SSM2

894 98 58
                                    

Sunoo Yurdun arabasının pencere kenarında oturup dışarıyı izliyordu.

Onun dışında, yanında oturan genç, saçları düz ve kızıl tonunda, gözleri sanki her an biri gelip onu götürecekmiş gibi 18-19 yaşlarında bir kız oturuyordu

İkisinden de ses çıkmıyordu fakat ikisi de tanışmak istiyordu. Ancak rahatsız olabileceklerinden korkuyorlardı.

Bir süre sonra cesaret buldular.

"Selam." ikisi de aynanda söyleyince utangaç bir şekilde gülümsedi kız olan. Sunoo ise hafifçe kıkırdadı.

"Ben Sunoo, sen de Chae- Chaeryoung muydu?"

"Şey, aslında Chaeryeong yaklaştın yani." dedi kıkırdayarak.

"Ya, üzgünüm."

"Sorun değil, ancak adımı nereden biliyorsun?"

"Bayan Wendy ile Seulgi konuşurken duymuştum. Bizim transfer olmamız hakkında konuşuyorlardı."

"Ya, o zaman... Şey..."

"Evet, durumunu biliyorum. Ama-"

Chaeryeong'un gözleri doldu, gözyaşları akmasın diye dişlerini kırılırcasına sıktı.

"Lütfen, bir başkasına söyleme. Olur mu?"

"Tabii ki, endişelenme!"

Chaeryeong tatmin olmuş şekilde gülümsedi. Sunoo'nun gözleri öyle bakıyordu ki, "Ben aslında gerçek değilim" dese bile inanacak gibiydi.

"Pekiiii... Sen de bana anlatır mısın? İstemezsen hiç sorun değil!"

Sunoo ona her şeyi anlattı. Hatta hemşirelerin bilmediklerini bile. Bu kıza niye bu kadar ısındığını bilmiyordu.

"Öyle işte."

O her şeyi anlatana kadar hastanenin kapısından giriyordu araba.

Bahçe bomboştu. Büyük ihtimalle bir kaç görevli dışında kimse uyanık değildi.

Saatin daha 5 olmasından dolayı normal karşıladılar.

Arabadan indiklerinde 2 kadın yanlarına geldi.

"Merhaba!" dedi siyah kısa saçlı olan samimi içten bir gülümsemeyle.

Chaeryeong biraz ürkmüş görünüyordu çünkü kadın öyle gülümsüyordu ki ağzı kulaklarına varmıştı cidden.

"Merhaba, Lily değil mi?" dedi arabadan inen görevli Minwon.

"Ah, evet. Ben Lily ve..." yanındakı diğer kişiyi işaret ederek konuştu.

"Bu da Doyeon."

Lily, Sunoo ve Chaeryeong ile tanıştı ancak Doyeon sadece tokalaştı.

"Buyrun, hanımefendi ve beyfendi!" dedi Lily neşeyle Sunoo ve Chaeryeong'a bakarken.

Chaeryeong Lily'i ne kadar sevse de Doyeon da bir farklılık olduğunu sezmişti.

Sunoo pekte dikkat etmemişti ancak nedensizce koruma içgüdüsü ağır basıyordu.

İçeri girdiler.

"Bu koridorda odaların uzak ve kapılarda demirlerin olmasının nedeni nöbet gibi şeyleri geçirebilecek kişileri getirmemiz. Onların diğerlerine zarar vermesini istemeyiz, değil mi?" dedi Lily sevecen bir tavırla.

Ardından ilerleyerek tüm koridarlardaki hastaları gösterdi.

"Ve burası da, zapt edemediğimiz hastalar için olan yer." dedi.

"E ama bunlar en baştaki koridorla aynı işte." dedi Chaeryeong.

"Ah, hayır tatlım." diyerek koridordan rastgele bir tanesinin yanında gitti ve kilitli kapıyı cebinden bir anahtar ile açtı.

Bu oda bomboştu. Görünüşe bakılırsa Lily işini iyi biliyordu.

"Burada herhangi keskin bir şey bulunduramayız. Ayrıca hastaların kıyafetleri ile kendilerini asma ihtimali de var. O yüzden lambaları tavanda değil."

Dedi duvara yerleştirilmiş florasan lambaları göstererek.

"Dolapların köşeleri falan filan hepsini düzelterek keskinliğini yitirtdik. Yani ölüme meyilli hastalara zorluk." diyerek odadan çıkarttı ikisini.

Bir süre ilerlediklerinden sonra Chaeryeong'un odasına vardı Lily.

"Burası senin odan tatlım. Eğer oda arkadaşı istersen, şuradaki çekmecede oda arkadaşı isteyen hastalarımızın bir listesi var. Eğer sen de istersen, bana adını bildir."

"Düşüneceğim. Teşekkürler, biraz istirahat etsem sizin için sorun barındırır mı?" dedi Chaeryeong.

"Sorun değil, iyi uykular tatlım." diyerek Sunoo ile odadan ayrıldılar.

"Açıkçası Chaeryeong'un hikayesini biliyorum ve bu halde bile mutlu görünüyor." Dedi Lily hayranlıkla.

"Evet, o güçlü biri..."

"Yarın onu sen alabilir misin? Ona söylemeyi unuttum ama sabah kahvaltımız saat 8.30'da başlıyor ve en geç 11'de kahvaltı edebilirsiniz. Yemek salonu alt katta zaten kocaman bir kapısı var ve üstünde yazıyor. Ayrıca bahçeye çıkmak istediğinde kapıda oturan görevliye söylemen yeterli." Diyerek bir odaya girdi.

"Burası da senin odan tatlım."

Odada çoğunlukla bebek mavisi ve beyaz renklerli bulunuyordu.

"Odan istek üzerine, özellikle yapıldı."

"Cidden, güzel. Çok güzel bir oda."

"Hmhm, ayrıca odan bir yatak daha alamayacak kadar küçük o yüzden oda arkadaşın olamaz." Dedi arkadan yaklaşan Doyeon.

"Ah, Doyiii korkuttun." Dedi Lily gergince.

"Neyse ne, biz çıkalım işlerimiz var." Dedi Doyeon

"Tabii, iyi uykular Sun."

Diyerek odadan çıktı ikisi de.

mind || sunsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin