SSM10

418 46 25
                                    

Bölümü bu kadar geciktirdiğim için üzgünüm, ilham bulamadım.

Bu arada minicik minnacık bir gay panic var HSJSKSHKSJSKSBDBE

——————————————————

"Korkmayın be, benim Chan."

İkisi de arkasını dönüp derin bir nefes aldığında Chan gülümsedi ve işaret parmağıyla kapıyı işaret etti.

"Ee başka ne yapıyorlar?"

Sunoo'nun yanakları kızarırken Sunghoon hafifçe kıkırdadı.

"Hadi Sunoo baksana artık!"

Sunoo utançla başını salladı ve delikten bakmaya devam etti.

"Ha yok, şimdi Hyunjin Felix'in yanında oturmuş saçlarını okşuyor. Sevişmediler."

Üçü de kahkaha atmamak için zor dayanırken arkadan koşarak gelen Seungmin Chan'ın sırtına atladı.

Chan gülümseyip düşmemesi için diz kapağının arkalarından tutunca Seungmin kafasını omzuna yasladı. [Bu ficde Chan 1.78 Seungmin 1.73 haberiniz olsun da]

"Felix nasıl? Doktor ne dedi?"

Chan gülümseyerek Sunghoon'a baktığında Sunghoon durumu özetledi.

"Anladım, şu Hyunjin azgını çıksa da Lix'imle görüşsem!"

Sunghoon gülümsedi ve Sunoo'nun kolundan tutup birlikte yerden kalkıp gitmeleri gerektiğini söyleyerek Sunoo'nun odasına doğru gittiler.

"Yarım kalan bir şey vardı sanki."

Sunoo kulaklarına kadar kızardığını hissedebildiği için kalan yolu kafası eğik bir şekilde yürüdü.

Kapıya geldiklerinde Sunghoon Sunoo'nun içeri girmesini engelleyerek yatağını gösterdi.

"Oha Sungh- OHA SUNGHOON ÇOK TATLI BU"

Sunoo yanlış anlayıp Sunghoon'u azarlayacakken yatakta gördüğü küçük kediyle kirli düşüncelerinden arındı.

Sunoo hızlıca yanına giderken Sunghoon kapıyı kapatarak küçük dolaptan biraz süt alarak nasıl içirebileceğini düşündü.

"Nasıl içireceğiz? Kabı yok ki."

Sunoo biraz düşündükten sonra kediye küçük bir öpücük vererek gülümsedi

"Şuralara bak illa ki bir şey bulursun hoon."

Sunghoon kafasını sallayıp bakınmaya başladığında bir su bardak buldu.

Bardağı sonuna kadar doldurdu. Dökmemeye dikkat ederek yatağa götürüp oturdu.

"Hadi Sunoo bırakta su içsin artık kedicik."

Sunoo oflayarak kediyi süte yaklaştırdı. Kedi sütü yalayarak içmeye başladığında dudaklarını büzerek "yiaaa" sesini çıkardı.

"Çok tatlısın sen amaa..."

Ağlamaklı konuşunca Sunghoon gülümsedi ve Sunoo'nun büzülmüş dudaklarına baktı.

"Beni bile böyle sevmedin Sunoo!"

Sunoo göz devirdi.

"Daha bir bismillah Sunghoon. Oha yani."

Sunghoon dudak büzdüğünde kıkırdadı ve kediye bakmaya devam etti.

Kedi sütünü içince bardakta kalan sütü masaya kattı. Sunoo kediye rahat bir yer hazırlamak istese de Sunghoon Jungwon'a vermeyi teklif etti.

Sunoo ne kadar kediden ayrılmak istemese de Jungwon'un ne kadar sevineceğini düşündü.

Sunghoon ona beklemesini söyleyerek kediyi Jungwon ve Karina'nın birlikte kaldığı odaya götürdü.

Jungwon ve Karina hemen kediyle ilgilenmeye başlayınca sütünü yeni içtiğini ve biraz dinlemesi gerektiğini söyledi Sunghoon.

Jungwon Sunghoon'a sarılarak teşekkür etti. Sarılma faslı bitince Sunghoon hızlıca Sunoo'nun odasına gitti.

İçeriye girerek kapıyı kapattı ve üstünü değiştirip yatağında yatan Sunoo'ya baktı.

"Üstüme birkaç parça bir şey alıp geleceğim, bekle beni olur mu?"

"Bu gece yanımda uyusan olmaz mı Sung?"

Sunghoon yüzü düşerek kafasını sağa sola salladı.

"İzin vermezler, aslında Yeji izin alarak gidiyor da. Bilmiyorum. Yine de gidip sorarım bekle."

Sunoo kafasını sallayınca Sunghoon uzaktan öpücük atarak odadan çıktı.

Hızlıca bakıcıların başı olan Yoona unnienin odasına gitti.

Kapıyı çalıp gir konumunu alınca içeri girdi.

"Ah, Sunho? Üzgünüm! Sunghoon. Değil mi? Saçmalıyorum."

Sunghoon Yoona'ya gülümsedi ve sorun olmadığını söyledi.

"Eh, ne istiyorsun bakalım küçük?"

Sunghoon küçük bir kahkaha atarak masasının önündeki iki tekli koltuktan birine oturdu.

"Bugün Sunoo ile kalabilir miyim? Oda arkadaşım da başka biriyle kalacak zaten!"

Yoona düşünmüş gibi yaptı.

"Hmm, bilmem ki."

Sunghoon dudak büzerek yavru köpek bakışları attı.

"Lütfen?"

"Pekâlâ, pekâlâ. Sen kazandın. Yeji de Ning ile kalıyor değil mi?"

Sunghoon omuz silkti.

"Adını hatırlamıyorum."

Yoona kafasını salladı.

"Pekâlâ, şimdi birkaç işim var. Görüşürüz!"

Sunghoon hızlıca kafasını salladı ve teşekkür ederek odasına gitti.

Kapıyı çaldığında Yeji'nin 'gir' komutunu alınca girdi.

"Ne zaman gideceksin?"

Yeji omuz silkti.

"Üstümü değiştirdim de abimi bekliyorum, benimle bir şey konuşacakmış."

"Hmm, güzel. Ben bugün Sunoo ileyim haberin olsun."

Yeji sırıtıp kafasını salladı.

Sunghoon dolabından beyaz sade bir tişört altına da siyah bir eşofman alarak banyoda giyindi.

İçeri geri geldiğinde Yeji ile Hyunjin yatakta oturmuş bir şey konuşuyorlardı.

"Hyun? Felix nasıl?"

Hyunjin Sunghoon'a döndüğünde gözlerinde belli olan bir nefret vardı.

"İyi ama olmayabilirdi."

Sunghoon göz devirdi. Evet haklıydı ancak kendisi sütten çıkmış ak kaşık değildi.

"Güzel."

Ardından odadan çıkarak Sunoo'nun odasına gitti.

İçeri girip kapıyı arkasından kapattığında Sunoo'nun tişörtü yukarı kaymış karnı açıkta yatarak telefona bakıyordu.

"Vay canına."

mind || sunsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin