Akşam ağzımın kuruluğu yüzünden uyanmıştım ki, arkamda birisini hissetmemle nefesimi tutmuştu. Eli belimde geziyordu. Korkudan kalbim hızlanırken, nefes alış verişlerim de aynı şekilde artmıştı. Neden bana takmıştı? Anlamamıştım. Taehyung muydu acaba? O neden gelsin ki? Uyandığımı anlayacaktı ki kıkırdamıştı. Tamam, Taehyung değildi. Yan odadaydı. Seslenebilirdim.
-Ta-
Elini hızlıca ağzıma koymasıyla nefesimi tutmuştum. Kulağıma yavaşça yaklaşarak sıcak bir nefes bırakmıştı. Fısıldamaya başladığında gözlerimi kapatmıştım.
-Sakın, bağırmayı düşünme sakın. Seni tanıyorum Min Yoongi.
Kulağımda hissettiğim diliyle gözlerimden yaş düşmüştü. Beni nereden tanıyordu? Bu kimdi ki? Diğer eli ellerimi tutarak hapsetmişti. Korkuyordum.
-Seni nereden tanıdığımı merak ediyorsun değil mi? Ahh ufaklık babandan kaçmasaydın şuan beraberdik. Kaçtığını duyunca her yerde seni aradım küçüğüm. Baban seni benimle güçlenmek için evlendirecekti. Ben ise seni ondan kurtarmak için. Sen kaçmışsın bile. Ahh vee seni burada buldum. Taehyung, Kim Taehyung sence güvenilir mi? Tch tch tch tabiki hayır! Benden daha kötü birisine denk gelmişsin Yoongi. O adamın sinir bozukluğu var. Sinirlendiğinde ne seni görür, ne de beni. O yüzden akıllı davranmanı tercih ederim. Şuan sana yardım etmesem kardeşi yüzünden seni bir gün mahvedecek.
Duyduklarımla ona bakmaya çalışmıştım. Ne diyordu o? Söyledikleri doğru muydu? Evet, beni evlendireceğini söylemişti o Jeongguk muydu? Peki, Taehyung? O gerçekten babam gibi miydi? O da mı insanları öldürüyordu? Ben böyle şeylerden kaçmak istesemde bir türlü beni buluyordu.
-Ölen kardeşinin ismi Seoyun, Yoongi. Onu öldürmeyeceğimi bana neler neler yaptı Yoongi. Kardeşiyle sevgiliydik. Bu yüzden beni suçladı. Kendimi bir türlü kurtardım ama sen yapabilir misin Yoongi? Daha yeni babandan kaçmışken bu adamla durabilir misin? Kararını hemen vermeni istemiyorum. Ever, bana güvenmeyebilirsin. Şuan sapık gibi gözüküyorum gözünde ama olsun. Kendi gözünle görünce bana geleceğini biliyorum.
İnanmak istemiyordum. Yalan söylediğine inanmak istiyordum. Taehyung bana yardım ediyordu. Neden böyle bir şey yapsın ki? Ama daha yeni tanıdığım birisiydi. Taehyung'ta yalan söylüyor olabilirdi. Arkamdaki beden iyice bana yapışmıştı. Şuan bundan kurtulmam gerekiyordu. Ne söylerse söylesin. Eliyle ağzımı kapattığı için mırıldanmıştım. Ellerimi ondan kurtarmaya çalışıyordum. Ensemdeki nefesi yüzünden gıdıklanıyordum.
-Şşşş sakin ol. Bir şey yapmayacağım. İznin olmadan sana bir şey yapmam. Sadece kokunu istiyorum güzelim. Bir bebek gibi kokuyorsun.
Gözlerimi sıkıca yumarak başımı iki yana sallamıştım. O rnaemden boynuma gelerek öpücükler bırakmaya başlamıştı. Hem kokluyor hem de öpüyordu. Elini ağzımdan çekip tişörtümü kaldırmıştı. Tekrar bağırmak isterken yine şansımı kaybetmiştim. Bağıramıyordum. Sırtımdaki öpücüğüyle sızlanmıştım. Ellerimi tutan eli tutmaya devam ediyordu ama baş parmağı yaralarımda gezidiyordu.
-Seni kurtarmak için fazla geç kaldım. Özür dilerim. Oradan kaçmasaydın seni buralardan götürecektim güzelim. Babanın bulmamasını sağlayacaktım.
Söyledikleri kulağa hoş geliyordu. Babam beni bulamayacaktı... Şimdi de bulamıyordu. Bir süre sonra bulacaktı işte. Arkamdaki bedene dönmek için hareketlenmiştim ama izin vermiyordu.
-Şşş eğer bana dönersen bağıracaksın. Kaçacaksın Yoongi. Seni tanıyorum. Sadece sana sarılıp böyle kalmak istiyorum güzelim.
Bağırıp kaçmayacaktım. Neyse sadece öyle kalmıştım. Koklayarak öpüyor ve gülüyordu. Yani şuan onu sapık olarak düşünüyordum. Bilmiyorum. Belki de değildi. Emin değildim. Gözlerim kapanırken mırıldanmıştım. Uyuyakalacaktım. O hâlâ öpmeye devam ediyordu. Uyuduğumda gidebilirdi. Daha fazla dayanamayıp uyuyakalmıştım. Yüzüme vuran güneşle yüzümü buruşturup diğer tarafa dönmüştü. Boştu. Dün gece rüya mıydı gerçek miydi? Esneyerek odaya bakınmıştım. Dün hiç bakmamıştım. Güzeldi. Evi hoş ve güzeldi. Jeongguk'a inanmalı mıydım? Gerçekten öyle birisi miydi? Gözlerim pencereden dışarıyı içeri izlerken kapı tıklanıp açılmıştı. Uyuyor taklidi yapmayı tercih etmiştim. Neden bilmiyordum. Önüme gelip elini saçlarımda gezdirmişti. Kim olduğunu anlamamıştım. Yüzümde nefesini hissetmiştim. Ne yapıyordu?
