Yellow Whales|| S. Kawata

◌⑅⃝●♡⋆♡𝙲𝚑𝚊𝚙𝚝𝚎𝚛 𝙴𝚒𝚐𝚑𝚝♡⋆♡●⑅⃝◌

Arkadaşlar bölümü yazıp bitirdiğini unutmuşum amk. Öyle duruyor bölüm yazık lan.

***

〖Chapter Eight〗

˚₊·͟͟͟͟͟͟͞͞͞͞͞͞➳❥ ꒰ ⌨ ✰ @yellowhaleslover ⁱˢ ᵗʸᵖⁱⁿᵍ··· ꒱ | ೃ࿔₊•

ყσυ ʅσʂƚ ԋҽɾ αɳԃ Ι ʅσʂƚ ყσυ.

Ι ɯιʂԋ ყσυ ʅσʋҽ ɱҽ

̣̣̣̣̣ͯ┄•͙✧⃝•͙┄✩ͯ•͙͙✧⃝•͙͙✩ͯ┄•͙✧⃝•͙┄✩̣̣̣̣̣ͯ
◖𝙳𝚘𝚗'𝚝 𝚠𝚘𝚛𝚛𝚢 𝚋𝚎 𝚑𝚊𝚙𝚙𝚢◗ 　

"Abi! Lütfen!" Yalvarırcasına bağırmam ve abimin bacağına yapışmam onu etkilemiyor gibiydi. Ne vardı yani beni de Roman toplantısına götürse ölür müydü yani?! "Kei!"

Bağıra bağıra yalandan ağlamaya başladığımda Keisuke sinirle dişlerini gıcırdattı. "Tamam lanet olsun! Kalk yerden, sümüğünü de sil."

Yerden fırlayıp sevinçle çığlık attım. "Oley! Hemen hazırlanıyorum!" Koşarak odama girdim. Dolabı açıp beyaz eşofman, üstüne siyah askılı ve sarı göğüslerimin altına anca gelen sarı düşük omuzlu tişörtü üstüne taktım. (Bende bunun mor, üstünde gülücük olanını giyom😻) belime siyah bir hırka bağlayıp son olarak kırmızı converslerimi giydim.

Abimin yanına gidip etrafımda döndüm. "Nasılım?"

Gözlerini kısıp bana baktı. Biraz üstümü sürdükten sonra gözlerini gözlerime dikti. "Yeşil ışığı bozuk trafik lambası gibi."

Benzetmesine kahkaha atıp yanağından öptüm. Az şirinlik yapayım da bir bok yersem kızmasın. Abim elimi tutup benimle birlikte ilerledi. Motoruna bindiğimiz de ellerim beline dolandı. Abim hızla sürmeye başladığında gittiğimiz yollar heyecandan çok uzun gelmişti.

İndiğimizde gözlerim Souya'yı aradı. Bulduğunda içime dolan mutlulukla koşarak ilerledim. "Souya!" Nahoya'dan gözlerini çekip bana döndüğünde kızardı.

Nahoya ikimize bakıp güldü. "Ben sizi yanlız bırakayım, görüşürüz." Arkasını dönüp bölük liderlerinin yanına gitti.

Bende Souya'ya dönüp gülümsedim. "Nasılsın? Görüşemedik çok özledim seni."

Souya öfkeli bakışlarından ödün vermeyerek elimi tuttu. "Bende."

Heyecanla gülümsedim. "Yia! Yarın müsaitsen bir şeyler yapalım mı?" Elini bırakıp yanaklarını avuçladım. Yumuşacıktı yüzü. Yüzü iyice kızarırken ellerimi tutup yüzünü daha çok avuçlamama sebep oldu.

"Olur." Sesi öfkeli değildi yumuşaktı. Tam bir bebeğe benziyordu.

Parmak uçlarımda yükselip anlını öptüm. "Çok tatlısın aşk." Kıkırdadığımda huysuzca kaşlarını çattı.

"Benimle dalga geçiyorsun." Sesi kızgın çıkmıştı.

Güldüğümde aramıza giren tanıdık bir kafayla ayrılmak zorunda kaldık. Abim sert gözlerle ikimize bakıyordu. "Kaien, kızların yanına git."

İç çekip somurttum. Abimin kıskançlığından nefret ediyorum. Hızla Souza'nın yanağına bir öpücük kondurup kızların yanına koştum. Arkamdan abimin bağırışları geliyordu. Küfür ediyordu bana.

Gülümseyerek kızların yanına vardığımda başıma ağrı girdi. Yüzleri çok tanıdıktı. Sarı saçlı kız boynuma atlayıp sarıldı. "Kaien-chan! Senin için çok endişelendim."

Bende sarıldım. "Şey üzgünüm, hafıza kaybından dolayı isminizi hatırlayamadım."

Kız geri çekilip ellerimi tuttu. "Ben Emma!" ardından sırasıyla diğer iki kızı gösterdi. "Bu Hina ve diğeri de Yuzuha."

Gülümseyip güzel kızlara baktım. "Sanırım önceden tanışıyoruz ama sizinle tanıştığımıza memnun oldum."

Hina gülümseyip yanımıza geldi. "Senin için yapabileceğimiz bir şey var mı Kai-chan?"

Yuzuha gülerek omzuma elini vurdu. "Bir dahakine kavgaya beni de çağır."

Gülüp başımı salladım. "Olur."

***