığında birlikte yürüyorduk.

Akşam saatleri olmasına rağmen merkez yine de kalabalıktı.

"İstediğin, ihtiyacın olan bir şey var mı?" diyen Mert Ali'ye döndüm.

"Yok hayır." dediğimde başıyla onaylamıştı.

Önünden geçtiğimiz bir giyim mağazasına doğru yürürken "Buraya da girelim." demişti.

Onu takip edip peşinden mağazaya girdiğimde birbirinden şık kıyafetler vardı yine.

Ben Mert Ali'nin kendisine bir şeyler bakacağını düşünürken o kadın reyonuna yürümüştü.

KÜÇÜK BİR CAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin