Devon ile birlikte arabadaydı. Onu nazikçe karşılamış, şimdi de Evans'ların evine götürüyordu. Bu ev, Barbie'nin daha önce gitmediği bir yerdi. Önü boş olunca başını hafifçe çevirip sarışın adama bir bakış attı.
Barbie'ler genelde mükemmel olurlardı. Saçları, yüzleri, bedenleri. Devon da lakabının hakkını veriyordu. Severus hayatında pek çok yakışıklı erkek ile çalışmıştı. İlla ki de, bir yerlerden görmüştü ama Sirius ve Devon gibi doğal ve inanılmaz çekici olanlar da vardı. Hiçbir şey yapmadan küçük dağları yaratan Tanrılar gibi görünenler yani...
Devon parlak gözleri, bembeyaz düzgün dişleri, biçimli kaşları, altın sarısı saçları ve fit vücudu olan bir adamdı. Kendini bilime adamamış olsa model, oyuncu veya pekâlâ Kraliyet ailesinden birinin damadı olabilirdi. Ve hayır, kesinlikle yakışıklılığını abartmıyordu.
Severus onunla işi gereği bir arada bulunmuş, tanışmış ve hoşlanmıştı. Hayatında hiç kimseyi sevmediği kadar onu sevse de elbette bu sevgi birlikte olmalarına yetmemişti. Devon bilime adanmış olabilirdi ama ülkeleri gezmeyi, oradan oraya koşmayı ve yeni insanlarla tanışıp sosyalleşmeyi seviyordu.
Severus ise, içe kapanık ve kendi küçük dünyasına bağlıydı. Devon oraya sığamazdı. Sığamamıştı. Denemediğinden değil...
Mesela bir noktada gezmeyi bırakmış, Severus ile evde oturup onunla vakit geçirmeye başlamıştı. Seyahatlerini sadece onunla vakit geçirmek için iptal etmişti.Severus ona engel olduğunu fark ettiğinde, sarışının tüm ısrarlarına ve acısına rağmen onu terk etmişti.
Onu özlemişti, çok aramıştı varlığını ama bir kez olsun telefona uzanmamıştı.Göz göze geldiklerinde Severus yola döndü ve köşeyi kaçırmak üzere olduğunu fark etti. Hızlı bir dönüşle sokağa girdi. Küçük, sevimli ev parlıyordu. Işıkları tamamen açık, belli ki yine herkes ayakta. Severus bu evi gördüğünde, aklına hemen neşe ve mutluluk geliyordu.
Tebessüm ederek arabayı durdurdu.
"Dur tahmin edeyim, şu ev mi?" dedi Devon, Evans'ların evini işaret ederek. Severus gülümsedi.
"Evet. Belli ki seni bekliyorlar. Tüm evi baştan yaratmışlardır."
Barbie güldü ve ona bir bakış attı. "Bazı şeyler hiç değişmemiş."
Severus tebessüm ederek gözlerini kaçırdı. Arabadan inip eve ilerlerken Barbie önden gitti. Telefonu çaldığında Severus durdu.
"Alo?"
"Sev? Gel artık! Petunia beni delirtecek! Ayrıca kim bu özel misafir? Annem heyecandan duramıyor!"
Severus gülümsedi. Tam cevap verecekti ki Lily kıkırdayarak devam etti. "Sirius'lar da burada. Nereden çıktıysa, anneme yardım ediyorlar. Seni görecek diye çok heyecanlı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark Roast Coffee (Snirius)
Fiksi PenggemarShipstale #2 = Dark Roast Coffee [𝚃𝚊𝚖𝚊𝚖𝚕𝚊𝚗𝚍ı] Sadece kahve almak istiyordu ve aptal Barista ona vermemekte ısrarcıydı. Onunla alay ediyor, flört eder gibi konuşuyor ve her seferinde Severus'a yanlış kahve vermeyi başarıyordu! Ve sefer her s...