YAZ AŞKI(+18)

•3•

Üç gün geçmişti ama ben odamdan nadiren çıkıyordum. Ateş ve Dora sabahları denize gidiyordu, akşamları ise evde olmuyorlardı. Kuzey ise onlarla beraber takılmıyordu. Onlardan ayrı yerlere gidiyordu, ki hiç umrumda değildi.

Sonunda odamdan normal bir şekilde çıktım. İnce askılı pembe şortum ve tişörtümü umarsamadım. Muhtemelen yine evde değillerdi. Merdivenlerden aşağı kata indiğimde mutfağa ilerledim. Geniş ve bembeyaz mutfağı hafifçe süzdüm ve tehlike yoktu. Elime geçen ilk mısır gevreğini kaseye döktüm ve sütü de ekledim.
"Günaydın bebito." Arkamdan gelen ses Dora'ya aitti.
"Günaydın aşko." Dedim, ikimizde kıkırdadık. Dora saçlarını arkaya yatırarak mutfak tezgahına oturdu ve görüş mesafeme girdi.

"Sen niye bizimle takılmıyorsun?" Dedi, yüzünde cidden üzgün bir ifade vardı.
"Benim sevdiğim aktiviteleri yapmıyorsunuz ki." Dedim, bu doğruydu. Ateş ile olmasa da Dora ile çocukluğumuzdan beri ikimiz hep ortak bir şeyler yapmışızdır.
"Ne istiyorsun? Ben yapmaya gönüllü olurum." Dedi, Dora ve tezgahtan kalkarak yüz yüze birbirimize baktık.

Dora elimi tuttu. Hafifçe gülümsedim ve başımı öne eğdim.
"Hep böyle kibardın." Dedim, daha sonra ona baktım ve, "Çocukken de hep orta yolu bulurdun. Ben ne istersem o olsun diye uğraşırdın." Dedim ve sırıttım adeta. Dora yavaşça gülümsedi ve gamzesi ortaya çıktı.
"Seni önemsediğimi sağır sultan bile biliyor, bebito." Dedi, ikimiz de güldük seslice. Bu sefer ellerimiz de birbirimizle kenetliydi. Tam o sırada mutfağa giren kişiyi fark ettim.

O ne zamandır kapıdan izliyordu?
"Günaydın." Dedi, bize dik dik bakarak. Ben aceleyle ellerimi Dora'dan ayırdığımda Dora'da Kuzey bey'e günaydın cevabını yapıştırdı. Üçümüz de mutfaktaki masaya oturduk.
"Bugün Ateş bir kızla randevuya çıkacak." Dedi, Dora sırıtarak.
"Oha! Ona kim baksın?" Dedim, ve Dora kahkahayı patlattı.
"Biz de sahile gidelim. Su sen de geliyorsun." Dedi, Dora. İtiraz etmedim ve Kuzey bey söze atıldı.
"Ben de gelirim." Dedi.

Normalde asla bizimle takılmayan bu çocuğa noluyordu böyle?
"Su, ayrıca senin gittiğin sayısal klübünden birkaç kişiyle tanıştım." Dedi, Dora ve donakladim. Devamını getirmeye başladığında gözüme Kuzey ilişti. Sırıtıyordu hem de bana bakarak.
"Onlarla da takılalım bir gün." Dedi, Dora.
"Olur." Dedim, sesim içime kaçarak ve hızlıca kahvaltımı yapıp odama çıktım.

Sahile uygun sarı bir mayom vardı. Onu içime giydikten sonra üstüne ince beyaz bir elbise geçirdim. Gayet iyi duruyordu. Düz kahverengi saçlarımı salarak güneş kremimi sürdüm. Daha sonra aşağı indim. Dora ortalıkta yoktu ama Kuzey hazır bekliyordu.

Sessizce onun karşısında duran koltuğa oturdum. Kimseye bir şey dememesi lazımdı. Yoksa gururumu yerden kim alacaktı?
"Dehalar kampını niye kimseye söylemiyorsun?" Dedi, Kuzey.
"Seni ilgilendirmez." Dedim, sertçe.
"Ben bir şey söylemem. Benimle iletişime geçmekten korkma." Dedi, ve hafifçe göz kırptı.

Güvenmiyordum ama yine de salağa yatıp tamam dedim. Dora'da aşağı indikten sonra sahile gittik. Dora ve ben denize doğru yarış yaptık ve Kuzey de kumlardan bizi izledi. Cidden izliyordu.
"Kuzey'den rahatsız mı oluyorsun?" Dedi Dora suyun içindeyken. Çocuk ona baktığımı görmüştü.
"Yok, ben öylesine bakıyordum." Dedim.
"Geldiğinden beri hiç odandan bile çıkmıyorsun. Seni rahatsız edecek bir şey mi yaptı?" Dedi sertçe. Dora bu zamana kadar koruyucu meleğim olmuştu. Şimdi kuzeni hakkında kötü bir şey desem gidip döverdi.

"Hayır bebitom, hiç sorun yok." Dedim ve Dora'nın yanağına dokundum yavaşça. Islak ellerimla yanağını okşadıkça hafifçe yaklaştım ve yanağından öptüm. Geri çekildiğimde Dora afallamıştı ve yavaşça yutkunduğunu fark ettim. Gülümsedim.

Dora ile dubalara kadar yüzdük geri sahile çıktığımızda Kuzey yerinde yoktu.
"Beyefendi de işinde." Dora kolumu cimcikleyerek bana iki ötede oturan Kuzey'i gösterdi. Onu normal bir pozisyonda bulmayı bekliyordum ama Kuzey sarışın bir kızla öpüşüyordu. Ve o an biraz bozulmuştum. Bana ne oluyorsa?