»»» ω «««
Gece saat 1 veya 2 civarıydı. Basket oynamayı bitirmiştik, bir kazanan olmamıştı çünkü bir grup insan daha gelmişti oynamaya ve onlar gelin beraber oynayalım diyince biz de oynamıştık. Aynı takımda olduğumuz için rekabet edememiştik.
Koca parkta sadece iki kişiydik. Gri kapşonlumun ceplerine doldurduğum kirazlarım bitmişti ne yazık ki. Sabah oturduğum gölgelik ağaca oturmuştuk ama bu sefer sokak lambasının ışığındaydık. Sessizdik ve yoğun bir his kaplamıştı bu geceyi.
"Winter" kısık bir ses, Karina'nın her zamanki güçlü sesinin aksine bu çok farklı gelmişti. Kafamı ona çevirdim. O bağdaş kurmuştu bense bacaklarımı kendime çekmiştim dizlerimin üzerine yanağımı yaslayıp kızı izlemeye başladım. Evet onu izliyordum😤
Kendimi tutamıyordum bu konuda, ne zaman kafamı ona çevirip onunla göz göze gelirsem izlerdim onu. Yüzünü izlerdim, mimiklerini veyahut el hareketlerini. Hayır amk dur bu pis homofobiği izlemiyordum.
"Neden gündüzleri birbirimizi yerken geceleri hep böyle sessiz oluyoruz?" O konuşmadan ben konuşmuştum. Gözlerimi talan eden gözlerinin baskısına dayanamayıp gözlerimi çektim gözlerinden. Baskındı ve bunu hissettiriyordu her zaman.
"İzin ver geceler bizim olsun Winter, sabah yine birbirimizi öldürmeye devam edelim." Aslında neyden bahsediyor anlıyordum. Geceleri birbirimize ihtiyacımız vardı.
Siktiri boktan duygularımın farkındaydım. Her zaman duygularımı kabul etme konusunda inkarcıydım ve asla kabul edemezdim. Hâlâ öyle. Ama bu gece özel olarak kendimi bu kadar salmış hissediyordum. Tüm her şey onun sesiyle bedenime çökmüş gibiydi.
"Bu gece ben Minjeong'um sen de Jimin olabilir misin?" Ona sorduğum soruyla tebessüm etmişti. Nerde benim taşak geçecek alaycı moodum, şu anda neden bu kadar soft bir ortam var anlamıyorum. "Minjeong, neden bu kadar solgunsun?" Bu gün moodum normaline göre daha boktandı ve bunu fark etmiş miydi?
"Biraz ağır bir süreç geçiyorum Jimin, normalinden de ağır bir süreç." Normalde benim için en ağır süreç sınav haftasıydı. O kadar kopya yazıyordum sırama ve sonra hoca gelip beni yerimden kaldırıyordu bunun korkusu çok ağırdı mesela. Ama keşke tek ağır olan bu olsaydı.
Annemi düşünüyordum. Bunu hiç belli etmezdim çünkü duygularımı genellikle içimde yaşardım, üzüntümü falan yani. Ama kafamı dağıtan arkadaşlarım olmadığı sürece yalnızdım ve aklıma annemi kaybetme düşüncesi geliyordu. Canımı yakıyordu bu düşünce.
Gözlerim hafifçe dolmuşken kendimi sıkıyordum bu kadar çabuk kendimi salamazdım. Güçlü kalmak zorundaydım. Karina her zamanki Karinaydı ve onun önünde zayıf görünmek istemiyordum.
Bir dokunuşu yetti ağlamama.
Yavaşça yanıma yaklaşıp bir kolunu omzuma attı. Benim akmaya başlayan göz yaşlarımın farkındaydı bu yüzden bir şey demeyip omzuna yasladı beni. Sonra dudaklarımdan bir hıçkırık. Hâlâ devam ediyordum direnmeye. Omzumdaki eli saçıma çıktı ve sakinleştirmek için okşadı saçlarımı. İlk defa bu samimiyeti hissettim ve kendimi açabilecek gibi hissettim.
O gece, bir parkta, düşmanım dediğim kızın omzunda saatlerce ağladım. Güneşin doğuşuna bir saat kala ayrıldık ordan. Bu süre zarfında sadece ağladım, bazen durdum ama sonra yine ağladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anan Winter Anan || Winrina
FanfictionWinter: Senden nefret ediyorum var ya nasıl iğreniyorum nasıl kusuyorum seni görünce Karina: Beni öperken hiç böyle değildin oysaki #1 Aespa [170822] #1 Winrina [031022]