Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arabayı en dikkatli şekilde kullanmaya çalışsamda yanımda oturan Mina'nın kahkahaları dikkatimi dağıltıyordu.
"Lalisa şu videoya baksana. Çok komik değil mi?" "Araba kullanıyorum Mina, sonra izlerim." "Tamam be."
Muhtemelen bana yine nefret ettiği bir kızın bir partide havuza atılıp, boğulurken suyun içinde çırpınmasını gösterecekti. Bu Mina'nın klassik cezasıydı. Benimki de bundan pek farklı sayılmazdı.
"Bu kez kurbanın kimdi?" "Soyeon. Geçenlerde bi kafede katşılaştık. Üzerime bilerek kahve döktü. Bu videoda da cezasını çekiyor." "Yazık kıza." "Bana bulaşmaması gerekirdi Lalisa." "Haklısın, bazı insanlar haddini bilmeli. Yoksa sonları böyle oluyor işte." "Sen Tzuyu'ye ne yapacaksın?" "Arkadaş olucam." "Ne?" "Arkadaş olucam, ona özgüven vericem. O benden aldığı özgüvenle Taehyung'u sinirlendirmeğe çalışacak ve ayrılacaklar." "Ya ayrılmazlarsa." "Mina, bu planı ben yaptım. Sonunun farklı bir şekikde bitmesinin ihtimali bile yok." "Peki, sana güveniyoruz. Dün Rosie ile konuştum. Dediki Lalisa'nın Tzuyu konusunda yardıma ihtiyacı olursa her zaman yardıma hazırız." "Şimdilik pek bir yardıma gerek yok ama belki ilerde desteğine ihtiyacım olabilir."
Mina'yla sohbet ederken kafeye ulaşmıştık bile. Arabayı durdurduğumda Mina ve ben arabadan indik. Dışarıdan görüntüsü muhteşem bir kafeye benziyordu. Girişinde büyük bir tabela vardı. Tabelada kafenin ismi olan 'Royal coffee' yazılmıştı. İçeriğe girdiğimizde kafenin içinin en az dışı kadar güzel olduğunu gördüm. İçerisi çok büyüktü ve çok fazla insan vardı. Böyle bir yerde fazla dikkat çekeceğimize emindim. Arka kapıdan bahçeye çıktığımızda bahçede içerideki insanların iki katı kadar fazla insan olduğunu gördüm. Belliki popüler bir yerdi. Böyle popüler bir yere nasıl olurduda daha önce gelmemiştim?
Bahçede en az içerisi kadar zarif süslenmişti. Beyaz masaların üzerindeki renkli çiçekler çok güzel görünüyordu. Çalan soft şarkı ortama yumuşak bir hava katmıştı.
Ortamı dikkatlice incelerken Mina'nın beni çağırmasıyla ona dönmüştüm. Gözleriyle arkadan bir masayı işaret ettiğinde masada beklediğimiz kişinin oturduğunu gördüm. Elinde tuttuğu kahvesini yudumluyordu.
Beraber masanın yanına doğru yürümeğe başladık. Geldiğimizde dikkatini kahvesinden çekip bana baktı. Karşısındakı sandalyeyi çekip oturduğumda Mina da yanıma oturdu. Karşımdaki kıza dönerek konuşmaya başladım.
"Geleceğini düşünmemiştim. Düşündüğümden daha cesursun." "Ne var? Ne istiyorsun Lalisa? Beni niye buraya çağırdın?" "Sen her çağırıldığın yere gelir misin?" Mina'nın sorduğu soruyla gülmeğe başladım. "Minacığım kız zaten Taehyung'la Amerika'dan döndüğünden beri ilk defa bir yere çağırılıyor. Kırma hevesini."
