-8-

1.3K 81 83
                                        

Ayana: İzana gitmeliyim.

Ayağa kalktım ama izana hemen üzerime yürüyüp beni plastik cam ile arasına aldı.

İzana: Ben gidebilirsin demeden gidemezsin.

Ayana: Peki gidebilir miyim?

İzana: Hayır.

Aramızda kısa bir sessizlik oldu. Ben İzana'ya korkmuş gözlerle bakarken. O bana hâlâ muzip bir gülümseme ile bakıyordu. Korkuyordum bu tanıdığım, abim kabul ettiğim İzana değildi. O başka biriydi. Bir yabancı. Aramızdaki sessizliği bozan oydu.

İzana: Ayana-chan neden bu kadar korkuyorsun. Merak etme seni öldürmeyeceğim. Dediklerimi yaptığı sürece tabi ki.

Hiç bir şey demeden ona bakmaya devam ettim. Sonunda geri çekildi.

İzana: Hapisaneden çıkmayı dört gözle bekliyorum. Nana-chan.

💭: Nana? Bide tüm bunlar normalmiş gibi bir de lakap mı taktı bana.

Koşarak odadan ve ceza evinden çıktım. Arkama bakmadan koşuyordum. Nereye gidicem ne yapmalıyım. Eve gidersem onlarda tehlikeye girer mi? Yavaşladım ellerimi cebime attım. Attığım anda cebimde bir kağıt olduğunu fark ettim. Elime aldığımda. Onun bir mektup olduğunu gördüm.

Bayan Nagatsuma

Babanızın tüm mal varlığı size kaldı. Anneniz öldüğü için varlığı alamadı. Abinizin ise bir ailesi var. Bu yüzden tüm şirket size kaldı. Siz 16 yaşınıza gelene kadar şirketle bizzat ben ilgileneceğim. Siz bu süre zarfında istediğiniz kadar şirket parası ile geçinebilirsiniz. Lütfen şirkete gelin ve bu konuyu konuşalım.

Saygılar CEO yardımcısı Harane Saiki

Babam... Hayatım boyunca onu hiç düşünmedim ve şimdi bana ondan bir şirket kaldı. Ne yapmalıyım? Bunu gerçekten hak ediyor muyum? Neyse şimdilik bunu düşünmek için çok vaktim. O yüzden bunu bir süre saklayacağım.

Eve gittim ve kendimi yatağa attım. İzana dışında bir şeyler düşünmeye çalışarak uykuya daldım.

-TimeSkip-
(2 yıl sonra)

11 yaşında

Okuldan arkadaşım Tora, Baji ile kısa süre önce arkadaş oldu. Gayet iyi anlaşıyorlar şayet. Baji bu gün Tora'yı da cafeye getirdi. Ben cafede oturmaktan sıkıldığım için bir latte aldım ve cafeden çıktım. Onlar yemek yemeyi de düşünüyordu. Bi parka gittim. Oynayan çocuklara bakıyordum. O sırada gözüm oradaki bir gruba takıldı. Gayet kalabalıklardı.

?: Kazutora bize yaptıklarının bedelini ödeyecek.

💭: He.. Tora'ya zarar mı verecekler. İzin veremem.

O grubun arkasından parktan çıktım. Belli bir mesafeden arkalarından gidiyordum. Küçük tatlı bir çocuk gibi göründüğün için benden şüphelenmediler. Sonunda bizim cafenin arkasındaki otoparkta Tora'yı görünce durdum ve onun arkasına doğru geçtim.

??: Oi. Tora hesabı kapatmaya geldik.

Hepsi bir anda Tora'ya doğru koşmaya başladı. Hemen önlerine geçtim.

Ayana: Durun!!

Hepsi şaşkınlıkla bana bakıyorlardı.

?: Bu deminden bizi takip eden çocuk değil mi?

Ayana: Heh.. çocuk değil. Ben RedRage ve şimdi içinizden geçeceğim.

?: Bide kendine RedRage diyo-

Adam lafını tamamlayamadan yüzüne bir tekme yedi. Gözlerimin kırmızıya döndüğünü hissettiğimde,Diğerlerini de hızlıca yere serdim. Dövüş bittiğinde Tora'nın yanına gittim.

Ayana: İyi misin?

Tora: Evet sayende. Teşekkür ederim.

Ayana: Tora senden bir şey isteyeceğim.

Tora: benden herşeyi isteye bilirsin.

Ayana: Mikeyler'e bundan bahsetme.

Tora: Neden?

Ayana: Ben... Bilinmek istemiyorum. Zaten dış görünüşümü falan da değiştireceğim. Sadece onlar bir çete kurarsa bana da yer ayırmalarını söyle

Tora: Peki bunu yapacağım. Senin için.

Baji: Çocuklar neler oluyor burda.

Ayana: Sıçtık yakalandım.

Draken: Ayana ne oldu? Onları sen mi dövdün?

Ayana:...

Mikey: Anlaşılan birileri artık saklanmayı kesti.

Ayana: Kesinlikle öyle olmadı. B-ben yanlışlıkla oldu.

Mitsuya: Yani yanlışlıkla 50 adamı yere mi serdin?

Ayana: Öyle oldu biraz.

Baji: Artık saklamana gerek yok Ayana.

Pah: neyi saklamasını gerek yok?

Ayana: Çocuklar B-ben sandığınız kişi değilim. Birçok dövüş sanatı biliyorum. Buradaki herkesi yenebilirim. Mikey dahil.

Draken: Mikeyi yenebileceğine emin misin?

Ayana: Evet. Biz dövüştük ve ben onu yendim.

Mitsuya: içimden buna inanmak gelmiyor. Tanıdığımız küçük tatlı kız... Aslında güçlü biri ha. Şaka gibi.

Pah: Bunu burdan kaç kişi biliyordu? Herkesten saklayamazsın değil mi?

Ayana: Mikey ve Baji Tekvando kursundan biliyor ama mikey benle dövüştüğü için diğer dövüş sanatlarını bildiğimi biliyordu. Draken sadece dövüşebildiğimi biliyor. Başka bilen yoktu. Saklamak zorundaydım. Sakladığım için üzgünüm.

Herkes: Önemli değil Ayana.

💭: Daha çok sırrım var... Hatta diğerlerini bilseniz beni aranıza bile almazdınız.

.
.
.
Olaydan 2 hafta sonra

Sabah uyandım. Ev çok sessizdi. Gereğinden fazla sessiz. Odadan çıktım ve etrafa baktım. Tahmin ettiğim gibi evde kimse yoktu. Sonra mutfakta yemek yapan Emma ile karşılaştım

Ayana: Kolay gelsin Emma-chan. Mikeyler nerde biliyor musun?

Emma: Teşekkür ederim Ayana. He onlar mı tapınağa gittiler ama sana söylememi istemediler...

Emma ne yaptığının farkına varınca hemen bana döndü.

Emma: lütfen benden duyduğunu söyleme beni öldürürler.

Ayana: Merak etme ben hallederim. Görüşürüz.

Evden hemen çıktım. Adeta koşarak tapınağa gittim. Oraya vardığımda sesleri duyuluyordu. Hemen onlara görünmeden kapının arkasına geçtim ve onları dinlemeye başladım.

Baji:...Bize önderlik et Mikey.

💭:Benden habersiz çete mi kurdu onlar. Ben gösteririm onlara.

Saklandığım yerden çıktım ve kapıya yaslandım.

Ayana: Oi. Bensiz ne yapıyorsunuz burada.

745 kelime
_____________________________________________

Bölümleri yeniden paylaştım. Geri kalanı yarın gelir

Tokyo Revengers × Yn Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin