4. BÖLÜM 《 UÇURUM KENARINDA ÖLÜM 》

5 0 0
                                    

Şarkımız:
Koray Avcı - Sen Benden Gittin Gideli

Keyifli okumalar çiçeklerim:)
Instagram:
•ssevilay.karaa
•1kitapta1dunya

Hızlı hızlı yürümekten kalbi sıkışan Burcu, ambulansın yanına gelmişti. Tam Aysel Teyzenin evine doğru giderken; kapıdan sedyeyle çıkan 4 görevliyi ve Aysel Teyzeyi gördü. Burcu hemen gözlerini sedyeye dikti. " Aysel Teyze sapasağlam ayaktaysa ve gözleri ağlamaktan şişmişse kime ne olmuş olabilir ki? " diye düşündü bir an. Apartmanın kahverengi, dar kapısından çıkan görevlilerin, gözlerinin içine baktı. Sedye de yatanı görememişti.

İçini soğuk bir korku kapladı. Alper geldi hemen aklına, evde tek olduğu düşüncesi tedirgin etmişti Burcu'yu. Oğlunun yanına gitmek için can atıyordu resmen. Kapının dar olması görevlilerin işini zorlaştırıyordu. Daha ağır adımlarla kapıdan çıkmak zorunda kalmışlardı. Burcu ise " şu kapıdan bir geçselerde yavruma bakayım 2 dk " diyordu içinden.

Burcu kapıdan çıkan Aysel Teyzeye " ne oldu Aysel Teyze? " sorusunu sormayı unutmadı. Tam o sırada sedyede yatan o minik neden ilişti gözüne. Mavi tişörtü bir anda kırmızıyla karışmış olan o çocuğu gördü. Minik elleri, zayıf vücudu, siyah saçları...

Kan fışkırdı bir anda gözlerine. Neye uğradığını şaşırdı sedyede yatanın Alper olduğunu görünce. Yüreğine aynı sancı tekrar vurmuştu. Aynı alev, aynı acı. Bir çığlık yükseldi: " Oğlum!! Alper!!Hayır! Haayır!! Bu sen olamazsın! Alper!!! Bu sen değilsin Alper!! Ne oldu sana? Oğlum uyan!!! Uyansana!!!  Şaka mı bu? Bak hiç komik değil hadi!! Sen niye orada yatıyorsun? Uyansanaaa!! Alper..." yüreği yanan bir anne çığlığıydı bu.

Elleri ile Alper'in buz gibi ellerini kavradı. Aynı sesler, aynı acı. Gözlerinden peşpeşe yaşlar süzülüyor, nefesi daralıyordu. Boğazı kördüğüm olmuştu sanki, yutkunamıyordu bile. Gitgide gücünü kaybediyor, yüreğinde ki alev harlanıyordu. Canı yanıyordu, bu hayatta ki tek varlığını öyle görünce kalbine ok saplanmıştı sanki. Hayatını adadığı tek kişi şuan gözleri kapalı, çok kan kaybetmiş, bilinçsizce bir sedyede yatıyordu.

Yüreğinde ki acının tarifi bile yoktu. Her acının üstesinden gelmişti evelallah. Ama bu acı bambaşkaydı. Baskülü yoktu ki acının nerden bilsin ki başkaları? Beraber atlatmışlardı herşeyi, beraber gülüp, eğlenmişlerdi. Şimdi tek başına ne yapardı Burcu? Daha önce hiç Alper'siz yaşamadı, artık o giderse zaten yaşayamazdı.

Alper'i ambulansa taşıyorlardı, Burcu ise çığlıklarıyla etrafına toplanan kişilerin yüreğine dokunuyordu.
Acı bir dokunuş...

Burcu'da ambulansa binmek üzereydi ki, acemi görevli onu durdurdu. " Hanımefendi! Lütfen geri çekilin! Siz binemezsiniz! " diyerek tatlı bir dille Burcu'yu ikna etmeye çalıştı. " Ne demek binemezsiniz? Ne demek binemezsiniz ya? Annesiyim ben onun!! Oğlumu götürüyorsunuz ve benden gelmememi istiyorsunuz öyle mi? İçim yanıyor benim içim! Geleceğim, ben oğlunu bırakamam!! " diyerek öfkeli bir şekilde acemi görevliye bağırarak, ambulansa binmeye çalıştı.

Görevli ise " bakın hanımefendi, tamam acınızı anlıyorum ama ambulansa hiçbir şekilde hasta yakınını alamıyoruz. Lütfen zorluk çıkarmayın! " dedi daha tok bir sesle. Burcu duydukları karşısında bir kez daha yıkıldı. Ambulansın kapıları kapanmak üzereydi. " lütfen bakın rica ediyorum geleyim bende. Oğlum benim orada yatan! Lütfen! Alper, Alper!! Oğlum..." dedi hıçkıra hıçkıra ağlayarak. Bu acı karşısında tüm gücünü kaybetti. Dizleri iki büklüm oldu ve bir anda yere çöktü.

Kapılar kapandı ve ambulans hızlı bir şekilde, hastaneye doğru yol aldı. Burcu yere çökmüş, Aysel Teyze ise Burcu'nun yanında ona destek olmak için elinden geleni yapıyordu. Burcu,  " ben bu acıyı yaşayacağıma ölseydim daha iyiydi! Allahım yavruma birşey olursa benimde canı al! " dedi titreyen ve yanan boğazından çıkan bir sesle.

ELEM  (Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin