Mektubu bitirdim ve katladım. Öptüm. Mektubu öptüm. Kuroo'yu öpemedeğim tüm zamanların niyetine öptüm. Öyle içten öptüm ki sanki ruhumun bir parçası artık o mektup olmuştu.
Kuroo uyuyor olmalıydı. Hiç ses yoktu. Mektubu kapısının altından odasına ittirdim hafifçe ve kaçarcasına koştum. Merdivenden çatı katına çıktım. Rüzgarlı ve soğuktu. Boğazım ve gözlerim yandı. Güzeldi, hem de çok. Birinin beni sevdiğini bilerek ölecektim. Artık düşüşüm son bulacaktı, en dibi görecektim, yere çakılacaktım. Bu kocaman, yüksek bina -hapis- benim mezarlığım olacaktı.
Kenara yürüdüm, aşağı baktım. Düşerken nasıl hissederdim acaba?
"Çok güzel hissedeceğinden eminim Kenma."
"Ben de eminim, Nevroz."
Nevroz en yakınımdı ve bundan nefret ediyordum. Senden de kurtulacağım Nevroz. O an aklımdaki tek düşünce buydu; kurtulmak. Bir de kırgınlık ve veda vardı tabii, Kuroo. Onun gözyaşlarını akıtmış bir pislik olarak ölecektim. Haberlere çıkacaktım belki, insanların dilinde dolaşacaktım. "Duydunuz mu? O pis fahişe ölmüş!" Diyeceklerdi. haklılardı, pistim. Ve Kuroo benim aksime çok güzeldi.
Tamam, sanırım öleceğim artık, vakti geldi diye düşündüm. Yüksek olan yere çıktım ve artık boşlukla yüzyüzeydim. Ölüm bir adım ötede, çok huzurlu değil mi?
"KENMA!"
Gelmişti. Kahretsin geç kalmıştım.
"Kuroo... Gitmelisin. Tek ölmeliyim."
"Saçmalama Kenma! Ölmeyeceksin! BURADAN ÇIKIP BİRLİKTE MUTLU BİR HAYAT SÜRECEĞİZ LÜTFEN!.." dedi. Nefesi kesilmişti. Rüzgarı bastırıyordu o gür sesi.
"Özür dilerim, ben sadece, seni sevdim Kuroo. Sadece bunu bil."
"Neden istemiyorsun... Neden sevilmekten korkuyorsun?"
"Hak etmiyorum işte ANLASANA! KİMSE ANLAMIYOR! Beni bir tek o anladı..."
"Kim? Seni benden iyi kim anlayabilir?"
"Nevroz-" ve o an nefesim kesildi. Ayağım yerde değildi artık boşluğa süzülüyordum. Ayağım kaymıştı. Ölecektim, sevdiğim adamın gözleri önünde. Ona son bir kez seni seviyorum demek istiyorum, son kez.
"KENMA!" yine peşimden gelmişti, yine beraberdik. Düşen bedeni düşen bedenimi kavradı, ona sarıldım. Boşlukta bile yanımdaydı. Yer çekimine meydan okurcasına sarıldı bana ve kendi bedenini aşağı aldı.
"Acımayacak, sadece gözlerini kapat."
"Seni seviyorum, Kuroo."
Ve Tanrı ilk defa sesimi duymuştu, son dileğim gerçekleşmişti. Sevdiğim adama son defa onu sevdiğimi söylemek. Teşekkür ederim tanrım, teşekkür ederim.Yazarken en kötü hissettiğim bölüm buydu sanırım. Umarım beğenmişsinizdir!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
listen before i go/kuroken
FanfictionBeni görmek ister misin? Acele etsen iyi olur. Yakında ayrılıyorum. Tw: tecavuz, madde bagimliligi!