»»» ω «««
Hastane kapısının önünde bekliyorduk. Yanımdaki beden bilmem kaçıncı kez bana iyi olup olmadığımı sorarken sadece iyiyim diyebiliyordum işin aslı hiç öyle değildim. Panik ve stres, içeride ameliyata alınmış annemi düşünmem beni kötüleştiriyordu. Lia unnie elime su verip geri koltuğuna giderken benimle birlikte ayakta durup beni tutan sevgilime baktım.
O şu an olmasaydı patates çuvalı gibi yerle bir olabilirdim. Sesler duyuyordum ama uğultu gibiydi "Düzelecek... Evet o iyi durumda sadece biraz baygınlık..." Kesik gelen sesleri duymak istemediğimden olsa gerek sevgilime daha da yasladım kendimi. Kalp atışlarını dinlerken gözlerimi kapattım.
Aradan belli bir süre geçmiş gibiydi. İçeri kimler girip çıktı bilmiyorum bile, sanki an önce Karina'ya sarılmıştım sonra saatler geçmiş gibiydi. Lia unnienin elime verdiği su şişesinden bir yudum almak için Karina'dan uzaklaştım. Hayır, Karina yoktu.
Kaşlarımı çatıp elime baktım, su yoktu.
Kafamı kaldırdım. Bizimkiler yoktu hiçbir yerde, tektim. Doğru ya onlar bu gün gelememişlerdi ve ben yalnızdım. Ameliyathane kapısı gürültü ile açıldı, sesler duymuyordum. İçeriden yaşlı bir kadın doktor çıktı, elinde bir kağıtla bana doğru yaklaştı. Ellerindeki kanı görebiliyordum ifadesizce ona baktım, yüzü bana dönük değildi. Soğuk sesi kulaklarımda çınladı.
"Hastayı kaybettik."
Duvardaki saatin yavaşça tik ve tak seslerini işittim. Saniyeler bu kadar uzun muydu gerçekten? Beynim doğruluk ve yanıltma üzerine kuruluydu şu an doğru mu yanlış mı olduğuna karar veremiyordum. Gerçek miydi duyduklarım yoksa çok fazla üzücü film izlediğim için kötü sonları mı bekliyordum? Belki de kafamda böyle kurmuştum.
Dünya başıma yıkıldı. Çığlık kopmaya hazırdı dudaklarımdan ama ilkte sadece ağlamaya başladım yavaşça etrafta kimse yoktu ve az önceki kağıt yok olmuştu. Annemi kaybetmenin verdiği etki ile birine tutunmak istedim, elime tekrar su veren Lia ile göz göze gelip olduğum yerde bayıldım. Bilincim kapandı ve ben soğukla karşılandım.
»»» ω «««
"Düzelecek sadece dediğim gibi aşırı stres durumlarında hasta yakınları kâbus görebilir. Tamamen normal..." Sesler duyuyordum. Ellerimin soğukluğunun üstünü kapatan sıcaklığı hissettim ama gözlerimi açacak mecalim yok gibiydi. "Evet o iyi durumda sadece biraz baygınlık geçirdi. Uyanması fazla sürmez." Kadın sesi ve topuklu ayakkabı seslerinin uzaklaşmasıyla bir iki kere boğazımdan gelen gıdıklanmayla öksürdüm.
Ellerimi sıkıca tutan ellere kenetledim. Yüzüme düşen gölgeyi fark edebiliyordum. Yavaşça bana doğru gelen gölgeyle gözlerimi araladım. Alnıma birisi öpücük kondurmuştu. Ne kadar olmuştu uyuyalı? Yanağımdaki yaşın aktığını esen rüzgarın yanağımdaki ıslaklığı kurutmasıyla anlamıştım.
Gözlerimi tamamen açtım. Lia bana endişe ile bakarken bir iki kere göz kırpıp geri açtım, nesneler ve varlıklar bana çok yabancı geliyordu şu an. Mesela neredeydim? Rüya mıydı yoksa gerçekti ve ben bu haberin şokuyla bayılmış mıydım? Neden Chae bana endişe ile bakarken bir yandan da telefonda biriyle fısır fısır konuşuyor
Boğazım yanıyordu ve midem açlıkla kazanıyordu. En son ne zaman yemek yediğimi unutmuştum ve sanırım mide suyum ağzıma geliyordu. Yutkunmaya çalıştım ama sadece acılı bir boğaz ağrısı ile karşı karşıya geliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anan Winter Anan || Winrina
FanfictionWinter: Senden nefret ediyorum var ya nasıl iğreniyorum nasıl kusuyorum seni görünce Karina: Beni öperken hiç böyle değildin oysaki #1 Aespa [170822] #1 Winrina [031022]