Boyu uzun gibiydi. Jimin'in boyu arkamdaki kişiden daha kısaydı. Bilmiyordum. Kurtulmak için çabalıyordum ama bir faydası yoktu.
-Kimsin? Jimin değil misin? Hey?
Dudağını enseme değdirerek gülmüştü. Pekala Jimin değildi. Kimdi bu? Elimi tutan elini çekip boğazıma yerleştirmişti. Baş parmağıyla beraber başımı yukarı doğru çevirip boynuma yüzünü iyice sokarak koklamaya başlamıştı.
-Jimin'le bu kadar yakın mısınız?
Korkudan ne yapacağımı bilemezken jeongguk olduğunu anlamıştım. Burayı nasıl bulmuştu? Boynumda dilini hissetmemle gözlerim kocaman açılmıştı. Belimdeki elini tutarak itmeye çalışıyordum. Delirmiş miydi?
-Bırak beni. İstemiyorum.
Kolunu belime sararak daha çok bana yapışmıştı. Parmaklarını karnımda gezdiriyordu. Buradan kurtulmak istiyordum. Onun için her yolu deneme çalışıyordum ama odun gibi herifti. Karnımın üstündeki kolunu sıkıca tutmuştum.
-Miniğim bu kadar korkmana gerek yok. Benden sana zarar gelmez. Sadece senin kokunu özledim.
Bu pozisyon çok rahatsız ediciydi. Kasığını arkamda hissedebiliyordum. Kokumu tekrardan içine çekerek gülmüştü. Pekala daha fazla böyle burada duramazdım. Arasından çıkayım derken beni kendine doğru çevirip sırtımı kapıya çarpmamı sağlamıştım. Şuan bundan etkilenmemem gerekiyordu. Kendine gel Yoongi. Buradan kurtul ve onu evden kov. Ona baktığımda burun buruna olduğumuzu fark etmiştim. Jimin'in eve geldiğini düşündüğüm için fısıldayarak konuşmaya başlamıştım.
-Jeongguk uzaklaş lütfen.
Çok yakındık. Bu durum biraz tuhaftı. Kimseyle bu kadar yakın olmamıştım. Dudağıma bakıp sırıtmıştı.
-Bana Jungkook diyebilirsin Yoongi. Jeongguk gizlenmek için kullandığım bir isim.
O da aynı şekilde fısıldıyordu. Kimden gizleniyodu ki. Belimi kavrayıp beni kendine daha çok bastırmıştı. Bir elini göğsüme koyup yavaşça yanağıma doğru getirmişti. Karşısındaki kişiyi nasıl etkileyeceğini biliyordu.
-Jungkook sarhoşsun.
Dudağını dudağıma değdirecek mesafeye getirip gözlerimin içine bakmıştı.
-Ne yaptığımı gayet iyi biliyorum güzelim.
Titrek bir nefes verip ellerimi göğsüne yerleştirerek onu iteklemiştim.
-Bu kadar yakın olamayız Jeon.
Ona böyle seslenmem hoşuna gitmiş olacak ki gülümseyerek dudaklarını yalamıştı.
-Yoksa etkilendin mi Min?
Başımı iki yana sallayarak gözlerimi kapatmıştım. Etkilenmiş miydim? Uykudan yeni uyandığım için böyle oluyordu bence. Yanağını benim yanağımı sürterek kulağıma doğru dudaklarını yaklaştırmıştı.
-Miniğim... Etkilendiğini bana bu kadar belli etme. Kendimi tutamam yoksa.
Etkilenmiyordum. Sadece tuhaf hissediyordum.
-Ben ıhh şey ben etkilenmedim. Yanlış anlıyorsun.
Kulağımda dilini gezdirdiğini hissetmemle gözlerimi kocaman açmıştım. Ne yapıyordu o?
-Yanlış anlamıyorum güzelim. Şuan bile etkileniyorsun.
Jimin'e seslensem mi acaba? Yok olmaz, seslenemem. Ne yapacaktım? Belimdeki elini sıkılaştırarak beni yatağa doğru yönlendirmişti.