XXI

98 8 4
                                    

༊*·˚. ≪•◦ Yalan◦•≫ .ೃ࿐

Öyle bir dolmuştu ki öğretmenin gözleri.. ağlayacak gibiydi, ama sırıtarak bunu gizlemeye çalıştı. Tam çıkacakken onu bir ses durdurdu. "Hocam.. dikkat edin, olur mu? Lütfen.." dedi Gizem kendi gözyaşlarını silerek. Onayladı kafasıyla öğretmen ve sınıfı terk etti.. o sırada öğrenciler akıllı tahtadan canlı yayını izliyorlardı. Tam olarak okulun koridorunda Taner ile Akif'in buluşmasını bekliyorlar. Ayrıca bu canlı yayın,herkes tarafından izlenebilirdi. Dışarıdaki insanlar ve polisler de izliyorlardı, canlı canlı izliyorlardı sosyal medyadan.. o ürkütücü adımlarıyla merdivenden indi öğretmen ve koridorda Taner'le karşılaştı. "Hoşgeldin Taner Hoca. Nihayet." dedi birkaç adım yaklaşarak. "İşte karşındayım Akif Hoca, neymiş benimle derdin, anlat bakayım." dedi Taner, sinsice sırıtarak. "İşte herşey, bu an içinde, karşına geçip tüm bunları gözünün içine baka baka söylemek için." dedi Akif,her kelimede küçük bir adım atarak. "Beni gözünde biraz fazla mı büyütüyorsun? Akif Hoca? Çünkü ben sadece basit bir müdür yardımcısıyım." dedi Taner, kendi yerinde durarak. "O senin saklanmak için kullandığın bir kılıf. Bir paravan. Senin asıl mesleğin başka" dedi Akif, Taner'e karşı karşıya geldikten sonra, yerinde durarak.

"Allah Allah? Neymiş acaba benim bile bilmediğim bir asıl mesleğim?" Dedi Taner, kendi tek kaşını kaldırıp sinsi sinsi sırıtarak. "Sen.. buradaki çocukları çetelere peşkeş çeken adi bi komisyoncusun" dedi Akif, onun kabullenmesini bekleyerek.
"Bıkmadın mı itiraf atmaktan? Ama ben çok sıkıldım bu muhabbetten Akif Hoca. Dışarıdaki kalabalık en büyük şahittir. Ben bugüne kadar öğrencilerime iyilikten başka hiçbirşey yapmadım!" dedi müdür yardımcısı, ciddi birşekilde. "Evet evet, aynen öyle. Gencecik, günahsız bir kızın canını aldın sen." dedi öğretmen, ama ona itiraz etti karşısındaki, "Saçmalama Akif. Benim Rüya'yla ne alıp veremediğim olabilir ki?..." diye itiraz etti de etti.. "Anlatayım,hem belki de devamını sen getirmek istersin. Önce, güya Rüya'ya yardım etmek için burs bağlamak istedin. Burs tabi işin bahanesiydi ;bir oyuncak, bir süs. Asıl derdin onu çetedekilerle tanıştırıp kuryelik yapmaktı. Bunları hepsi Rüya bana kendisi anlattı. Yurt dışına uyuşturucu kaçırmak için çok kullanışlı bir araçtı. Onu avucunuzun içine alabilmek için önce çaresiz bırakmanız gerekiyordu. İşte sende tam o noktada devreye girip, çeteyle iş birliği yapıp, Rüya hakkındaki o sahte doping videosunu hazırlattın. Gencecik bir lise öğrencisi, ona yaptığın onca şeye rağmen, dimdik durdu karşında. Sonra sizi ihbar edeceğini söyledi. İşte o zaman işler karıştı. Çareniz kalmadı. Baktınız,işler yoldan çıkıyor. Rüya'dan kurtulmaya karar verdiniz. Onu öldürmeye karar verdiniz ve bunu yapan sensin Taner Hoca! O videodaki adam da sensin Taner Hoca! Sen bir katilsin Taner Hoca!" dedi Akif, nefretle son cümlesini bastırarak.

İğrenerek baktı ona Taner, ciddiyetle söyledi o sözlerini, "Yeter! Ben katil değilim. Ömrü hayatım boyunca hiçbir öğrencime bir fiske dahi vurmadım ben. Keşke elimde olsaydı da... o kızcağızın yerine ben ölseydim.." dedi. "Ne kadar kolay yalan söylüyorsun? İğrençsin. Midemi bulandırıyorsun" dedi öğretmen, sinirli sinirli bakarak. Gözleri doldu müdür yardımcısının.. "Niye beni suçluyorsun Akif? Elinde bir kanıt bile yok!"
"Kanıtım var Taner Bey!" Diye bağırdı Akif, koridordan sesi yankılanarak. Telefondan o videoyu açtı ve bir camın yansımasını yakınlaştırıp, yansımada Taner Hoca'nın yüzü net birşekilde görülüyordu, o videoda. "Yolun sonuna geldin Taner, itiraf et." dedi. "Sen naptın Akif? Ama beni suçlamak için bir montaj video bile hazırlamışsın görünen o ki" dedi kıkırdayarak Taner. "Artık inkar etmeyi kes! Ve suçunu kabul et, o video gerçek " dedi ciddiyetle Akif. "Bende kanıtsız gelmedim Akif. Videonun orijinal halini buldum." dedi ve kendi telefonunu çıkardı Taner Bey, ona tıpatıp aynı videoyu gösterir ama camın yansımasında Taner'in yüzü değil, Akif'in yüzü vardı. "Bu videoda sadece sen varsın Akif Hoca. Noldu? Kendi kazdığın kuyuya mı düştün?" Dedi Taner. Belli ki montajlanmjştı o video... ama Akif ağzı açık birşekilde videoyu şaşkınlıkla izledi... açıkçası gerginleşti öğretmen, ona "Tamda beklediğim haraket. Sahte videolar hazırlamak senin uzmanlık alanın, değil mi Taner Hoca? Aynı Rüya'ya yaptığın gibi. Ama şunu unutma, bu defa sahte bir videoyla bu durumdan kurtulamayacksın." dedi, gerginliğini saklamaya çalışarak.

"Elinde tek bir video görüntüsüyle kalkmış birde beni suçluyorsun. Benimse elimde bir dünya kanıt var. Bak bakalım, burdaki kim?" diye Taner Bey, başka bir videoyu kaydırarak.

O video..
"Ben Rüya'nın annesiyim. Bu videoyu çekme sebebim, kızım konusunda günahsız insanların suçlanması. Bu artık benim için vicdani bir borç. Kızım Rüya, ölümünden birgün önce yanıma geldi. Çok korkmuştu. Anlat bana kızım dedim, anlatmadı başta. Zorladım. Okuldaki bir hocasından korkuyormuş. Tehtid ediyormuş kızımı. Korkudan başkalarıyla konuşamıyormuş. Adam, manyağın biriymiş. Başına birşey gelirse,sebebi bu adamdır dedi. Polise ihbar edelim, korkma kızım dedim, ikna ettim onu. Ertesi gün, okulla yolladım gül gibi kızımı ellerimle.. akşamında da.. cezasine aldım yavrumu.. kızımın bana verdiği isim.. Akif Erdem'dir! "demişti o kadın, gözyaşlarına boğularak o videoda..

O sırada öğrenciler sınıfta..  polisler ve insanlar dışardan,sosyal medyadan herşeyi canlı canlı seyredip şokta kalırlar. Gizem gözyaşları içinde akıllı tahtadan canlı yayını izliyor, "Yalan söylüyor! Rüya'nın annesi öldü birkere!" dedi Gizem ve sınıf arkadaşlarına bakıp "Ya birşey söylesenize!" Diye bağırdı.. ama artık kimsenin Akif Hoca'ya umutlanmıyordu.. herşey çok kafalarını karıştırmıştı..sadece canlı yayını izlemeye devam ettiler. Videoyu kapattı ve telefonu kendi cebine soktu Taner. Kollarını bağlayarak duvara yaslandı ve öğretmene, "Sen buraya çağırdığın zaman buraya niye geldim, biliyor musun Akif? Sadece sana tedavi muhtaç bir psikopat olduğunu ispatlamak için! Rüya'nın katili sensin Akif! Bütün o tezgahları sen kurdun! O kızın doping videosunu sen hazırlattırdın. O çetenin listesindeki kod-adı Avcı olan öğretmen var ya,o da sensin! Sen bu kızın hayatını adım adım mahvettin Akif Hoca! Bütün bunları niye yaptın, biliyor musun? Çünkü sen hastasın! Ve sonunda kendinden o kadar çok nefret ettin ki,nefret edecek başka birini aradın ve sonunda beni buldun. Sen sadece kendi hayal dünyasında yaşayan, bir psikopatsın Akif Hoca. Kendine ya da başkasına zarar vermeden teslim olman lazım Akif. Teslim ol Akif! Teslim ol!" Diye bağırdı onun yüzüne, tekrar ve tekrar.

"Akif Hoca teslim olucak..." dedi Mevsim, akıllı tahtayı izleyip gözleri dolarak. "Artık herşey bitti.. " dedi İsmail, ona katılıp üzülerek. "Akif Hoca öyle biri değil,yalan söylüyor. Yalan söylüyor ya!" Diye bağırdı Gizem, sinirden gözleri yaşararak. O sırada Akif Hoca git gide Taner'den uzaklaşıyordu. Aklı çok karışmıştı..Rüya'yı öldürmüş olamam dedi kendi kendine.. sonra eline tabancayı çıkardı ve Taner'i hedefe aldı "Yaklaşma! Yaklaşma!" Diye tekrarladı elleri titreyerek. Taner Hoca tabancayı görür görmez korkmaya başladı, hemen kendi ellerini havaya kaldırdı ve duvara yaslanarak "T-tamam, indir o silahını ve teslim ol" dedi. Birkaç dakika sonra içeriye polisler girdi ve kocaman silahlarıyla Akif'i hedefe aldılar.  O hedefe aldıkları lazerlerle, Akif'in vücudunda dolaştı kırmızı noktacıklar. Kendi kol saatini aldı ve bomba patlatmaya hazırlanarak "Yaklaşma!" Diye tekrarladı,ama bu sefer polislere.. polisler Akif'e herhangi bir müdahalede bulunmadılar, ona zarar vermediler. Sadece Taner Hoca'yı ordan sağ salim çıkarıp,ortadan yok oldular. Taner Hoca okuldan çıktığında etraftaki herkes onu alkışlayıp,ıslık çalıyorlardı. "Ya-şa Ta-ner! Ya-şa Ta-ner!" Diye alkışladı etraftakiler. Resmen Akif'in planı çökmüştü.. tüm oklar artık onu gösteriyordu.. canlı yayını kapattı ve merdivenlerden çıkarak kendi ofisine döndü. Sinirle herşeyi kırmaya ve yok etmeye başladı..  kendi ofisini çok berbat şekilde dağıttı. Hatta öyle bir dağıttı ki, yanlışlıkla kendine bile zarar verdi.. ama aldırmadı. Cekmeçeleri düşürdü... koltuğu parçaladı... bilgisayarları kırdı... ilacını yerlere savurdu... en zor geceydi onun için. Kapıya yaslanıp yere oturdu ve sonra beklenmedik birini gördü karşısında. "Rüya?.." dedi, dudakları titreyerek.

Devam edecek...

𝐀ş𝐤'𝐚 𝐃üşü𝐧 || Akgiz.ೃ࿐       Öğretmen Öğrenci İlişkisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin