mind || sunsun

SSM5

Sunoo:

Sunghoon hyung, gerçekten çok iyi biriydi. Hem çok korumacı hem çok ciddi hem de çok eğlenceliydi.

Dışarıdan onu görenler önemsiz biri olduğunu düşünürdü.

Ona dikkatli bakanlar da kızgın ve kavgacı biri zannederdi.

Çünkü çoğunlukla dışarıya kaşlarını çatar ve garipçe bakardı.

Ama arkadaş ortamında, ciddi bir durum olmadığında böyle olmazdı.

Annesini çok küçükken kaybetmiş. Babası ise her gün içermiş. Kardeşiyle birlikte buraya 3 yıl önce gelmişler.

Ama kardeşinin adını henüz öğrenebilmiş değilim.

Kardeşinin yabancı el sendromuna benzer sendromları olduğunu söyledi.

[Selam eğitimsiz okuyucularım, hemen aydınlatıyorum sizi. Yabancı el sendromu: Bir kişinin veya kendisinin elini sanki bir yabancının eliymiş gibi görmek, ona benzer dediğim için sadece el değil kişiyi de yabancı gördüğünü düşünmeniz gerekiyor.]

O yüzden kendi odasından hiç çıkmıyordu ve oda arkadaşı ile bile bazen sorun olabildiğini söylüyor.

Ancak her gün onun yanına görmeye gidiyor, söylediğine göre onu görünce ağlamaya başlıyor.

Henüz 17 yaşında, normalde onu başka bir hastaneye nakil edeceklermiş ancak buranın müdürü Bay Kim onları ayırmak istememiş.

Kızın masraflarını o üstleniyor ve onun için ayrı bir çaba gösteriyormuş.

Bay Kim çok iyi biri, bu kısa sürede bile beni görmeye gelirken yanında çilek getiriyor.

O gün olduğu gibi.

........................................................................

Sunoo geleli henüz bir hafta olmuşken, Sunghoon ve Sunoo bankta oturup sohbet ediyorlardı.

Biraz ileride konuşan diğer arkadaşlarının dikkatini çekmişti bu yakınlıkları.

Özellikle de Sunghoon Sunoo'ya sarılıp konuşmaya devam edince, Niki resmen çıldırmıştı.

İki abisi sayılabilecek kişilerin birbirini sevmesi onu mutlu ediyordu.

Kendi abisinin ona yaşattıklarını unutturmaya yardımcı oluyordu arkadaşları, tamamen olmuyordu ancak Niki'nin mutlu olmasını sağlıyorlardı.

Yeji, abisi Hyunjin ile bir çok şey yaşamıştı Yeji arkadaşlarının yanında durduk yere ağlamaya başlarken Hyunjin etrafa umursamaz görünebiliyordu.

Hyunjin'in arkadaş ortamı çok tatlıydı ancak Yeji Seungmin ve Felix dışında diğerleri ile pek konuşmazdı.

Seungmin Yeji'nin kardeşi gibiydi. Bazen onunla dalga geçerdi ancak Seungmin yaşına göre çok olgundu.

Jay'in ailesi, çok zengindi. Ancak Jay'i asla istememişlerdi. Defalarca kez Jay'i dövüp odasında günlerce aç bırakmışlar. Jay'in kendinden 2 yaş küçük bir kardeşi varmış. O da Jay'e sanki bir çöpmüş gibi iğrenerek bakıyormuş.

Jay belki de bu yüzden Jungwon'u bu kadar seviyordu, kardeşi ile aynı yaşta olmasına ve sorunlarının olmasına rağmen ona sanki cennetmiş gibi baktığı için.

[Biraz uzattım o yüzden diğerlerinin hikayelerini başka bir bölümde yazacağım.]

Hepsi bu duruma sevinmiş diyebiliriz, Yuna hariç.

Sunghoon'un Yuna'yı sevmediği gibi Yuna Sunghoon'un ilgisi için saçma hareketler yapıyordu.

Bu ona olan aşkı veya hoşlantısı için değildi.

Sadece kendisine eğlence arıyor ve insanların canını yakmayı seviyordu.

Sunghoon bunu biliyor ve ondan uzak durmaya gayret gösteriyordu.

Diğerleri kendi aralarında konuşurken Yuna kaşlarını çatarak onları izliyordu.

Önünden geçip Sunghoon ve Sunoo'nun yanına giden kişi ile dikkati dağılarak kafasını iki yana salladı.

Gelen kişi ve elinde olan küçük içi görünen bir kutu taşıyordu.

Yuna yanındaki Jayın omzunu dürtüp gözleriyle Sunghoon ve Sunoo'nun olduğu bankı gösterdi.

Yeji ile konuşan Jay dikkatli bir şekilde oraya bakınca hepsi orada gördükleriyle gözleri açıldı.

Odasından sadece dışarı çıkmak için çıkan Bay Kim şimdi Sunoo'nun yanına oturmuş ona kutudaki çilekleri veriyorudu.