(Danbi)
Annemle konuşmaya daldığım sırada arkamdan gelen soğuk sesin boynumu yaladığını farketmemle telefonu hızlıca kapatıp bulunduğum yerde yavaşça döndükten sonra karşımda tek kaşını kaldırmış öylece beni izleyen bir psikopatla(?) karşılaşmayı beklemiyordum.
İçimden binlerce kez sövmüştüm.Yeni hasta diyerek kastettikleri kişi bu muydu? hemde beni öldürmek isterken bu hastayı bana mı vermeyi uygun bulmuşlardı?
Şimdi hızlıca aklımı çalıştırıp sakince konuşarak durumu kontrolüm altına almaya çalışacaktım..Yavaşça telefonumu masanın üzerine bırakırken zorla gülümseyerek gergin ortamı yatıştırmaya çalıştım.
"Yeni hastam sen olmalısın öyle değil mi?"
Gözlerinden alev çıkıyordu resmen..yüzünde tek bir mimik dahi yoktu..ama çok iyi bildiğim bir şey vardı: buraya asla derdini anlatmak için gelmemiş olmasıydı.
Taehyung'un bir zamanlar bana öğrettiği gibi derin nefes alarak 10'a kadar sayıyordum.Bu sefer sakinleşeceğime inanmıyordum ama işe yarar umuduyla denemekten kaçmamıştım.
Karşımdaki hasta gözlerini kırpmadan hareketlerimi incelerken histerik bir gülümsemeyle konuşmaya başlamıştı.
"Ben hasta değilim ama sen, suçu olmayan birisini öldürecek kadar ruh hastasısın doktor."
Bu adam bütün sinirlerimi beş saniyede alt üst etmeyi nasıl olur da başarabilirdi? Şoktan çıkamadığı kesinlikle belli oluyordu..Yoksa benim psikolog olduğumu ve hastayı ne yaparsam yapayım kurtaramayacağımı bilmesi gerekiyordu..en azından bu zamana kadar..
Ellerimi saçlarımın arasına daldırdıktan sonra, dudaklarımı ıslatarak konuşmaya başladım.
"Bak düşüncelerini anlayabiliyorum ama-"
Cümlemin bitmesine izin vermeyip seri bir şekilde üstüme yürüyüp pencereyle arasına aldıktan sonra kafamı koruyabilmek için kollarımı kafama siper ederken belimden yakalayıp sandalyeme fırlattığı sırada artık ikimizin de yüzleri birbirine oldukça yakındı..
Elindeki bıçağı boğazıma dayadığı sırada masamın altındaki kırmızı renkli butona onun farketmemesi için büyük bir çaba gösterdikten sonra sonunda parmaklarımla ulaşıp, basabilmiştim.
Gözlerim kapıya doğru istemsizce kaydığında önümdeki hastanın sertçe boğazımı tutmasıyla gözlerimi tekrardan kapıdan çekip, bu sefer hiç ayırmaksızın ona bakmaya başladım, ellerimle ellerini tutarak..
Boynumdaki yara bandını gördükten sonra hırıltılı bir şekilde gülerek elindeki bıçağı boğazıma daha çok dayadığında konuşmuştu.
"Belki bundan sonra boynunu sarman gerekmez, hem böylelikle kesikte acı yaratmaz."
Bu konuşmanın temelinde asla iyi bir şey yatmadığını bilmeme rağmen yine de bir umuttu..
Üstümden hızlıca doğrulduktan sonra karşımda bulunan küçük tekli koltuklara geçince, bıçağını saklarken sanki beni alaya alırcasına gülümsemişti.
Aniden kapının güvenlik görevlileri tarafından çalınmadan açılmasıyla yerimden hızlıca kalkmıştım.
"Bayan Danbi! Sorun nedir?"
Karşımda histerik bir şekilde gülümseyen hastanın iğneleyici konuşmasıyla daha da gerilmiştim.
"Gerçekten sorun nedir Doktor? Ne güzel konuşuyorduk!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SILLAGE / JJK
Fanfiction"Ay'ı çok seven ve onun için her gece ölen güneşin hikayesini biliyor musun?"