SSM1

1.7K 99 114
                                    

Sunoo son bir yılda sürekli yaptığı gibi, tekrardan tartının üstüne geçti.

Geçen haftadan bu yana 4 kilo vermişti. Ve şuan 50 kiloydu.

Belini ne kadar inceltsede hâlâ kilolu hissediyordu.

Kendini yere bıraktı ve ağlamaya başladı.

Arkadaşları (?) ona destek çıksaydı, onun üzerinde baskı kurmasalardı belki biraz iyi olabilirdi.

Ağlaması sakinleşince aynadan beline baktı.

Kulağında hâlâ o sesler yankılanıyordu.

"Şişko Gav kadar şişkosun Sunoo! Artık sana Şişko Gav diyeceğiz! Ahahahaha Şişko Gav! Şişko Gav! Baksana yerde bir çikolata paketi var, hadi o paketi yala. Eminim biraz erimiş çikolata vardır içinde!"

Kafasında ki bu sözler başını döndürüyor ve dengesini yitirmesine neden oluyordu.

Yere düştüğünde ilaçlarını alması gerektiğini biliyordu.

Sürünerek gitmeye çalışsa bile gözleri kapanıyordu ama izin vermedi.

Sehpanın bir ayağından tutarak yere düşürdü ve ilaç kutusunu aldı.

Rastgele kaç tane olduğunu bilmeden içti avucunda ki ilaçları. 7-8 tane olduğunu tahmin ediyordu ancak pekte umursamadı.

Bu ilaçlar onun zayıflamasına yardımcı oluyordu. Ona zarar verse bile.

Yeni okulundaki -ki yurt okulu- arkadaşları ona iyi davransa ve belinin çok ince olduğunu söylese bile inanmayacaktı.

Gözlerinin yavaş yavaş kapanmasına izin verdi.

Bu sırada gürültüyü duyan bir görevli odaya girdi ve son aylarda her zaman gördüğü görüntüyü sakince karşılayarak Sunoo'yu yatağına yatırdı.

Bayılmadığını biliyordu. Bu sadece psikolojikti ve zaten yakında bir akıl hastanesine gidecekti.

Çoğu insan oraya akıl hastanesi diyor ancak Sunoo ve oradaki herkes onlardan daha akıllıydı.

Onlar insanların görmekten korktuğu şeylerle korkmadan yüzleşiyordu.

Yani, Sunoo öyle düşünüyordu.

†★†★†★†★†★†★†★†★†★†★†★†★†★†

Sunoo etrafında duyduğu seslerle gözlerini açmak istedi ancak onun yerine konuşulanları dinlemeye başladı.

"Kim Sunoo, Güney Kore Ruhsal Bakım'a gidecek öyle mi?"

"Kesinlikle, annesi öyle olmasını tembihledi."

"Annesi niye onu gönderiyor ki? Bir insan oğlunu niye oralara gönderir, niye bu hale sokar?"

"Annesi, kocası yani Sunoo'nun babasını kaybedince Sunoo'yu 16 yaşında buraya bırakıp gitti. Kadın iğrenç biri, eskiden de zenginmiş ancak kocası ile çocuğuna kendini fakirlik içinde gibi gösteriyormuş. Adamla sırf barda yattığı ve hamile kaldığı için evlenmiş. Yani babasının zoruyla. O yüzden zaten Sunoo'dan nefret ediyordu. Kocası ölünce de fırsatı buldu işte. Ama nedense yıllar sonra hakkına banka hesabı açtırıp 10 milyon won yollamış ve onun hastaneye gönderilmesi için müdüre para bile vermiş. Gönderdiği hastane küçük bir yer. Çokta kalabalık değil. Sunoo için üzülüyorum. Yıllardır bizimle. Umarım beni arar." diyerek çocuğun sarı saçlarını okşadı.

"Tanıyalı daha 2 ay oluyor ama çok tatlı biri. Kilosu konusunda takıntısından nefret ediyorum. O kadar ilaç kutusunu kim yollamış onu da anlayamadım ki! Bunlar zayıflatıyor ancak vücudu güçsüz düşürüyor!"

"O annesi bile diyemeyeceğim ucube. Ona tam 3 çekmeceyi dolduracak kadar ilaç yollamış!" diyerek Sunoo'nun dolabını açtı ve üst üste olan iki geniş çekmeceyi açtı.

Hepsi ilaç doluydu. En alttaki çekmeceyi açtığında ise çekmecenin yarısı ilaç kutusu ile doluydu.

"İlaçları çöpe atmamız yasak! Bunun içinde para yollamış. Odada kamera var ve eğer alırsak kötü olur. Bize bir sözleşme imzalattılar sana da imzalatmışlardır eminim."

"Bilmiyorum, bir sürü sözleşme imzaladım burada çalışmak için. Eminim biri onunla alakalıdır."

"Evet, kesinlikle öyle."

"Transfer olacak başka bir hastamız daha var."

"Adı ne?"

"Lee Chaeryeong, babası annesini başka birine satmış ve Chaeryeong'u da 15 yaşında 42 yaşında bir adama satmış. Adam defalarca kıza dokunmaya çalışsa da Chaeryeong hep bir bahane bularak 4 ay kaçmayı başarmış. Sonra adamın çocuğu gelmiş Amerika'dan çocukta 19 yaşındaymış. Chaeryeong'u kaçırmış."

"Çocuk iyi biri miymiş?"

Görevli kadının gözleri doldu ve bir kaç göz yaşı Sunoo'nun yanağına düştü.

"Çocuk, ona dokunmaya çalışınca Chaeryeong... Onu bıçaklamış."

mind || sunsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin