Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Unutmak kolay mı? Onun için kolay ama benim için değil. Ben hala onu unutamamıştım ve uzun bir süre unutacağımı düşünmüyordum.
Ben her kesin gözünde isteğini yapabilen, başarılı, güçlü bir kızdım. İnsanlar beni böyle tanıyordu. Gerçeği kaç kişi biliyordu? Aslında eski sevgilisini bile unutamayan bir zavallı olduğumu kaç kişi biliyordu? Hiçkimse. Hiçkimse bilmiyordu. Bilemezlerdi de. Etrafımdakilere bu kadar iyi rol yaptığım sürece gerçek beni asla bilemezlerdi.
İnsanlar değiştiğimi söylüyordu. Haklılardı. Eskiden bana iyi gelen şeyler, şimdi hepsi saçmaydı. Bana iyi gelen tek bir şey vardı. O da huzur. Mümkün müydü? Hayatımın aşkı başka birisiyle birlikteyken huzur bulmam mümkün müydü?
Eskiden partilemeyi çok seven, enerjin, etrafına pozitiflik yağdıran bir kızdım. Şimdiyse partilere annemin zoruyla gidiyordum.
Yine ailemle birlikte sosyetede yapılan saçma partilerin birindeydik. Babam çoktan arkadaşlarının yanına gitmiş, onlarla konuşurken ben de annemle birlikte karşımdaki bu saçma kadının saçma konuşmalarını dinliyordum.
Bu kadından da onun oğlundan da nefret ediyordum. Kim Haneul. Eski sevgilimin annesi, annemin arkadaşı, babamın ortağının eşiydi. Benimde hayatımı mahveden ikinci kişiydi. Birinci kişi de onun oğlu. Kim Haneul oğluyla tanışmamı sağlayarak beni ona aşık etmişti.
O zamanlar daha on dört yaşındaydım. Ailecek Taehyung'un ailesinin evine gitmiştik. Annesi bayan Kim sürekli Taehyung ve benden iyi bir çift olacağını söyleyip duruyordu. Normalde böyle şeylere karşı olan annem konu arkadaşının oğlu olunca Haneul'u onaylamıştı.
Sonrası basitti işte. O bana çıkma teklifi etmişti. Ben de kabul etmiştim. Keşke etmeseydim. Beni yarıyolda bırakacak bir insana kalbimi emanet etmeseydim.
O günden sonra okulun en gözde çifti olmuştuk. Zaten okulun en populer iki çocuğuyduk. Birde çıkmaya başlayınca her kes bize kıskançlıkla bakıyordu. Çoğu erkek Taehyung'un, çoğu kız da benim yerimde olmak istiyordu.
Şimdiyse bu kadın karşımda durmuş annemle sohbet ediyordu. Onun sesine daha fazla katlanmak istemiyordum. Arkadaşım Mina'nın araması burdan gitmem için iyi bir sebepti. Telefona cevap vermek için yanlarından ayrıldığımda annem arkamdan bakmağa devam etti.
Aslında annemin de Kim Haneul'dan hoşlanmadığını biliyordum. Sadece ailemiz içindi. Babam eşiyle ortak olduğu için arasını iyi tutuyordu.
Mina'nın telefonunu açıp cevap verdiğimde bana partiden ayrılmam gerektiğini söylüyordu. "Mina, niye mekandan çıkayım? Diyelim ki çıktım. Anneme babama ne diyeceğim? Annem 'niye partiden ayrıldın?' diyerek başımın etini yer." "Sen beni dinle, Lalisa. Çık o partiden. Bize gel, film falan izleriz." "Mina, tatlım, ortam oldukca iyi. Biraz kafamı dağıltırım. Hem sen niye partiden çıkmamı istiyorsun?" "Lalisa...şey..." "Söyle." "O da orada olacak. Karşılaşmanızı istemiyorum." "B-buraya mı gelecek?" "Evet." "Gelmesin, istemiyorum. Onu görmek istemiyorum." "Lali-"