Benim için zaman, kavram, sesler, her şey durmuş gibiydi. Abimin bana şaşırarak baktığını görüyorum. Neden şaşırdığını bilmiyorum bile. Abim bir kaç el birisine ateş etmişti. Kim olduğu da umrumda değildi. Karın bölegem acıyordu ama bir şey yapamıyordum. Abim bileklerimi çözdüğünde onun üstüne düşmüştüm. Diğerleri de yanıma geldiğinde abim onları durdurmuştu. Ağlıyordu. Babna bakarak ağlıyordu. Karnıma bir bez parçası koymuştu. Öksürmemle beraber ağzımdan kan gelmişti. Abi neden canımı yaktın? Neden şimdi ağlayarak özür diliyorsun? Bana sarılıyorsun abi. Kollarının arasına alıp seslice ağlıyorsun. Beni ısıtmaya çalışıyorsun. Gözlerimden yaşlar düşerken Jeongguk ve Taehyung'a bakmıştı. İkinize de kırgındım. Beni duymamıştınız. Gözlerimi tekrar abime çevirerek gülümsemiştim. Ne olırsa olsun onu seviyordum. Benim abimdi. Elimi yanağına yerleştirerek gülmüştüm. Beni kıcağına alarak ayaklandığında başımı omzuna yerleştirmiştim. Arrık beni suçlamıyordu. Ölmemi istemiyordu. Nefret dolu gözlerle bakmıyordu. Koşarak depodan çıkarken gözlerim kararmıştı. Ölmeme izin vermeyeceksin değil mi abi? Beni koruyacaksın. Fazla dayanamayıp kendimi karanlığa bırakmıştım.
Yazar anlatımı:
Üç adam teleşla geldiği hastaneye girmişlerdi. Kucağında kardeşi olan abi bağırıyordu. Onu kurtarmaları için yalvarıyordu. Kardeşinin ölmesini hiç bir zaman istememişti. Kardeşi onun için her şeyiydi. Onları ona yapmak zorunda kalmıştı. Doktolar küçük bedeni alarak hızlıca ameliyata girmişti. Uzun bir sessizlik başlamıştı. İki kişi hariç. O öfkeli gözleri ateş ediyor ve içten içe çığlık atıyorlardı. Jeongguk dayanamayarak adamın yakasını tutarak duvara yaslamıştı.
-Eğer ona bir şey olursa kendini öldü bil.
Sinirini tutamayan kişi Taehyung değildi, Jeongguk'tu. Taehyung, Jeongguk'un omzunu tutarak onu adamdan ayırmıştı. Burada tartışmamaları gerektiğini biliyordu. Eğer tartışırlarsa işin içinden çıkılmazdı.
-Merak etme, eğer ona bir şey olursa zaten ben yaşayamam.
Jeongguk gülmüştü. Sadece güldü. Çünkü bu adam ona zarar vermişti. Ne yaşayamamasından bahsediyordu? Bir yandan da ikisi düşünüyordu. Biz neden bu çocuğu koruyoruz ki? Daha tanımıyorlardı bile. İçlerindeki ses yapmalarını söylüyordu. Onlarda sorgusuz iç seslerini dinlemeyi seçiyorlardı. Ne hissettiklerini bilmiyorlardı. Belki de gerçekten onu ölen kardeşinin ve sevgilisinin yerine koyuyorlardı. Taehyung, Jeongguk'u yanına alarak ameliyathanenin önündeki sandalyeye oturtmuştu. Abisi bir köşede kardeşi için dua ediyordu. Tanrı onun sesini duyabilecek miydi? Onu affedecek miydi? Kardeşini yanında istiyordu. Ona her şeyi anlatmak istiyordu. Yan yana oturan ikiliye bakıyordu. Kardeşi onları nasıl bulmuştu? Bu ikisine nasıl güvenmişti? Şuan bunları düşünecek hâlde değildi. Hepsi dağılmış şekilde otururken ameliyathaneden bir doktor çıkmıştı. Abisi hemen doktorun yanına koşmuştu.
-O nasıl? İyi mi?
Doktor hafifçe gülümsemişti. Karşısındaki meraklı, endişeli ve korkmuş adamlarda gözlerini gezdirdi kısaca. Derin bir nefes vererek onu daha iyi duyabilmeleri için ağzındaki maskeyi indirmişti.
-İyi sayılır. Ameliyat biraz zorlayıcı geçti ama direndi. Hiç vazgeçmedi. Bedeni çok hasar görmüş. Çoğu yerine dikiş attık. Bu yüzden ne zaman uyanır bilemiyoruz. Beden yorgun düşüp kendini dinlendirmek için bir kaç gün komaya girebilir. Eğer komada kalırsa o saatler çok önemli. Her an bir şey olabilir. Şimdi bir odaya alacağız ama içeriye kimse giremeyecek. Umarım iyi olur. Geçmiş olsun.
Doktordan duydukları şeylerle hepsi şaşırmıştı. Ne kadar süre komada kalabilirdi? O ölmezdi değil mi?Arkadan yatakta yatan Yoongi'yi çıkarmışlardı. Beyaz olan teni iyice beyazlamıştı. Ruh gibi beyazdı. Abisi dayanamayarak elini tutmuştu. Eli çok soğuktu. Parmakları çok soğuktu. Kardeşi soğuktan nefret ederdi. O soğuktan korkardı. Uyandığında onu ısıtacaktı. Kollarının arasına alacaktı. Artık kardeşini bırakmayacaktı. Hiç bir zaman bırakmayacaktı. Miniğini odaya soktuklarında pencereden onu izlemeye başlamıştı. Doğrusu başlamıştılar. Üç adam beyaz çocuğu izliyordu. Korkuyorlardı. Bir an uyanması için dua ediyorlardı. Herkes bir köşede oturup sessizce bekliyordu. Ne konuşacaklardı ki? Konuşsalar kavga edeceklerdi. Bunu herkes anlayabilirdi. İkilinin gözleri adamda geziyordu. Söyleyecek çok şeyleri vardı. Ama susmayı tercih etmişlerdi. Abisi tekrar Yoongi'ye baktığında düz çizgi görmesiyle korkuyla gözleri büyümüştü. Kardeşi ölüyordu. Hemen doktorlara seslenmeye başladı. Bağırmaya başlamasıyla ikili hızlıca ayaklanmıştı bile. Bir doktor görmeleriyle kolundan tutup onu sürüklemeye başlamıştılar.