YAZ AŞKI(+18)

•6•

Kırmızı mini elbisemi üzerime geçirdim ve sakince etrafı kolaçan ettim. Çok hafif ve sade makyajımı da yaptıktan sonra elime geçen telefonumla Lale'ye mesaj attım:
"Neredesin?" mesajı gönderdikten sonra anında cevap geldi.
"5 dakikaya sizdeyim." Lale'nin cevabının ardından artık rahatlıkla merdivenlerden aşağıya indim. Parti için dj bile tuttukları için son ses müzik evin içinde yankılanıyordu. Dor siyah gömleği ve kot pantolonunu giymiş bana doğru sırıtarak geliyordu.

"Of güzellik be." Dedi, daha sonra elimi tutarak beni kendi çevremde döndürdü. Yavaşça kıkırdadık. Uzaktan iki çift göz bizi izliyordu. Dora'nın arka tarafında kalmış Kuzey geçen gün tanıştığı Simge ile oturuyordu fakat bizi de süzmekten geri kalmıyordu. Tam o anda kapıdan içeri Lale girdi.
"Helloooo!" Dedi, bağırarak. Koşarak ona sarıldım ve Lale'nin kulağına doğru eğildim, "Kuzey yan tarafta." Dedim.

Lale sanki fısıldamam bir hiçmiş gibi hızla yana kafasını çevirerek Kuzey'e baktı. Ve utançla Kuzey'in yüzündeki gülümsemeye ben de şahit olmuştum.

Lale ve ben etrafı incelerken Ateş resmen kamptaki çocuklarla muhabbet ediyordu. Ve bu çocuklarla henüz Kuzey'in iletişime geçtiğini görmemiştim. Umarım da geçmezlerdi.

Alnımdan akan terleri gören Lale elindeki mendille terlerimi sildi.
"Ya kızım gerilme bu kadar, ne olacak." Dedi.
"Aynen, sonra duy tantanayı." Dedim, biraz abartıyordum belki de ama benim için bu durumun bilinmemesi en iyisiydi. Kuzey maalesef ki tehlikeli alana giriş yapıyordu. Kamptaki çocuklarla gülüp konuşmaya başlamışlardı bile.

En fazla 15 saniye içinde fişimi çekerlerdi. Ki dediğim de olmuştu sanırım bütün kamp bana baktı.

Ve o an yanlarında Ateş de vardı. Ateş yavaşça gülümsedi ve daha sonra kahkaha patlattı. Kulağımda yankılanan o kahkahası ile sinir kat sayım daha da arttı.
"Su, sakin ol." Dedi, Lale. O anda Ateş yanıma geldi ve olan oldu.

"Kız, sen hani en zekisiydin o kampın. Seni bir tame bile matematikte yenen yoktu? Kuzey seni alt etmiş de söylemiyorsun." Diye gülerek elini başıma götürdü ve ben çenemi sıkarken o saçlarımı kurcalıyordu.
"Yeter, sus." Dedim, tıslayarak. Lale de bana destek vermek için kolumdan tuttu.
"Annemlere anlatacağım hepsini, yalancının mumu yatsı ya kadar yanarmış." Dedi, ve o anda kendimden beklemediğim hızla kardeşime bağırdım.

Harika, bu sefer partideki herkes bana bakıyordu. Dora koşarak yanıma geldi.
"Noldu?" Dedi endişeyle.
"Lan bu Su malı, bize yalan söylemiş. Kamptaki en zeki falan da değilmiş. Senin kuzenin Kuzey bunu kaç kez yenmiş." Dedi, Ateş hemen öterek. Mahcubiyetle Dora'ya baktığımda Dora şaşırmamıştı.
"Biliyorum." Dedi, oysaki ben ona söylememiştim.
"Nasıl yani?" Dedim.
"Kuzey söyledi ama ben sen söylemeden söylemek istemedim hiçbir zaman. Ben o zamandan beri biliyordum."

O anda daha da çok utanmıştım. Dora ve ben çok yakındık ve Kuzey'in ona da söylemiş olması daha da canımı sıktı.
"Özür dilerim." Dedim, ikisinin de yüzüne bakamıyorken. Tam o sırada parti de normalde dönmüştü ve Kuzey yanımıza geldi.
"Tamam, kızı daralmayın." Kuzey'in lafından sonra sinir kat sayım daha da arttı. Ve sinirle ona doğru bağırmaya başladım bu seferde, "Ya sen sussana, zaten her şey senin yüzünden oluyor." Dedim, ve ağlayarak odama çıktım.

Lale de arkamdan geliyordu fakat Lale'yi güzellikle evine gönderdim. Biraz yalnız kalmak istiyordum.

Aradan 5 saat geçti ve parti yeni bitmişti. Hiç uyumadan tüm parti boyunca ağladım. Kapım tıklatıldı ve bu sefer sakindim.
"Gelebilir miyim?" Dora'nın sesini duyduğum için rahatladım.
"Tabi." Dedim, benim yanıma o da uzandı.
"Ne kadar kırıldığını üzüldüğünü biliyorum fakat takma bu kadar. Ben senin yanındayım." Dedi, ve yüzünü bana doğru çevirdi. İlk defa Dora ile aynı yatakta bu şekilde uzanmıyorduk. Daha da yakın olduğumuz zamanlarda olmuştu ama Dora bana çok farklı bakıyordu. Sanki az sonra öpecek gibiydi.

Dora'nın masmavi gözleri bana daha da yakınlaştığında hafifçe yutkundum. Ve itiraz etmeden ben de biraz kafamı yakınlaştırdım. Şu an ne yapıyorduk ana kapılıp bir hata mı yapıyorduk bilmiyordum ama en kötü anımda yanımda o vardı.

Dora gözlerini kapattı ve dudaklarını kendi dudaklarımda hissettiğimde içim titredi. Şu an en yakın arkadaşımı öpüyordum ve bu garipti.