22 - geçmiş

26.9K 1.6K 1.4K
                                    

taylor swift - don't blame me
lauren jauregui - expectations
girli - more than a friend
(bölümü şarkılarla birlikte okumanız önerilir)

bölüm yetişkin içerik, uyarıldınız🤭

30 Ağustos 2019

Kendimde en nefret ettiğim özelliği soracak olsalar, tek saniye düşünmeden; insanların gazına gelip sonunu kestiremediğim işlere kalkışmam derdim. Ve tam olarak bu huyumun farkına varıp yakındığım saniyelerle, aynı huyumun gazabına uğradığım saniyeler aynıydı.

Tamam, Türkçe'ye çevirisini gerçekleştiriyordum. Yakın arkadaşım Tuğçe'nin gazına gelip katıldığım partide, elimdeki içkimle öylece bir kenarda otururken, içten içe yakındığım durum da tam olarak buydu. Daha bu sabah kararım kesin gelmeyeceğim yönündeyken, sadece birkaç dakika içerisinde beni nasıl manüpile edip kanıma girdiğini ve ikna olduğumu asla hatırlamıyordum. O mu fazla sinsiydi yoksa ben mi fazla enayiydim hiçbir fikrim yoktu. Oylamaya açsak hangisinin açık ara önde olacağını az çok kestiriyor gibiydim aslında ama bence bunun pek önemi yoktu şu an.

"Tuğçe," diye ağzımın içerisinde mırıldanırken bakışlarım pistte, çalan şarkıya oldukça mükemmel şekilde ayak uyduran çiftin üzerindeydi. Aralarındaki çekim birkaç dakikadır ilgimi çekmişti, öpüşmeye başlamaları için iki dakika veriyordum. "Elime geçsen de seni mahvetsem keşke."

Derin bir nefes aldım ve elimdeki bardakta kalan son yudumu da ağzıma dikerek fondipledim. Gözlerimi, yeni bir bardak için ortalıkta dolaşan yeni bir garson bulma umuduyla etrafta gezdirirken bir yandan da ellerimi alt bacağımda dolaştırıyordum masaj niyetine. Saatlerdir pistte dans etmenin sancısını tam olarak şu an, ayaklarımın sızlamasıyla çekiyordum. Bu topuklularla saatler geçirmeye alışacağım yaş, tahmini olarak kaçtı? Giyinmeye bayılıyorken, ağrısından dolayı çıkartıp atamayacağım bir parça olması bu sorunun acil cevaplanmasını gerektiriyordu.

Hem tüm ömrüm boyunca topuklu giyinmek hem de bardaklarca içki içmek istiyordum! Ve ikinci isteğimin gerçekleşmesi gerekiyordu, tam olarak şu an.

"İçki verecek kimse yok mu?" Bardağımı havaya kaldırıp bağırmam, tabii ki kulübün duvarlarını aşıtacak yükseklikte çalan müzik ve kalabalığın uğultusunda kaybolduğunda sinirlendim. Dibini gördüğüm üçüncü bardağın etkisi hafifçe bir salaklık olmuştu ve şu an ne yaptığımı pek kestiremiyordum. Mantıklı olan içkinin etkisi artmadan buradan def olup gitmemdi belki de ama bunu son bir bardak içkiyi içmeden yapmak istemiyordum.

Durduğum yerde kimsenin beni duyamayacağının farkındalığını yaşadığım an, bacaklarımı çalıştırıp yürümem gerektiğini hatırladığım andı. Bundan dolayı arkamdaki bar tezgâhından çantamı aldıktan sonra ayaklandım ve ilerlemeye çalıştım. Çalıştım çünkü tam o sırada dakikalar sonra ayağa kalkmış olmamın etkisini, ciddi anlamda başımın dönmesi ve ayaklarımın adım atacakken birbirine dolanmasıyla yaşamıştım. Üzerimdeki salaklık, düşmemi engellemem için bir şey yapabilmemi engellediğinde nefesimi tutarak yüzümü buruşturdum. İstediğim şey sadece basit bir içecekti, bunun cezasını böyle ödemek zorunda mıydım gerçekten?

Ben içten içe başıma gelen olaya yakınıp yere düşmeyi beklerken bir şey oldu. Çalan şarkı yükseldi. Hayır, asıl mesele bu değildi. Aynı esnada koluma bir el sıkı sıkıya tutundu ve beni yukarı çektikten sonra bir diğer elini elbisenin ikinci bir deri gibi vücudumu saran kumaşının üzerinde, belimin ince kıvrımında hissettim. Saçlarım yukarı doğru çekiştirildiğim için savrularak yüzüme dağılırken, pozisyonum daha düzgün bir hal aldığında gözlerimi araladım ve usulca beni tutan kişiye baktım.

Kaptan | Texting (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin