My Math Teacher

B.A.

"Chaenyoung daha ne yapabiliriz senin için!? Dershaneye gönderdik, kızı dövdün. Ben öğreteyim dedim, Zorlandım. Baban zaten işe gidiyor. Arkadaşlarınla çalış dedim, Çalışmak yerine oturup muhabbet edip içmişsiniz. Baban haklı özel bir matematik öğretmeni tutmaktan başka çaremiz kalmadı kızım. Senin de çaba göstermeni istiyorum."

Annem ellerini yanağımdan çeker çekmez odama fırladım. Abim olsaydı bunlar olmazdı. Ne sık boğaz ediyorsunuz biricik kardeşimi derdi. Bu gün o adamla ilk dersimdi. Annem ise bize izleyeceğini söylemişti. Sonunda zil çalmıştı, hizmetçi kadın kapıyı açınca içeri Uzun boylu-dar gömleği sebebiyle- kaslı olduğunu görebildiğim adam içeri girdi. 

Siyah gömleği onu zorlar gibiydi, ya da bilerek giymişti. Altında siyah dar pantolon vardı. Dar pantolonu yakıştırdığım 3 erkekten biri olacaktı. Başka şartlarda tanışsak güzel olurdu. Ben şimdi oturup bu yakışıklıyla ders mi çalışacağım?

Annem ayağa kalktığında bana sinirli bakışlarını yollamıştı. Kalkmaya hiç niyetim yoktu. "Merhabalar Jeongguk bey." 

"Merhaba efendim." Sesi- mükemmel ninni söylese öyle güzel uyurum ki...

"Bu kızım Chaenyoung." dediğinde mecbur ayağa kalkmıştım. "İlk dersinizi burada yaparsanız iyi olur. İlk dersi dinlemek istiyorum sadece."

"Tabii sorun yok."

Annem bir kaç adım uzaklaşmış hizmetçiyle konuşurken "Bu arada Jeon Jeongguk." diyerek elini uzattı. Elini tutmadım kendimi göstermem lazımdı. "Park Chaenyoung ama Rosé derler." Elini indirdiğinde annem yanımıza geldi. "Başlayabilirsiniz."