sunflower seed

75 17 7
                                    

Diğerinden daha ufak görünen çocuk oturduğu tezgahtan inip üzerindeki Toy Story baskılı tişörtü düzeltmişti, yaşça büyük görünen ise gömleğinin düğmelerini iliklemeye çalışırken bir yandan küfür ediyordu.

"Minho dikkatli olmanı kaç defa söyledim, ya giren kişi ben olmasaydımda bambaşka biri olsaydı?" Demişti Hyunjin, ellerini beline koyup kaşlarını çatmasıyla Minho başını öne eğmişti.

"Haklısın benim hatam."

"Hayır benim, ben Minho'ya dedimki şu an çok az-"

Küçük olanın söylediği şey ile Minho'nun ona sertçe dirsek atıp acıyla inlemesini sağlaması bir olmuştu, küçük bir çocuk gibi kolunu ovuşturuyordu.

"Herneyse dediğim gibi bir dahakine dikkatli olun sizi düşündüğüm için söylüyorum çocuklar, bu arada bu Jeongin bu yaz burada olacak."

Sarışın çocuk kenara çekilip ikilinin Jeongin'e bakmasını sağlamıştı, içeri girdiklerinden beri arkasında saklanıyordu.

Jeongin ise kısık bir ses tonu ile "merhaba" demiş ve elini hafifçe havaya kaldırıp gülümsemişti, Jisung'un gözleri parlıyordu.

"Minho Jeongin ile tanışabilir miyim?" Demişti Jisung heyecanla olduğu yerde sallanırken, Jeongin onun kendisinden küçük olup olmadığını düşünüyordu.

"Misafirlerimizi sıkmak istemeyiz Jisung otur oturduğun yerde." Minho'nun kaba ses tonu Jeongin'in hoşuna gitmemişti, içeri girdiklerinde öpüştüklerini gördüğü için onları tatlı sevgililerden sanıyordu.

Hyunjin ise arkasında duran çocuğu kolundan hafifçe tutup öne getirmiş ve Jisung'a gülümsemişti "Minho'ya bakma sen takılın istediğiniz gibi ben zaten onunla bir şey konuşacağım."

Söylediği şey ile Jisung son kez onay alır gibi Minho' ya bakmış ardından ise Jeongin'in elinden tutup gülümsemişti.

"Sana balıklarımı göstereyim mi?" Heyecanlı heyecanlı konuşuyor olması Jeongin'in hoşuna gitmişti, enerji dolu bir çocuk olduğunu düşünüyordu.

O da bir şey demeden gülümsemiş ve kafasını sallamıştı. Jisung onu dükkanın arka tarafında bir yere çekiştirirken aynı zamanda Hyunjin ve Minho'nun konuşacakları şeyi düşünüyordu, ona göre de konu yüksek ihtimalle Jisung ve Minho'nun uygunsuz pozisyonuydu.

Hyunjin onları kasabaya karşı korumaya çalışıyordu, orada yaşıyan insanlar ileri görüşlü tipler değillerdi.

"Balıklarıma bak!" Demişti Jisung raflardan birinde duran cam fanusa uzanırken, küçük ellerinin arasında tuttuğu küre şeklindeki fanus ile minik bir çocuk gibiydi.

"Çok güzeller." Jeongin'in söylediği şey üzerine Jisung gülümseyip fanusu yerine koymuş ve tekrar karşısındaki çocuğa dönmüştü, onu biraz inceledikten sonra ise eklemişti "Nereden geldin sen?"

"Seul" Demişti Jeongin, Jisung ise onun bu cevabı karşısında tekrar ellerinden tutup zıplamıştı.

"Hassiktir nasıl bir yer olduğunu anlat!" Jeongin her ne kadar utansa da karşısındaki çocuğun şirinliği karşısında kayıtsız kalamıyordu bu yüzden o da Jisung'a karşılık verip ellerini sıkıca tutmuştu.

"Yani buradan kötü bence, sanırım sosyal insanlar için çok olanağı var." Demişti Jeongin Jisung ise anlamamış gibi kafasını yana eğip kaşlarını çatmıştı.

"Anlamadım neden öyle ki?"

"Gece klüpleri, karaoke yerleri, festivaller ve konserler."

Jisung ise tekrardan abartı bir tepki verip bağırmıştı "Hiç gittin mi!" Jisung'un sorusu üzerine Jeongin kafasını hızlıca iki yana sallamıştı, açıklama yapmak zorundaymış gibi hissediyordu.

peach lavender boy, hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin