Ebrar odaya gelmeden ben çıkmıştım ve bir kafede oturmuş kitap okuyordum. Ebrara sinirlenmemiştim sonuçta arkadaşıydı ama ben o kızın neler düşündüğünü görebiliyordum. Saat geç olmuştu o yüzden bende kalktım. Kahvenin parasını ödedikten sonra yürüme mesafesi olan otele yürümeye başladım. Bir yandan şarkı dinlerken bir yandanda kenardaki çiçeklere bakıyordum. Hepsi o kadar güzeldi ki. Çiçekler bu hayatta en hoşuma giden şeylerden biriydi ve çok hoşlardı. Birtane papatya kopardım ve kitabımın arasına kuruması için koydum. Hava kararmıştı.
Biraz daha yürüdükten sonra otele vardım. Odama çıktım ve Ebrar da odadaydı. "Hoşgeldin bebeğim" dedi ve sarıldı."Hadi yemeğe inelim çok acıktım" dedi. Cevap vermedim. "Neden böyle yapıyorsun Akasya?" Dedi. "Neden acaba Ebrar bir düşünsene?" Dedim ve göz devirdim. "Selenden dolayı mı yapıyorsun?" Dedi. "Ben birşey yapmıyorum birşey yapan varsa sensin" dedim. O arkadaşım ne yapmamı bekliyorsun arkadaşımla zaman geçirdiğim için mi böyle davranıyorsun gerçekten Akasya ne yapabilirim?" Dedi. Sinir katsayım arttı ve "Tamam Ebrar ben zaten sana birşey demedim ne yapmak istiyorsan onu yap" dedim.
Kitabımı bıraktım ve Ebrarla asansöre bindik. İkimizde konuşmuyorduk ve aramız kötüydü. Böyle yapmasına anlam veremiyordum beni birazda olsa anlayışla karşılayabilirdi ben onu karşılardım. Asansör durunca indik ve bizim kızların yanına doğru gittik. Benim hiç iştahım yoktu ve öylece oturdum. Kızlarda aramızın kötü olduğunu belli ki anlamışlardı bize birşey söylemediler. Bildirim gelince baktım ve Mina mesaj atmıştı. "Sahile geçelim mi?" Diye sormuştu. "Aynen harika olur" yazdım. "Hazırlanıp iniyorum o zaman" dediğinde bende "ben zaten aşşağıdayım direkt sahile geçiyorum orda beklerim seni" dedim.
Ortaya "ben sahile geçiyorum" dedim. Ebrar bana sorgulayan gözlerle baktı ama birşey demedi. Gözümü ondan çevirdim Eda abla da "Tamam Akasya" dedi. Sahile doğru yürümeye başladım ve bildirime baktım. Ebrar, "kiminle" yazmıştı. "Minayla" yazdım ve "Tamam" yazınca görüldü attım. "Aramız hep böyle mi kalıcak Akasya" yazdı. Birde bana mı diyordu bunu cidden. "Bana mı soruyorsun bunu Ebrar?" Yazdım. "Gelince konuşuruz Akasya" yazdı. Bana Akasya demesinden hoşlanmıyordum ve Selenin yanındaykende bana Akasya demeside sinirlendirmişti. Çünkü biz genellikle "bebeğim, aşkım" gibi ifadeler kullanıyorduk ve Akasya dediği zaman soğuk gibi geliyordu. Gittim ve bir şezlonga oturup Minayı bekledim. Uzaktan yürüyen Minayı görünce ayağa kalktım ve sarıldım. "Naber kızım?" Dedi. "İyi Mina sen?" Diye sordum.
"Bende iyiyim iste ne olsun dedi ve yanımdaki şezlonga oturdu. "Bak ne getirdim" dedi ve poşetteki biraları gösterdi. Güldüm ve bana uzattığı kutuyu alıp açtım. "Ebrarla aranızda ne oldu sizin?" Diye sordu. Bu soruyu bekliyordum ve birisine anlatmak için yanıp tutuşuyordum o yüzden direkt konışmaya başladım. "Selen denilen kız varya" dediğimde başını salladı ve devam ettim. "İlk günden beri bana gıcık gıcık bakıyor Ebrara yakınlaşıp duruyor ve bende bundan çok sinir oluyorum anlıyor musun ya Ebrara güvenmediğimden değil kızın bakıslarından anlıyorum" dedim. Baya bi icimi dokmustum.
"Seni anlıyorum evet bende gördüm o kızda Ebrara nasıl baktığını ozellikle ama inan bana Ebrar oyle bakmıyor Ebrar Handeye, Zehraya nasıl bakıyorsa o kızada öyle bakıyor fakat sana baktığında nasıl baktığını görüyorum sana hepimizden ayrı bakıyor evet rahatsız edici ama senin de Ebrara nasıl baktığını görüyorum onu çok sevdiğini biliyorum ve onu sevdiğin için illa katlanman gereken şeyler olucak. Ebrar muhtemelen o kız hakkında senin gördüğünü görmüyor ve sen ne kadar anlatsanda görmeyebilir. O yüzden sen Ebrara sadece sakin bir dille rahatsız olduğunu anlat eminim ki seni anlar ve dikkat eder çünkü o da seni çok seviyor. Çok özel bir ilişkiniz var ve bu ilişkinin sağlıklı olması için bunları yapmanız ve öncelikle sevgiyi öne getirmeniz lazım" dedi.
Mina çok sakinleştirici ve güzel konuşmuştu ve gerçektende beni rahatlatmıştı. Söylediklerinde haksız değildi belkide Ebrara trip atmak yerine sakin ve güzel bir dille neden rahatsız olduğumu söylersem beni anlardı biliyorum Ebrar beni anlar. "Çok haklısın Mina çok teşekkürler iyiki varsın" dedim. "Önemli değil Akasya. Hem burda mükemmel bir Akasya varken o kıza mı bakacak lütfen o giydiği bikiniyi gördün mü varoş varoş kırmızı götü gözüken bir bikini giymiş" dedi ironik bir sesle.
Kahkahalara boğulduk ve gitarından şarkı çalmaya başladı. Hem çalıyor hem söylüyordu ve sesi çok güzeldi. Şarkı bittikten sonra Minaya "Bilge çok şanslı bir kız senin gibi bir sevgilisi olduğu için" dedim. "O değil asıl ben şanslıyım denebilir. Zamanında psikolojim çok kötüydü çok kötü şeyler yaptım uyuşturucuyu elimden bırakmıyordum Bilgeyede çok kötü davrandım fakat en sonunda ağlayıp yardım istedim. Beni bir psikoloğa götürdü psikolog beni hastaneye yatırdı kaç gün hastanede yattım, yattığım her gün ziyarete geldi abur cubur getirdi kitaplar getirdi kirlilerimi aldı yıkadı geri getirdi. Borcumu asla ödeyemem" dedi.
Duyduklarım karşısında baya şaşırmıştım. Böyle birşey düşünmemiştim asla Mina çok hayat dolu bir insandı öyleki neler geçmişti başından. Gerçekten yaşadıkları çok zor şeylerdi ve Minada, Bilgede çok güçlü insanlardı. "Çok güçlü birisin" dedim. "İkinizde çok güçlüsünüz ve birbiriniz için varsınız. Özellikle sen Mina çok güçlü bir kadınsın ve kesinlikle o da sana sahip olduğu için çok şanslı. Bırakmak için yardım istemen bile çok cesur bir hareket herkesin yapamayacağı bir şey bu konu hakkında asla üzülme ve sadece gurur duy" dedim ve sarıldım. Sırtıma damlayan sıcaklık ile ağladığını anladım ve "üzülme herşey geçti" dedim. "Otele çıkar çıkmaz Ebrarla konuşacağım diyede geçirdim içimden.
Hastanede yazılmış bir bölüm.
