3

126 27 12
                                        

Sabahları beni uyandıran görevliden nefret ediyordum. Bana dokunduğunu anlamadığını sanıyor. Onun bana her dokunuşunda kendimden biraz daha fazla nefret ediyorum. Uykuda olduğumu düşündüğü bir gece odama girmiş ve bacaklarıma dokunmuştu. İnanın bir aptal gibi hareketsiz kalmıştım. Donmuştum resmen. Bu da o gecelerden biriydi. Yine odama girdi ve hafifçe örtüyü yukarı çekti. Bacaklarıma dokunuyordu. Sonra birden boynumu okşayıp öptü. İrkilmiştim. Korkuyordum. Örtüyü daha da çok açıyordu. Ağlamamı tutamadım.

"Şş... Hiç acımayacak." Dedi. Nefret ediyordum, nefret, nefret.

"Ulan siktiğimin sapığı!" Diyerek içeri daldı Kuroo. Bu neydi şimdi? Kötü anlarımda yanımda olacak biri mi vardı artık?

Adamın yüzüne bir yumruk indirmesiyle adam kaçtı. Ama benim ne ağlamam ne de titremem durdu. Alt kısmım açık olmasına rağmen kapatacak gücüm yoktu. Kuroo hemen orayı örtüyle kapattı.

"Hey, Kenma. Bana odaklan. Sana dokunabilir miyim?" Kafamı olumlu anlamda salladım ve bana sanki dünyaları kucaklarcasına sarıldı.

"Geçti, geçti..." Saçlarımı okşadı. Ben ise zavallı bir şekilde ağlayarak onun pijamalarını kirletmekle meşguldüm.

"Özür dilerim Kuroo... Çok özür dilerim."

"Kenma, hiçbiri senin suçun değil. Tek suçlu buradaki pis insanlar. Ama seni buldum Kenma ve burada artık benim yanımda güvendesin."

"Teşekkür ederim Kuroo." Dedim ağlamam daha da şiddetlenirken. Kahretsin, neden susamıyordum? Benim problemim neydi?

"Sakinleş, ben yanındayım."

Tam iki haftadır beni bir an bile yalnız bırakmamıştı Kuroo. Her kriz anımda yanımda olmuştu. Benimle ilgilenmenin ona iyi geldiğini söylüyordu. Ama benim yanımda olması sadece onu daha çok aşağıya çeker ve hatta ölüme sürüklerdi. Kuroo'ya bunu yapmak istemiyordum.

O gece yanımda kaldı. Saçlarımı okşadı ve bana masallar anlattı. Yaşayamadığım çocukluğum geldi aklıma. O masallarını anlatırken ben arkam dönük bir şekilde içli içli ağlıyordum. O da ağladığımı biliyordu lakin ses çıkartmıyordu. Sadece daha sıkı sarılıyordu.

......

"KUROO!" diye haykırarak uyandım. Kötü bir kabustu. Hiç uyanamayacağımı düşünmüştüm. Kuroo ise dün geceden sonra odasına dönmüş olmalıydı. Kalp ritimlerim hala çok hızlıydı. Kuroo'yu görene kadar içim rahat etmeyecekti.

Sessizce odamadan çıktım ve onun odasına gittim. Uyuyordu. Hemen yanına kıvrıldım ve nefesiyle ısındım. Hastane gercekten soğuktu. Lakin yanımda Kuroo olunca her şey değişiyordu.

 Lakin yanımda Kuroo olunca her şey değişiyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
listen before i go/kurokenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin