Minayla biraz daha oturup konuştuktan sonra geç olunca odamıza çıkmaya karar verdik. Asansördeyken "Ebrarla konuşacağım dediğini yapacağım" dedim. "Bol şans" dedi ve sarıldık. O indi ve ben asansörün bir kat daha çıkmasını bekledim. Bizim kata gelince indim ve kartımı aradım. Çantamda yoktu. "Siktir" diye fısıldadım. Odada unutmuş olmalıydım. Umarım Ebrar uyumuyordur. Saat geçti ve onu uyandırmak istemiyordum. Kapıyı tıklattım. Bir süre açılmayınca tam bir daha tıklatacak iken kapı açıldı. Ebrarı gördüm ve her zamanki gibi çok güzeldi. Tanrım ona sahip olduğum için çok şanslıyım, kavga etmek değil sadece onu istiyorum diye geçirdim içimden. Buruk gözlerle bana bakıyordu. Ağlamış gibi gelmişti. "Özür dilerim, umarım uyandırmadım" dedim. "Hayır uyandırmadın bende oturuyordum" dedi. "Konuşmak ister misin?" diye sordum. "Evet iyi olur" dedi. yatağa oturduk ve konuşmaya başladım. "Ebrar ben seni çok seviyorum ve seninle kavga etmek istemiyorum. Fakat sende arkadaşın bile olsa o kızın beni rahatsız ettiğini bilmelisin. Aranıza biraz mesafe koymanı istiyorum sadece ve eninde sonunda sende beni anlayacaksın biliyorum. O kızdan hoşlanmıyorum sana nasıl baktığını görüyorum" dedim. Bence gayet anlayışlı konuşmuştum. Ebrar elimi tuttu ve " Akasya bende seni çok seviyorum ve ben sana aşığım, seni üzecek, kıracak, rahatsız edecek hiçbir şeyi isteyerek yapmam. Seni anlıyorum ve evet arama mesafe koyacağım fakat sende bilmelisin ki o benim arkadaşım" dedi.
"Anlaştık o zaman" dedim ve o da gülerek "evet bence de dedi. Çenemden tutup kendisine çekti ve öpüşmeye başladık. dudaklarımızı ayırdığımda hala yakındık ve gözlerinin içine baktım. Ben ona aşıktım. "Seni seviyorum" dedim hala gözlerinin içine bakarken. Bende seni seviyorum" dedi. Sarıldım ve yatağa yattık. Sarılarak uyuduk. Saat 5'te kurduğum alarmla uyandım. Bugün son günümüzdü ve bugünü güzel geçirmek istiyordum. Enerjili bir şekilde ayağa kalkıp alarmı kapattım ve perdeleri açtım. "Ebraarr, hadi uyan denize gidiyoruz." dedim. beni kendine doğru çekti ve yüzümüzü iyice yakınlaştırarak "Hadi ama pembe saçlı bir kızla uyumak, belki daha başka şeyler yapmak daha cezbedici değil mi sence de?" dedi göz kırparak. "Gayet cazip bir fikir fakat o pembe saçlı kızla denize girmek daha çok" dedim ve gülerek geriye çekildim. "Hadi ama bebeğim bu saatte mi?" dedi ve "evet gayet öyle" dedim. Zar zorda olsa Ebrarı ikna ettim şimdide bikinimi giyiyordum. Hazırlandıktan sonra odadan çıktık ve asansöre bindik. Ebrar ayna fotoğrafı çekerken bende elimle rock işareti yaptım.
Asansörden indik ve sahile doğru yürümeye başladık. Ben heyecanla yerimdi duramayarak birşeyler anlatırken o da uykulu bir şekilde gülerek beni dinliyordu. Ne anlatırsam anlatayım heyecanla ve merakla beni bıkmadan usanmadan dinlemesi çok tatlı ve çok hoştu. Beni sevdiğini burdan bile anlıyordum ve bende onu seviyordum. Şezlonga geldik ve havlularımızı serdik. Bir tane rus yaşlı bir amca dışında kimse yoktu. "Bak burada yalnızız" dedim gülerek. "Öyle görünüyor bebeğim." dedi. Denize doğru ilerledik ve iskeleden girmeye karar verdik. İskele merdivenlerinden inerken bacağımla buluşan soğuk suyla gülümsedim. Hiçbir tepki vermeden kendimi suya bıraktım ve soğukluk hoşuma gitmişti. Benim arkamdan giren Ebrar ise bacağı girer girmez "Tanrım Akasya bu su çok soğuk nasıl hiçbir şey yokmuş gibi yüzebiliyorsun?" dedi. Güldüm ve "Bebeklik etme Ebrar" dedim. Gözlerini kısarak bana baktı ve gülümsedi. "Şimdi kim bebekmiş görürsün" dedi ve bir anda suya atladı. Suya atlar atlamaz üstüme su atmaya başlayınca "Tanrım Ebrar, yapma" diye bağırmaya başladım. Bir anda bacaklarımı kendine çekerek beni kucağına aldı. Dudaklarıma yaklaşırken ben hareket etmiyordum çünkü açık alanda olduğumuz için biri görür diye korkuyordum.
"Ya biri görürse?" diye fısıldadım ve odağını dudaklarımdan gözlerime çevirdi. "Görürse görsün yanlış bir şey yapmıyoruz ve şuanda sadece seni öpmek istiyorum" dedi. Bunu der demez ellerimi omzuna attım ve dudağına yapıştım. O da hızlı bir şekilde karşılık vermeye başladı. Ayrıldığımızda gözlerine baktım ve gülümsedim. Bir daha yaklaşıp kısa bir öpücük bıraktı ve ikimizde gülmeye başladık.
Denizden çıkıp otel odamıza gelince kısa bir duş alıp sarılarak uyuduk. Daha sonrada yemek yemiş, havuza girmiş ve kızlarla takılmıştık. Son gecemiz olduğu için otelin barına son kez gidecektik. Siyah askılı ve kenarında taşlar olan kısa elbiseyi giydim. Ebrar da bej şort ve gömlek giymişti. Bara gittik ve bütün kızlar çok güzeldi. Hepsi çok güzel giyinmişti ve harikalardı. Ebrarla ve diğer kızlarla dans etmeye başladık. Gece çok güzel geçiyordu. Biraz daha dans ettikten sonra Ebrarı görmeyince onu aramak için pistten ayrıldım. Tuvalete çıkan merdivenlerin orda oturduğunu gördüm ve oraya doğru gittim. Fakat sonra yalnız olmadığını fark ettim. Selen yanındaydı. Tam yanlarına gidicekken gördüğüm şeyle kanımın donduğunu hissettim. Ebrar ve Selenin dudakları birleşmişti. Hayal kırıklığıyla onlara doğru bakıyordum ve gözümden akan yaşla koşarak bardan çıktım.
