King and Slave -JiKook ✓

12

Sonunda ben yalvarmadan sınır doldu şükür🤲🏻

Yeni sınır 50 oy +100 yorum

"Efendim lütfen soğan suyunu için. Kralımız özellikle tembihledi." Jimin önünde kokusuna dahi dayanamadığı sıvıya baktı.

Günlerdir  yemediği şey kalmamıştı. Bulgur pilavı, rezene çayı, dereotu, incir, ceviz... Şifacı ne dediyse misliyle yapıyordu fakat haşlanmış soğan suyu?

"Bunun yerine tekrar rezene içeyim? İkisi de arttırıyor sonuçta."

"Efendim kesin emir var. Zaten birazdan kralımız gelecek. Eğer içmezseniz nasıl hesap veririz?"

"Ben veririm... Ama yine de içeyim. Hesap vermekten korktuğuma değil, maksat yavrum iyi beslensin." Jimin bir an, sadace küçük bir an içmemeyi ve Jungkook'u buna ikna edebileceğini düşünmüştü fakat anında bundan vazgeçti. Alfasının özellikle yavrularıyla ilgili konuda ne kadar katı olduğunu biliyordu, karşı çıkmayı göze alamazdı.

"Kral Jeon Jungkook!" Muhafızın gür sesiyle iğrendiği sıvıyı bir dikişte bitirip ayağa kalktı.

Midesi anında bulanmaya başlamış öğürmemek için kendini tutmaya çalışsa da başaramamıştı.

"Anladığım kadarıyla soğan suyu içilmiş..." Jungkook keyifle omegasına yaklaştığında Jimin birkaç adım geri çekildi.

"Şu an iğrenç kokuyorum."

"Soğan severim ben." Jungkook güler yüzle omegasına sarıldı. Jimin'in, özellikle yavruları için yaptığı şeyde kendini kötü hissetmesini asla istemiyordu.

"Hiç fark var mı?"

"Daha birkaç gün oldu ama artıyor gibi. En azından Joonseo ayrıldığında ağlamak yerine biraz mızırdanıp susuyor." Jungkook yavrusunun adını duymasıyla kollarını omegasından ayırıp etrafa bakındı.

"Yavrum nerede?"

"Beşiğinde etrafa bakınıyor." Jungkook hızlı adımlarla beşiğin yanına ulaştı.

Yavrusunun yanında olmadığı her an tek amacı ona kavuşmak oluyordu. Ne ordunun, ne devlet işlerinin bir önemi kalıyordu. Tek isteği bir an önce omegasının tıpatıp aynısı olan minik yavrusuna kavuşmaktı.

"Joonseo..." Bebeğinin görüş açısına girmeden hemen önce seslendi ve gelecek tepki için olduğu yerde durdu.

Joonseo babasının sesini duyduğu gibi keyifli bir çığlık atıp hemen gözleriyle çevreyi taramaya çalıştı.

Omega olmasına rağmen büyüme hızı etkileyiciydi. Daha yeni bir aylık olmasına rağmen kolları-bacakları durmak bilmiyor, özellikle babasının sesini duyduğunda keyifle hareket ediyordu. Başını sağa sola hafifçe çevirip sesin kaynağını bulmaya çalışıyor, gördüğünde çığlıkları katlanıyordu.

Kral Jeon'un kalbi gördüğü karşılamayla iyice erirken dayanamayıp görüş açısına girdi ve bebeğini kucağına aldı.

"Joonseo kadar babacı bebek görmedim hiç." Jungkook oldukça mutlu anlar geçirirken söylediğinde Jimin'den cevap gecikmedi.

"Tabi babacı olur. Neticede babası kral, annesi köle."

Bir süredir aklını oldukça fazla kurcalayan bir nokta da buydu.

Kralla birlikteliğinin ilk yılının dolmasına yalnızca bir ay kalmıştı. Yavruma hamile kaldığında evleneceğiz sözünün üzerinden de on ay geçmişti lakin hiçbir gelişme yoktu.

Kralın alfa-omega ayrımı yapmadığı aşikardı, öyleyse neden hala kıymıyordu nikahı.

Jimin'in planında Jungkook ona neden böyle söylediğini soracaktı, Jimin hüzünle derdinden bahsedecek, omegasının üzülmesine dayanamayan alfa işlemleri başlatacaktı.