Sabah olduğunda hafif bir baş ağrısıyla uyandım. Ebrar odada yoktu muhtemelen kahvaltı yapmak için aşağıya inmişti. Kalktım ve telefonumu kontrol ettim. Sonrada balkona çıktım. Balkondan dışarıya baktım ve gelen deniz kokusunu içime çektim. Aklıma Ebrarın dün dedikleri geldi. Onu bu yüzden çok seviyordum çok ince düşünceli ve iyi kalpli biriydi. Üstümde Ebrarın tişörtü vardı ve değiştirmedim. Altımada gri basic bir şort giydim. Kahvaltı alanına gittiğimde Ebrarı bizim kızlarla otururken gördüm. Onu gördüğüm anda karnıma kelebekler girmişti resmen. Onların yanına doğru yürürken Ebrarda direkt beni fark etti. Beni gördüğü anda gülümseyerek beni izlemeye başladı. Kızlarda Ebrarın bir yere baktığını fark etmiş olacak ki arkalarını dönüp bana baktılar. Beni görünce gülmeye başladılar ve Eda abla Ebrarın kafasına şakayla vurdu. Bende yanlarına gelince Ebrarın yanındeki sandalyeye oturdum. Ebrara gülümseyerek baktım ve o da bana bakınca "Günaydın Ebrar" dedim. O da gülümseyerek bana bakıp "Günaydın Akasya" dedi. 1 Aydır sevgili olmamıza rağmen bugün daha ayrıydı. Bugün ilk günkü gibi hissediyordum sanki.
Zehra bize bakıp güldü. "Sanada günaydın Akasya" dedi. Sonunda onlara dönüp "Şey sizede günaydın" dedim. Ebrar dahil herkes gülmeye başladı. "Ben kahve alıp geliyorum" dedim. Ayağa kalktım ve kahve alanına gittim. Sıra vardı. Sırada beklerken önümdeki biri "çok sıra var" dedi. Baktığımda kısa saçlı dudak piercingi olan bir kız vardı. "Evet öyle" dedim. "Kahve seven biri olarak" dedim. "Ben çok değilde kız arkadaşım bayılıyor, odamıza götürüp sürpriz yapmak istiyorum" dedi. Kız arkadaşım demesiyle gülümsedim. Bir şey söylemeyince "Homofobik değilsindir umarım" dedi. "Hayır, hayır" dedim. Gülümsedi. "Aslında benimkide orada" dedim ve göz kırptım. Kız dönüp baktı sonrada şaşırmış bir yüz ifadesiyle bana döndü. "Bir dakika, o Ebrar Karakurt değil mi? Sende Akasyasın. Ben nasıl fark edemedim forma olmadan çok farklısınız" dedi. Gülümsedim ve "Aramızda kalsa sevinirim" dedim. "Tabikide, Türk toplumunu biliyorum bende zamanında çok baskı yaşadım aramızda kalıcak söz" dedi. Gülümsedim "Ben Akasya sen?" dedim. "Bende Mina" dedi.
El ele sıkıştıktan sonra Ebrarın sinirli bir yüzle yanımıza geldiğini gördüm. Yanıma geldi ve elini belime koyup Minaya "Merhaba" dedi. Sonrada bir bana bir Minaya bakıp "Ne konuşuyorsunuz" dedi. Mina önce gülümsedi sonra Ebrarın kızgın olduğunu anlayıp "Kahve, ıım kız arkkadaşlar?" dedi. Ebrarın kıskandığıını anladım. Minada anlamıştı ve ondan korkmuştu belli ki. Güldüm ve benim gülmeme ikiside anlam verememişti. "Minanın kız arkadaşının kahveyi sevmesi hakkında konuşuyorduk bebeğim" dedim. Ebrarın yüzü bir anda normale döndü ve gülümseyerek " Aa gerçekten mi?" dedi. Ebrarın sinirinin geçttiğini anlayan Mina da rahatladı ve gülümseyerek "Evet öyle. Odamıza götürerek sürpriz yapmak yapmak istedim." dedi. Aralarındaki gerginlik geçince bende rahatladım. Sıra Minaya gelmişti ve kahvesini aldıktan sonra bize "görüşürüz" dedi ve gitti. Kahvemi seçerken Ebrara "Birileri kıskanmış sanırım" dedim. "Çok güzelsin güzelim korkuyorum biri yanaşıcak diye" dedi.
Bu güzelin kalbinde sadece pembe saçlı bir kız var merak etme kimse yanaşamaz" dedim ve göz kırptım. "Pembe saçlı kızın kalbinde de kızıl saçlı bir kız var" dedi. Gülümsedim ve kahvem hazır olunca aldım. Biraz daha kahvaltı masasında oturduktan sonra kalkıp odamıza gittik. Kendimi yatağa attım ve Ebrar da yanıma yattı. Bakışmaya başladık ve çok güzel hissediyordum. Bana öyle bir bakışı vardı ki dünyanın en güzel kızı bendim sanki. Yaklaştı ve dudağıma yavaşça bir öpücük kondurdu. Geri çekilirken bu sefer ben ona yaklaştım ve geri çekilmesine izin vermedim. Yavaşça ve tutkulu bir şekilde öpüşmeye başladık. Elimi saçına götürdüm ve biz öpüşürken elimi saçında gezdirdim. Ayrıldık ve kafamı boynuna gömüp güzel kokusunu içime çektim. küçük bir öpücük bıraktım. Bir süre daha o pozisyonda durup uykuya daldık.
