Ebrarın kollarında uyandığımda içime dolan huzurla gülümsedim. Kenardaki telefonu aldım ve saate baktığımda saat 17'ydi. Zıplayarak yataktan kalktığımda Ebrarda uykulu bir sesle "ne oldu?" Dedi. "Ebrar saat 5" dedim. "Ee ne olmuş?" Diye cevap verince "idman vardı gerizekalı kaçırdık!" Dedim. O da zıplayarak yataktan kalktı ve "siktir" dedi.
"Tanrım guidetti bizi öldürecek!" Dediğimde "kesinlikle" diye cevap verdi ve ikimizinde telefonunda zehra, hande, ilkin gibi isimlerden birsürü arama vardı. "Olan olmuş artık yapıcak birşey yok" dedi. Omuz silktim ve dudağıma öpücük kondurup yatağa yeniden yattı. Bende uzandım ve telefonumu açtım. Haberlere girdiğimde Canın paylaştığı açıklamayı gördüm ve gülümsedim. Bütün haber sayfaları bunu paylaşıyordu ve instagrama girdiğimde hazalla öpüştüğümğz fotoğraf ve kaydırdığımda da canın yaptığı açıklama vardı.
Postun altında ise "Milli voleybol takımının smaçörü Akasyanın geçen gün bu fotoğraflarını almıştık. Fakat fotoğrafı çektiğini söyleyen can ak dan açıklama geldi. Milli smaçörümüz Akasya böyle bir durum yaşadığı için ona üzüldüğümüzü belirterek başarılarının devamını diliyoruz"
"İki yüzlüler" diyip instagramdan çıktım. Ayağa kalktım ve mutfağa gittim. Karnım açtı ve dolapta hiçbirşey yoktu. Kendime ve Ebrara mükemmel bir sandviç hazırladım ve odama doğru gittim. Ebrarı uyandırdım ve birlikte sandviçi yedik. Sandviç yedikten kısa bir süre sonra yeniden Ebrarınuzun huzurlu kolları arasında uyuya kaldım.
Yeniden uyandıgımda saat akşam 12 idi. Ayağa kalktım tanrım bugün çok uyumuştuk. Karnımın guruldamasıyla karnıma dokundum. "Ebraarr" "Ebraar" diyip onu dürtmeye başladım. Hala uyanmıyordu. Aklıma bir fikir geldi. Ebrara yaklaştım ve dudağına bir öpücük kondurdum. Geri çekilirken Ebrar bir anda beni çekti ve döndürüp altına aldı. "İşte böyle uyandırırsan uyanıyorum" dedi.
"Ebraar ben çok açım" diye söylendim. Üstümden kalktı ve "kalk hadi" dedi. Kalkmam için ellerimden çekti ve ayağa kalktım. "Hadi midyeciye gidelim" dedi ve bu kesinlikle harika bir fikirdi. "Evett" dedim. "Hadi giyin o zaman bende giyinmeye gidiyorum" dedi ve odadan çıktı. Dolabımı açtım ve şort tişört seçip giydim. Giydikten sonra telefonumu aldım ve Ebrarın odasına gittim. Hala aynı kıyafetlerle duruyordu. "Hala giyinmedin mi be?" dedim "giyecek kıyafetim yok" dedi ve yüz üstü yatağa atladı.
Dolabını açtım ve gri şort ve nike tişört çıkartıp yatağa attım. Yataktan doğrulduğunda "bunları giy bakalım" dedim ve yanağına öpücük kondurdum. O giyinrken bende yatağına atladım ve giyinmesini bekledim. Giyindikten sonra "hadi gidelimm" dedi ve asansöre bindik. Arabaya bindik ve Ebrar bizi yeni açılan popüler bir midyeciye götürdü.
Oturduk ve midye söyledik. Midyeleri beklerken yanımıza 15 16 yaşlarında bir çocuk geldi ve fotoğraf çekilmek istedi. Ayağa kalktık ve çocuk ortamızdayken fotoğraf çekildik. Çekildikten sonra çocuk konuşmaya başladı "Bende voleybolcuyum ve gerçekten ilham kaynağısınız çok güzel smaç vuruyorsunuz sizi gördükçe oynayasım geliyor ve gelişmek için herşeyi yapıyorum seviliyorsunuz" dedi. Çocuğun dedikleri çok tatlıydı bende "sağolll" dedim ve çocuğa sarıldım. Ebrarda sarıldıktan sonra yerimize oturduk. Çoğu kişinin gözleri bizim üstümüzdeydi çünkü Ebrarın pembe saçları ve benimde kızıl saçlarımdan dolayı tanınmamamız imkansız gibi birşeydi. Zaten Ebrarın dedim olabilir reklamından dolayı çok daha ünlüydü. Özellikle boylarımızdan dolayıda çok dikkat çekiyorduk. Midyelerimiz geldikten sonra yemeye başladık.
Yedikten sonra mekanın sahibi yanımıza doğru geldi. "Mekanıma sizin gibi yetenekli insanların geldiğine inanamıyorum bir fotoğraf çektirebilir miyiz?" Dedi ve fotoğraf çektirdik. "Aman tanrım çok doldum" dedi Ebrar. "Bendee" diye sızlandım karnımı tutarken. Masadaki yenmiş midyelerin fotoğrafını çektim ve Ebrarı ve mekanın instagram sayfasını etiketleyip story attım. Burdan çıktıktan sonra "sahile gidelim mii" dedim. "Sahilde ne yapıcaz?" Dedi Ebrar. "Sandalyeleri kumsala koyarız ve bira alırız" dedim. Bence gayet iyi bir fikirdi.
"Olur" dedi Ebrar. İleride tekelde durduk ve bayağı bir bira aldık. Sahile geldiğimizde arabadaki sandalyeleri Ebrar bende biraları taşıyordum. Bünyemiz büyük olduğu için çabuk sarhoş olmuyorduk. Sandalyeleri kurduk ve oturduk. Bir bira ebrara verdim ve bende kendimkini açtım. Bir yudum aldıktan sonra sordum "Ebrar sence gerçekten sonsuza kadar aşk içinde olacak mıyız" dedim "tabikide bebeğim sonsuza kadar benim minik sevgilim olacaksın" dedi. Ona baktım ve gülümsedim " 1.90 boyla nasıl minik olucaksam" dedim. Güldü ve yanıtladı "olsun ben 1.98 im gene bana göre miniksin" dedi. "Haklısın" dedim gülerek.
Biraz içtikten sonra "hadi denize girelimm" dedim. "Saat 1 30 damı?" Diye sordu. "Eveeet" dedim ve sandalyeden kalkıp cebimdekileri boşalttım. Sahilde zaten kimse yoktu o yüzden altımdaki kot şortu ve sonrada üstümdeki tişörtü çıkarttım. Ayağımda zaten crocs vardı. Denize doğru koşarken Ebrar "beni bekle" diye bağırdı ve o da üstündekileri çıkarttı. Saat 1 30 du hava karanlıktı ve Ebrarla biz yarı sarhoş iç çamaşırlarımızla denize giriyorduk. El ele denize doğru koştuk. Deniz zaten kumluydu. Biraz ilerledikten sonra "hadi dalalım" dedim. Üçe kadar saydıktan sonra daldık ve Ebrara doğru yaklaştım.Kafasını tuttum ve kendime yaklaştırdım ve ardından dudaklarımızı birleştirdim. Sonra suyun altında çıktık ve beni kendine doğru çekti kucağına aldı ve öpüşmeye başladık. Biraz daha o pozisyonda öpüştükten sonra denizden çıktık. Arabadaki havluyla üstümüzü kuruttuk ve sandalyeleri topladık. Daha fazla içerdik fakat hem biralar ısınmıştı hemde sarhoş olursak araba kullanamazdık. Eve geldik ve biraları buzdolabına koydum. Sırayla banyo yaptıktan sonra oturma odasında film izlerken uyuya kaldık.
