Blackpink - Kick it
İnsanlar korkak mıydı? Neyden korkuyorlar? Ölmekten mi? Yoksa her şeyini kaybetmekten mi?
Bazılarıda korkaklığını saklamak için bir maske takardı. Kötü anlarda bu maskeyi indirir sonra yeniden takıp korkusuz biri gibi rol yapmaya çalışırdı.
O kız da tam böyleydi. Maskenin arkasında saklanan korkağın tekiydi.
"Nasıl böyle bir dikkatsizlik yaparsın Lalisa? Ya olay basına yansısaydı. Bir de etrafdan zorba Lalisa Manobal haberini mi kaldırtacaktım?"
"Üzgünüm. Bazı şeyleri hesap edememişim"
"Sorun kızı zorla kaçırman değil. Evet, yaptığın şey doğru bir şey değil ama en büyük sorun kızın polise gitmesi. Bir işe başlarsan onu tam bitir Lalisa. O kızı uyar"
"Uyaracağım baba, hem de öyle uyaracağım ki bir daha bırak beni polise şikayet etmek, karşılaştığımızda kaçacak delik arayacak"
Babam konuşmasını bitirip koltuğa oturunca ben ayağa kalktım. Odama çıkıp çantamı aldım. Aşağı indiğimde babam bana baktı.
"Ben çıkıyorum baba. Biraz dolaşıcam. Geç gelirim"
"Tamam, kızım"Evden çıkıp arabama bindim. Nereye gideceğimi bilmiyordum. Bildiğim tek şey o kız bu yaptığının bedelini ödeyecekti. O aptala iyi bir ceza vermem gerekiyordu. Aklıma ilk gelen yere doğru arabayı sürdüm.
Geldiğimde araban inip bahçeye girdim. Kapıyı çaldığımda hizmetçiler kapıyı açıp beni içeri aldılar. Bir ay öncesine kadar buraya o kadar çok gelirdim ki çalışanlar beni sormadan içeriye alırdılar. Hizmetçilerden birine Taehyung'un nerede olduğunu soracakken ses gelen tarafa döndüm.
"Lalisa, sen buralara gelir miydin?"
Yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirip cevap verdim.
"Bayan Kim, sizi gördüğüme sevindim. Ama mümkünse Taehyung'la konuşmak istiyorum"
"Taehyung'un seninle ne işi olur ki?"
Sorduğu soru ve konuşma tarzı sinirlenmeme neden olmuştu. Benden yüksek bir seviyede değildi. Nasıl olurdu da böyle sanki karşısında bir çalışanı varmış gibi konuşuyordu."Önemli bir konu bayan Kim. Taehyung hemen gelirse sevinirim"
Haneul tam ağzını açıp bir şey diyecekken Taehyung aşağıya indi.
"Lalisa bahçeye gel" diyerek bahçeye gitti. Onu takip ettim."Yine ne var? Niye geldin?"
"O aptal sevgilin burada mı?"
"Birincisi benim sevgilim aptal değil, ikinciside evet burada, yukarıda. Bir şey mi oldu?"
"Aptal değilmiş ya. Ben söyleyeyim sen karar ver aptal mı değil mi. Tzuyu evime polis gönderdi"
"Ne? Yok olmaz. Tzuyu böyle bir şey yapmaz"
"Ya sen beni anlamıyor musun? Anlamıyor musun beni? Evime polis geldi diyorum"
"Böyle olacağını düşünmemiştim"
"Ya etrafta bir gazeteci olsaydı. Basına konu olmuştuk çoktan. O olayı bu kıza anlattın mı?"
"Hayır anlatmadım"
"Anlatma zaten. Bu kız bizim sonumuzu getirir. Belli ki gözünü yeteri kadar korkutamamışım"
"Korkutmana gerek yok. Ben konuşurum. Bir daha yapmaz böyle bir şey"
"Öncede konuşmuştun Taehyung. Bak işe yaramadı"
"Tamam bu kez uyaracağım"
"Umarım bu kez saçma bir şey yapmaz" diyerek evden ayrıldım.Arabama binip eve doğru sürmeye başladım. Bu kez o kıza bir şey yapmamıştım ama bu asla yapmayacağım anlamına gelmiyordu. Ben o kızı pişman edecektim.
Eve geldiğimde odama çıkıp yatağa uzandım. Bu kez nasıl oldu bilmiyorum ama gözlerimi kapatır kapatmaz uyumuştum.
Sabah makyaj masamın önündeki sandalyede oturup makyajımı yapıyordum. Bitirdikten sonra aşağı kahvaltıya indim. Annem de babam da evde değildi. Tek başıma kahvaltımı yaptıktan sonra evden çıktım.
Yarın lise arkadaşım Nayeon'un doğum günüydü. Lise bitmesine rağmen bazen görüşürdük. Kendisi çok cana yakın, konuşkan bir kızdı. Bu yüzden yarınki doğum günü partisine her kesi çağıracağından emindim. Nayeon'a hediye almak için mağazalar geziyordum. Sonunda bulduğum lila rengi bir elbiseyi alma kararı aldım. Başlarda bunu Nayeon'a hediye olarak düşünmüştüm ama sonra çok hoşuma gidince kendim giymeyi seçtim. Nayeon'a da aynı mağazadan pembe bir çanta va ayakkabı aldım.
Canım sıkılınca alış-veriş yapardım ama bu kez alış-veriş bile canımın sıkıntısını geçirmemişti. Aklıma giren fikirle gülümsedim. Lise zamanlarımda sinemaya çok giderdi. Taehyung'la birlikte. Bu kez yalnız gidecektim ama olsun.
Sinemaya geldiğimde kendime patlamış mısır ve içecek alıp salona girdim. Film başladığında dikkatimi ona vermeğe çalıştım. Taehyung'la çok gelirdik böyle yerlere. Onu hatırlayınca gözümden bir damla düştü. Şimdi o başkasıyla gidiyordu sinemaya. Şimdi başkasıyla birlikteydi, başkasının elini tutuyordu, başkasına bakıyordu, başkasının yanındaydı.
Onu hatırladıkca böyle deliye dönüyordum. İştahım kaçıyor, nefesim kesiliyordu. Ben terk edilecek bir kadın değildim ama o beni terk etmişti. İki ay boyunca beni aldatmış ve benim ruhum bile duymamıştı.
Son zamanlarda böyle her şey bana onu hatırlatıyordu. Onu hatırladığımdaysa kendimi kötü hissediyordum. Sorun Taehyung değildi. Sorun sevgilisiydi. O kızı mı bana tercih etmişti? Bu soru kafamın içinde dönerken elimi yandakı sandalyeye atım çantamın ipini sıkıca sardım. Çantamı elime alıp salondan çıktım.
Büyük bir hevesle kafamı dağıltmak için gelmiştim buraya ama zihnimi o ele geçirmişti.
Sanarım psikolojik bir yardım almam gerekirdi çünkü sinirlerim epey bozulmuştu. Sakinleşmeye, kafamı dinlemeye ihtiyacım vardı ama kafam onunla geçirdiğim anılarla doluyken bunun mümkün olacağını düşünmüyordum.
Gittiğim sinemada on dakika oturmadan çıkıp eve gelmiştim. Odama çıkıp çekmecemdeki haplardan birini suyla yuttum. Kendimi yatağa bıraktığımda gözlerim kapanıyordu.
Çok geçmeden derin bir uykuya dalmıştım.
Bencil olduğumu biliyordum. Ama onu kaybetmeye niyetim yoktu.
Fotoğrafa aşık oldum✌
Bölümü nasıl buldunuz?
Lütfen bol-bol yorum yapın
❤❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Revenge | Taelice
FanfictionLalisa kendisini aldatan sevgilisi Kim Taehyung'tan intikam almak istiyordu. [KTH × LLM] Başlama tarihi: 04.08.2022 Bitiş tarihi: 05.09.2022 -Tamamlandı-