MERHABALAR😭💞💞 Bu kez de Porsche anlatsın bakalım ne anlatıcak zilli.
Kinn'in Tawan'ı bu kadar önemsemesi sinirlerimi bozuyordu. Gerçekten de beni önemsemiyormuş gibi hissediyordum. Arm'ın bana verdiği cihazı Tawan'ın odasına yerleştirdiğimden beri rahat bir uyku çekmemiştim. Kinn'e güveniyordum fakat Tawan'ın neler karıştırdığını anlamak güçtü ve sonuçta bir zamanlar birbirlerine aşıklardı. Akşam dinlediklerimden sonra Kinn'in bana güvenme konusunda tereddüt ettiğini görmüştüm ve biraz düşünmeye ihtiyacım vardı. Pete'e seslendikten sonra aşşağı indim ve yüzmenin iyi geleceğini düşündüm. tişörtümü çıkarıp havuza atladım. Su bana gerçekten iyi geliyordu. En dibe kadar dalmıştım. Yukarı çıktığımda Vegas'ı görmemle duraksadım. Havuzun kenarına oturduğumda yanıma geldi ve elindeki kadehi bana uzattı.
"Burada ne yapıyorsun? Bay Korn ile görüşmeye mi geldin?" sorduğum soruyla birlikte yüzümü incelemeye başladı.
"Seni görmeye geldim." Biraz yüzüne baktıktan sonra önüme döndüm. Biraz konuşmuştuk ve bana Kinn'in Pete'i onu takip etmesi için görevlendirdiğini söylemişti. Pete neden bunu bana söylememişti bilmiyordum ama o saklıyorsa bir nedeni vardır diye düşündüm. Vegas ile ayrıldğımızda hızlıca geri döndüm ve yine Tawan'ın odasını dinlemeye başladım. Sanırım duş alıyordu. Birden Kinn'in sesini duydum, Tawan'ın teklifini kabul etmişti. Gün boyu yalnız olacaklardı ama tabii ki ben onları takip edecektim.Her şey çok hızlı olmuştu. Suç üstü yakalanmam, kinn'in gözünü bile kırpmadan beni hapsetmelerini emretmesi, kimseye güvenmediğini söylemesi... Sanırım Vegas şimdiye kadar Kinn hakkında söylediği her şeyde haklıydı. Kinn için hiçbir değerim yoktu. Burada oturmuş saatlerdir düşünüyordum. Tawan gelip sinirlerimle oynamış ve gitmişti ama şu an zerre umrumda sayılmazdı. Tek umrumda olan Kinn'di. Ona güvenmiştim ve böyle bir şey beklemiyordum. Merdivenden aşağı inen adım sesleri duyduğumda bu kez Kinn'in geldiğini düşünmüştüm. Eminim mantıklı bir açıklaması vardı bu olanların. Ayağa kalktım ve karanlığa karşı konuştum.
"Bana güveneceğini biliyor-."
"Benimle kaç Porsche." Karşımda Vegas'ı görmeyi beklemiyordum. "Her şey Tawan'ın istediği gibi ilerliyor. Bizi kullanarak iki aileyi birbirine düşürecek."
"Sana neden güveneyim Vegas?"
"Çünkü kötü bir insan olsam da sevdiğim kişiyi incitecek bir şey yapmam." Konuşurken doğrudan gözlerime bakıyordu. Söyledikleri samimi gibi geliyordu fakat bu Vegas'tı sonuçta.
"Eğer kaçarsam hain olurum." Başkalarının ne düşündüğü umrumda değildi aslında. Hâlâ tek düşündüğüm kişinin beni buraya tıkan adam olması aptalcaydı.
"Burada durarak da hiçbir şey yapamazsın Porsche, seçim senin." Biraz düşündükten sonra onaylar gibi gözlerimi kırpıştırdım. Vegas elimi tuttu ve merdivenlere yöneldi. Fakat hayatın her zamanki gibi bir oyunu vardı bana."Durun!" Pete. En yakın arkadaşım. Karşımda bana silah doğrultuyordu. Gözü bir Vegas'a bir baa kayıp duruyordu. Eminim bu onun için de çok zor bir durumdu çünkü yüz ifadesini sert tutmaya çalışsa da onun içini biliyordum artık. "Bunu benim için zorlaştırmayın." Vegas ona doğru bir adım attığında Pete, silahını ona doğrulttu. Neden kısa bir süreliğine durgunlaştığını anlayamamıştım fakat bunu fırsat bilerek silahına uzandım.
"Vegas, git!" Vegas'ın gitmesiyle birlikte kargaşa başlamıştı. Sanki düşmanmışız gibi birbirimize tekmelerimizi,yumruklarımızı geçiriyorduk.
"Ona aşık mı oldun şimdi?" Yumruklarının arasından konuştuğunda karnına bir yumruk geçirdim.
"Ne sikim saçmalıyorsun Pete? Kime aşık olmuşum ben?" Yumruk atma sırası yeniden ondaydı.
"Neden o pislikle kaçıyorsun? Lanet olsun Porsche." İkimizin de mahvolduğu birkaç dakikanın ardından Pete yerdeydi ve ben silahımı ona doğrultuyordum. Sessizliği sonunda bozdum.
"Kimseye aşık olduğum yok Pete. Sandığının aksine ona hâlâ güvenmiyorum. Ayrıca bana aşıksan söyle de senle kaçayım. Bir şeyler sezmiştim zaten."
Sırıtarak yerinde doğrulduğunda gitmeme izin verdiğini anlamıştım. Ben de sırıttım. Bana ne kadar karşı çıksa da güveneceğinden emin olduğum tek kişi oydu. Merdivene doğru yöneldiğimde fazla erken sevindiğimi fark ettim çünkü şimdi de sevdiğim adam bana silah doğrultuyordu. Silahımı indirdim ve konuştum.
"Bana güvenmelisin." Bir süre gözümün içine baktıktan sonra kenara çekildi. Ben de koşarak Vegas'ın yanına gittim.Hiçbir şey konuşmadan sadece oturuyorduk. En sonunda sessizliği bozan ben oldum.
"Şimdi ne yapacağız?"
"Ana aile bizi arıyordur. Masumiyetimizi kanıtlamak için bir şeyler bulmalıyız." Aklıma gelen şeyle Vegas'a döndüm.
"Ondan önce kardeşimi görmeye gidebilir miyiz?" Gülümsedi ve kafasını salladı.
"Yarın gidip Porchay'i alırız." Gülümsemesine karşılık verdim ve elimi yumruk yaptım o da aynısını yapıp tokuşturduğunda ne yapacağımızı planlamaya başlamıştık.Bu bölüm vegaspete olmadı ama çok olay atlamak da istemedim gelecek bölüm döneriz umarım. Bakalım😚😚

ŞİMDİ OKUDUĞUN
we need each other - vegaspete
RomanceGerçek sevgi nedir bilmeden büyüyen iki adam birbirlerine duydukları ihtiyacı bu kez maskelemeden sarılmışlardı sımsıkı. Ve Pete, yine ava giderken avlanmıştı. -vegaspete