KALBİMİN KOMUTANI

28

İsteme gününden sonra her şey mutlulukla devam ediyordu. Babam arada Akın Efe'yi kıskanıyor annem ise babama böyle yapmaması gerektiğini artık büyüdüğümü söylüyordu. Her ne kadar büyümüş olsam da babam 'o benim gözümde hâlâ 6 yaşındaki baba kalbim tık tık yapıyor diyen çocuk' deyip kendini savunmaya alıyordu.

Nişanı fazla kalabalık olmayacak bir şekilde düzenlemiş ve dillere destan bir nişan yapmıştık.

1 ay bile nişanlı kalamadan Akın Efe artık evlenelim diye tutturmuş, iki ayağımızı bir pabuca sokarak evlilik için alışveriş yapmaya başlatmıştı.

Dün bindallık ve gelinliğimi almak için çarşıya gitmiştik. Her ne kadar Akın Efe'de gelmek istesede Aliş dayanamamış 'kusura bakma Pelin'im.' diyerek Akın Efe'ye bağırmaya başlamıştı. 'Azdın mı ulan! Daha bir ay bile nişanlı kalmadınız zaten alışveriş yapıcaz diye götümüz sıkıştı bir de senle uğraşmayalım.' diye içinde ne var ne yok dökmüştü. Akın Efe, Aliş'i haklı bulmuş olacak ki ses etmeyip Aliş'e uzunca bakmıştı. En sonunda Aliş hıncını almış olmalı ki 'Kusura bakma enişte, valla özür dilerim bilerek olmadı. Zaman olmadığı için her şeyi bir günde halletmeye çalışıyoruz o yüzden yorulduk sende anla bizi.' diyerek kendini savunmaya almıştı. Akın 'Sorun yok Aliş, anlıyorum sizi her neyse siz gidin alışverişinizi yapın yarın kına var bindallık almayı unutmayın.' diyerek bizi rahat bırakmıştı.

Bugün ise kına gecem vardı. Gelen akrabaları annem ve Helin salona doğru ilerletiyor Aliş ise beni odamda hazırlıyordu. Aliş üniversitede güzellik bölümünden mezun olduktan sonra kuaför açmış ve orayı işletiyordu. O yüzden özel günlerimizde saçlarımızı ve makyajımızı o yapardı.

"Heyecanlı mısın kız?"

Hevesle saçımı yapan Aliş'e baktığımda gözleri dolu bir şekilde beni izliyordu.

"Hemde çok heyecanlıyım Aliş. Sanki kalbim yerinden çıkacak gibi hissediyorum."

Aliş derin bir iç çekip gözlerindeki yaşları bırakmaya başladı.

"Ay kız Akın Efe ve seni birleştirmek için yaptığım planlar aklıma geldi bir an. Hatırlıyor musun seni süsleyip süsleyip Helinlere çay içmeye götürüyordum?"

Benimde gözlerim dolduğunda hafif kıkırdayarak Aliş'i onayladım

"Nasıl unutayım Aliş'im? Sen ve Helin olmasa bizde Akın Efe'yle olmazdık. Belki de Akın Efe çoktan başka biriyle evlenmiş olurdu."

Aliş gözlerindeki yaşı hızlıca silip kafama vurdu.

"Kötüyü düşünme ayol! Baksana şimdi kına gecen olacak yarın da Akın Efe'yle evleneceksin daha ne isteriz Allah'tan."

"Yarın ne yapacağım ben Aliş?"

Ciddi miyim diye yüzüme bakınca kaşlarını çattı.

"Akşama doğru halay çekersin, gecede Akın Efe'yle yatarken zılgıt."

Eline vurup bu sefer kaşlarını çatan taraf ben oldum.

"Aliş sus ya!"

Aliş'le birbirimize kızgınca baktığımızda Aliş saçımı yapmaya devam ederken odamın kapısı gürültüyle açılıp içeri nefes nefese Belinay girdi.

"Kızlar çok kötü bir şey oldu!"

Sorgulu bakışlarla Belinay'a baktığımızda bizim yanımıza gelerek derin bir nefes aldı.

"Arabam tamirde olduğu için biraz önce babam beni buraya bıraktı."

"Eee?"

"O sırada Eren dış kapıdan çıkıyordu."