0.6. bad days

370 24 15
                                    

Red Velvet - Sunny side up!

İnsan bir şeye ne zaman alışırdı? Bir gün sonra? Bir hafta sonra? Ben alışamamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İnsan bir şeye ne zaman alışırdı? Bir gün sonra? Bir hafta sonra? Ben alışamamıştım. Bir ay geçmesine rağmen hala alışamamıştım.

Onun gidişine, yeni bir kız bulmasına, onunla mutlu olmasına alışamamıştım.

O kızın Taehyung'u haketmediğini düşünüyordum. Gerçektende öyleydi. O kız benim sevgilimi haketmiyordu. Taehyung benim olmalıydı. Eskiden olduğu gibi.

Onu elde etmek içim bir şeyler yapmalı mıydım? Yoksa öylece oturup beklemeli miydim? Belkide ondan vazgeçmeliydim. Onların mutlu bir hayat sürmesine izin mi verecektim?

Kimseye belli etmesemde bu olanlardan çok yorulmuştum. Artık aklımda her saniye onun olmasını, kalbimin onun için atmasını kaldıramıyordum. Taşınması zor bir yük gibi geliyordu bana.

Ama ondan ayrılamıyordum. Onsuz kaldığım her gün büyük bir işgence gibiydi. Onunla olduğum günleri özlemiştim. Keşke geriye dönmem mümkün olsaydı.

"Fazla olan her şey bir zehirdir." Böyle derdi en sevdiğim öğretmenim. "Hiçbir şeyi fazla kaçırmayın. Aşkınızı, nefretinizi bile..."

Sanırım benim aşkım fazla kaçmıştı. Sonra bu aşk beni mahveden bir zehire dönüşmüştü.

Belki her şey benim düşündüğümden daha farklıdır. Benim aşkım fazla değilde, onun aşkı çok az olmuştur. O zaman bu zehir beni niye öldürüyordu? Onu mahvetmesi gerekmez miydi?

Şimdi de nefretim fazlaydı. Bu nefret beni öldürse bile başka birine de zarar vericekti. O aptal kızı geldiği çöplüğe geri gönderecektim.

Sabah makyaj masamda rujumu düzenlerken aklımdan sadece bunlar geçiyordu. 1 saattir Nayeon'un doğum gününe gitmek için hazırlanmaya başlamıştım. Üzerime giyindiğim askılı mor elbiseye baktım. Elbise beni mükemmel gösteriyordu. Pembe ve mor renklerinin ağırlıklı olduğu makyajım neredeyse bitmişti. Aynada kendime bakıp duruşumu dikleştirdim. Artık hazırdım.

Arabayı mekanın yanına park ettiğimde etrafa baktım. Nayeon asla evde parti vermezdi. Bu yüzden doğum gününü bir restoranda kutluyordu. Doğum günü için ayrılan alana geldiğimde etrafı incelemeğe başladım. Her taraf mükemmel bir şekilde dekore edilmişti.

Elime aldığım içeceği yudumlarken beklediğim 'mükemmel' çift kapıdan içeri giriş yapmıştı. Birde şu kızın elini tutmuştu. O eli kırmam mı gerekiyordu? Sanarım, evet.

Fazla dikkat çekmemek için yüzümü yanımda sevgilisiyle tatlı-tatlı konuşan Mina'ya çevirdim.

"Kesin şu tatlı çift numarasını"
"Ne o Lalisa? Kıskandın mı?"
"Ne kıskanacağım ya? Fazla yapmacık duruyor sadece, Jimin"
"Lalisacığım bu işin yapmacılığı yok. Biz gerçekten sevgiliyiz"
"Emin misin Mina?"
"Evet Lalisa. Eminim de, bunu niye sordun?"
"Boşver."
"Lalisa, ailenin gizli mekanından haberi var mı?"
"Hayır."
"Sadece dördümüz biliyoruz diyorsun yani."
"Evet."
"Sadece dördümüzün bildiği başka şeyler de var, Lalisa."

Revenge | TaeliceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin