SSM7

466 54 8
                                    

Sunghoon

Gözlerim kapandığı her an Sunoo'nun yerde kanayan kafasıyla baygın bir şekilde yatması geliyordu.

Bu görüntü artık beni çıldırtacak kadar sıklaştı.

Eğer iğne vurulmasaydı, şuan çoktan tüm hastaneyi ayağa kaldırıp Sunoo'yu bulmuştum.

Ne kadar süre geçti bilmiyorum, kaç saat geçti? Belki de gün?

Kendi odam gibi değildi burası, duvarlarda minder gibi bir şey vardı ya da ben ilacın etkisiyle yanlış anlıyordum.

Bir pencere yoktu, yatağın iki yanında kelepçeler vardı ancak, oyuncak oldukları belliydi. Eminim ki gerçeğini buraya katmazlar.

İlacın etkisiyle kıpırdayamıyordum, sadece gözlerim yarım bir şekilde açabiliyordum.

Vücudum çok rahat ancak, içimde felaketler var.

Telefonum yoktu, sadece kıyafetlerim.

Gözlerim acıyordu kapanmamak için dayanmaktan.

Biraz uyursam bir sorun çıkmazdı.

Gözlerimi rahat bıraktım.

Jay

Sunoo doktorun yanına gittiğinde ve Sunghoon bilmem kaçıncı koridora alındığında, biz odalarımıza kilitlendik.

Odamda son günlerde çok kötü hissediyorum.

Bunun nedeni de oda arkadaşım Felix'in günlerdir hiçbir yerde bulunamaması.

Arkadaşları onu günlerce her yerde aradı, ben de dahil.

İntihar etmesi çok olasıydı. Son zamanlarda onu çok fazla dalgın görüyordum ve kaybolmadan bir gün önce odaya ağlayarak girmişti.

Odada olduğumu fark etmesin diye dolabın arkasına iyice sinmiştim.

Sadece fısıldadığı birkaç şey vardı ancak onları da duyamadım. Zaten sonradan uyuyakaldı.

O an aklıma gelmedi ancak, keşke kollarındaki yaralara baksaydım.

Kollarındaki yaraları görmedim ancak o uzun kolluları giymesinin sebebini şimdi anlayabiliyordum.

Çünkü Felix kışın bile zar zor uzun kollu giyerdi.

Oturup düşünmek için vaktim çoktu.

Ve…

Yuna.

Onun yaptığı çok bariz bir şekilde ortadaydı.

Taehyun'a dur diye bağıran kız Yuna ve Taehyun'un arkadaşıydı.

Taehyun'un neden böyle bir şey yaptığı hakkında bir fikrim yoktu.

Sadece Yuna'nın bunu düzenlediğini biliyordum.

Ve diğerlerine bunu söylemeyecektim.

Özellikle Sunghoon, eğer bunu öğrenirse Yuna'yı yaşatmazdı.

Yuna önceden bu hastaneden atılma reddesine gelmişti ancak Bay Kim ona bir şans daha verdi.

Keşke vermeseydi.

Oda arkadaşı ve aynı zamanda Sunghoon'un kardeşi olan Jihoo'ya nereden bulduğu belli olmayan bir içki içirmişti.

Belki de doktorun odasından almıştı?

Doktorlar hastaların ayılması için kullanabildiği bir içki türüydü. (  On Kişiydiler kitabında geçiyordu ancak şuan hiç hatırlamıyorum adını üzgünüm )

Sunghoon'a bu olayı tabii ki farklı anlattık.

Onun ilgisini çekmeye çalıştığını, kardeşi ile iyi anlaşamadığını söyledik.

İkna olmuştu ama yine de Yuna'dan nefret ediyor.

Haklı sa bir bakımdan.

Duyguppa anlatımı ile:

Lily hızla Sunghoon'un olduğu odaya doğru giderken bir çok kişi ona bakıyordu.

Burada çalışmaktan mutluydu.

Giderken Hyunjin ve arkadaşlarının hararetle bir şey konuştuklarını gördü, sonra soracaktı.

Ayrıca son zamanlarda Felix ortalıklarda görünmüyordu.

Arkadaşları sen görmemişsindir diye geçiştirse de bir şeyler olduğunu fark etmişti. Ancak ne olduğunu çözemedi.

Hyunjin'ler daha kimseye anlatmamıştı, belki kendileei bulurlar diye. Koridorda da onu konuşuyorlardı. Anlatmak konusunda.

Lily hızlıca odaya girdiğinde Sunghoon titredi ancak uyanmadı.

İlacın etkisi 10 dakikaya yakın bir sürede bitecekti.

Hızlıca arkasından diğer görevliler de geldiğinde Sunghoon'u kendi odasına taşıdılar.

Lily saçlarını okşayıp odadan ayrıldı.

Doktorun odasına girdiğinde Sunoo yeni yeni uyanıyordu.

"İyi günler, Woo hyung!"

Woojin ilgilendiği şeyi bırakıp ona gülümsedi.

"Selam, Lily. Nasılsın?"

"İyiyim, teşekkürler! Ya sen?"

"İyiyim. Sunoo iyi sana ilaçlarını vereyim de onun özel hemşiresine ver."

"Hmhm, pekiii."

Woojin ilaçları Lily'e uzattı. Lily hızlıca alıp görevlilere işaret verdi.

Görevliler Sunoo'yu alıp odasına götürünce Lily Woojin'e el sallayıp odadan ayrıldı.

Sunoo'nun yatağına yatırıldığından emin olunca özel hemşiresi Seulgi'ye verdi ilaçlarını ve Woojin ile konuşup ne yapması gerektiğini anlatacağını istemesini söyledi.

Hemşire hızlıca giderken Lily Sunghoon'u görmeye gitti.

Sunghoon yatağında oturmuş yeni kalktığı için sersemlemişti.

"Ah, Sunghoon! Nasıl hissediyorsun?"

"Imh, bilmiyo- Sunoo nerede? İyi mi? Görmek istiyorum."

"Sakin ol, götüreceğim seni. Üstünü değiştir de gidelim."

Sunghoon başını salladığında Liky odadan çıkıp Sunghoon'u beklerken görevlilerden birini arayıp arkdaşlarının ne durumda olduğunu sordu.

Hepsinin kilitlendiği odalarından çıkarıldığını duyunca teşekkürler etti ve telefonu kapattı.

Sunghoon'un duş alacağını biliyordu o yüzden o gelene kadar yemekhaneye indi ve durumlara baktı.

Gayet iyi olduğunu anlayınca hızlıca tekrar Sunghoon'un kapısına gitti.

Sunghoon birkaç dakika sonra çıkınca birlikte Sunoo'nun odasına gittiler.

mind || sunsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin