Koşarak otel odama çıktım. Odamıza. Ebrarın eşyalarını görünce kalbimdeki ağrı yoğunlaşırken eşyalarımı toplamaya başladım. Bütün eşyalarımı aldığımdan emin bile değildim umursamıyordum, sadece buradan gitmek istiyordum. Rastgele bulduğum şeyleri ve bilgisayarımı da bavuluma koyduktan sonra odadan çıktım. Ağlamaya devam ediyordum ve ağlamam asla durmuyordu. Kartı çalışana teslim ettim ve otelden çıktım. Ailem Antalyada yazlığımıza gelmişti ve onların yanına gitmeye karar verdim. Taksi durdurdum. Binmeden önce yaşlı gözlerle dönüp otele baktım ve taksiye bindim. Adresi verdim ve ağlayarak camdan dışarıyı seyretmeye başladım. Ebrar, benim Ebrarımdı o. gerçekten bunu bana nasıl yapmıştı? Beni sevdiğinden asla kuşkum yoktu hiçbir zaman olmamıştı ben onu ilk gördüğüm günden beri kimsenin yüzüne bile bakmamıştım o ise dudaklarını bir başkasıyla buluşturmuştu. Adrese gelmemizle kredi kartımdan okuttum. Ezbere bildiğim o şifreyi girdim ve o katı tuşladım. Çocukluğum bu yazlıkta geçmişti, ilk öpücüğümü bu yazlıkta almıştım. Asansörden indim ve kapıyı çaldım. Bir süre sonra annem uykulu bir halde kapıyı açtığında ona sarıldım.
"Akasya, ne oldu sana böyle?" dedi. Cevap vermedim ve ağlayarak sarılmaya devam ettim. "Tamam bebeğim geçti, üzülme bakayım" dedi. Beni mutfağa götürdü ve oturtturdu. Önüme de bir su koydu ve babam "Ne oldu kim gelmiş?" diyerek mutfağa girdi. Beni görünce "Akasya, ne oldu kızım?" dedi. Uzun zamandır görmediğim yüzünü görünce içimdeki özlemle sarıldım. Ağlamaya hala devam ediyordum. Annem babama kaş göz işareti yaptı ve mutfaktan çıktılar. Sudan bir yudum aldığımda annem yeniden geldi ve "Gel hadi bebeğim dedi beni eski odama götürdü. bavulumdan pijama takımı bulunca "Hadi kaldır, bakayım kollarını" dedi ve elbisemi çıkardı. pijamamı giydirince "Tamam canım geçti" dedi ve yatağıma yatırdı. Hiçbir şey düşünmek istemiyordum çok üzülüyordum. Annem saçlarımı okşarken ağlamam hafifledi ve "Anne, Ebrar" dedim. Annemin ilişkimizden haberi vardı. Onun adını anınca ağlamam yeniden şiddetlendi ve annem "Tamam güzelim geçti dedi ve annem saçlarımı okşarken uykuya daldım.
Uyandım ve telefonumu elime aldım. Saat 2 olmuştu. Aklıma olanlar gelince ağlamamaya çalıştım ve kalbimin ağrısı çok fazlaydı. Takımdaki çoğu kişiden bir sürü arama vardı ve özellikle Ebrardan vardı. Mutfağa doğru ilerlerken gelen seslerle sadece kapıda durdum ve dinlemeye başladım. annem telefonda sinirli bir sesle "Hande bu Ebrar benim kızıma ne yaptı senin haberin var mı? Kız gece saat kaçta geldi eve ağlamaktan gözleri çıktı bu saate kadar uyuyor." "Sen öğren yoksa bizzat ben arayıp Ebrardan öğreneceğim." Mutfağa girmedim ve geri dönüp tuvalete gittim. Elimi yüzümü yıkadım ve ağlamamak için zor duruyordum. Telefonumu açtım ve Handeyi aradım. Ağlayarak olanları anlattım ve Hande de olanlara inanamıyordu. Handeyle olan konuşmamızdan sonra Ebrardan gelen "Yemin ederim açıklayabilirim Akasya lütfen beni dinle" mesajıyla Handeyle konuştuklarını anladım. Mesaja bakmadım ve telefonumu kenara koydum. Yarın antrenmanlar başlayacaktı ve ondan sonraki haftada maçlar başlayacaktı. Annem yanıma geldi ve "Akasya bak domates soslu makarna yaptım en sevdiğinden gel ye" dedi. İstemeyerekte olsa gittim ve tabağın başına oturdum. ben bir çatal alırken "Abinde gelecek akşama doğru" dedi annem. Mutlu oldum çünkü abimi seviyordum. Ağzımda gevelediğim makarnayı yuttuktan sonra midemin kasılması ve o iğrenç suyun ağzıma gelmesiyle tuvalete koştum. Midemdeki her şeyi çıkartmıştım. Üzgün olunca bir şey yiyemezdim ve yer yemez kusardım. Ağzımı yıkadım ve mutfağa gidip bir bardak su doldururken "Bu sefer olmaz diye ummuştum kızım üzgünüm" dedi annem. Kendimi yatağıma attım ve dizlerimi izlemeye başladım. Hiçbir şey yapmayıp sadece dizlerimi izledim.
