SAF SEVGİ

782 26 16
                                    

Keyifli okumalar...

"Nisa!"
Kendimi kazaya hazırlamışken birden öne doğru itilmemle kendimi yerde buldum. Korkuyla gözümü açtığımda Ogeday üstümdeydi. Üzerimden kalkıp beni de kaldırmıştı. "Senin benim kalbimle zorun mu var heh? Ya sana birşey olsaydı Nisa! Ya o araba çarpsaydı! Beni hiç mi düşünm-" sinirle göğsünden ittim "Keşke çarpsaydı da bende o gördüklerimi unutsaydım! Keşke buraya hiç gelmeseydim!" Ağlıyordum çünkü kendimi çok yorgun ve güçsüz hissediyordum. Ogeday beni kendine çekip sarıldı "Şşş tamam güzelim geçti, ben yanındayım sakinleş" Kafamı kaldırıp yüzüne hırsla baktım "Sakinleşeceğim ama o kızı doğduğuna pişman ettikten sonra" tam alana doğru hareketlendiğimde kolumdan tutup engel olmuştu "Güzelim şuan sırası değil lütfen bak ikimiz de gerginiz zaten, ortamı da germeyelim İhsan'lara ayıp olur" normalde dinlemezdim ama doğru söylüyordu ayıp olurdu, o kadar emek verip hazırlanmışlardı. "Şimdi birşey yapmayacağım ama bu unutacağım anlamına gelmiyor haberin olsun. Ben eve gidiyorum" durağa doğru yöneldiğimde Ogeday "Saçmalama Nisa ben bırakırım gel" deyince "Hayır istemiyorum sana çok kırgınım ve seninle tartışmak en son isteyeceğim şey" dedim. Masumca yüzüme baktı "Tamam söz veriyorum konuşmayacağım sadece eve sağ salim gittiğinden emin olmak istiyorum" başka şansım yoktu, hem onu da kırmak istemiyordum. Kafamı olumlu anlamda salladım. Belimden tutup beni arabasına yönlendirdi. Arabaya binince ikimizden de çıt çıkmıyordu. Tuğçe'nin onu öptüğü an aklıma gelince deli oluyordum. Benim sevgilimi ne hakla hangi cesaretle öpüyordu. Dayanamadım ve Ogeday'a döndüm "O kız seni neden öptü?" Sorduğum soru onu afallatmış olacak ki kaşlarını çattı daha sonra derin nefes alıp anlatmaya başladı "Emre'yle konuşuyorduk sonra ona telefon gelince yanımdan uzaklaştı. Tam senin yanına gelecekken Tuğçe karşıma çıktı abuk sabuk konuşmaya başladı. Bana hisleri olduğunu söyledi, sarhoştu onu azarladım çünkü yaptığı yanlıştı, onu alıp Emre'ye evine bırakmasını söyleyecekken birden öptü ama yemin ederim Nisa hissetmedim hemen ittim zaten. Senin orda olduğunu görünce o kadar korktum ki yanlış anladın diye. Seni kaybettim sandım. Aşkım yemin ederim benim bir suçum yok" Ona inanıyordum bana asla yalan söylemezdi. Elimi uzatıp yanağını okşadım. Bu hareketim onu şaşırtmıştı, gülümsedim "Biliyorum hayatım ittiğini gördüm. Ben sadece o an çok kötü hissetmiştim. Sana güvenim sonsuz" Resmen gözleri parladı "Seni çok seviyorum" Başımı yana yatırdım "Ben daha çok seviyorum birkere" kahkaha attı. İşte bizim kavgamız bu kadardı. Ne yaşarsak yaşayalım günün sonunda bir şekilde kendi aramızda çözüyorduk. Birbirimizi dinliyorduk. Ben buna saf sevgi diyordum, bir insanın temiz sevgisi iki kalbi de birleştirirdi.

Eve geldiğimizde Ogeday'ın bende kalmasını istemiştim çünkü ona Ali'nin aradığını söyleyecektim. Ondan birşey saklamak istemiyordum. Bir delilik yapmasına da engel olmuş olurdum. Kahvelerimizi yapıp yanına oturdum "Sana söylemek istediğim birşey var sevgilim" bana yandan bir bakış attı "Söyleyeceğin şey sinirimi bozacak mı?" diye sorunca kafamı evet anlamında salladım. Belimden tutup kendine çekti "O zaman önce bir öpeyim sonra arada kaynamasın" deyip dudaklarımdan öpmeye başladı. Onu çok özlemiştim, bende tutkuyla karşılık vermeye başladım. Öpüşü giderek derinleşmeye başladı. Beni koltuğa yatırıp üstüme çıktı "Seni deli gibi istiyorum Nisa"  Öpüşünü daha da hızlandırdı. Biraz daha öpüştükten sonra geri çekildi. "Bugün yeterince yorulduk daha fazla yormayayım seni deyip üzerimden kalktı. Eski yerine oturunca bende doğruldum. "Ogeday anlatacağım ama sakin olacaksın tamam mı söz verdin zaten birşey yapmayacaksın" dememle sinirle bana baktı "Kime birşey yapmayayım? Lan yoksa o şerefsiz yanına mı geldi, kahretsin neden yalnız bıraktım ki seni!" Kendi kendine sinirlenince elini tuttum "Ogeday sakin ol yanıma gelmedi ama aradı beni tehdit etti, sana zarar vereceğini söyledi" dememle ayağa kalkması bir oldu "Şerefsiz bu cesareti nerden buluyor, akıllanmadı mı hala?" Sinirle bir sağa bir sola volta atıyordu. "Lütfen aşkım sen bulaşma polise gidelim olmaz mı, dava edelim cezasını çeksin işte" çenesini sıkmıştı "Polisten önce benim gebertmem lazım ama arada sen varsın yapamıyorum anasını satayım" Ayağa kalkıp yanına gittim "Teşekkür ederim sevgilim emin ol doğru olanı yapıyorsun kendi iyiliğin için" Saçlarımı okşayıp dudağıma ufak bir öpücük kondurdu "Söz konusu sen olunca elim kolum bağlanıyor yapacak birşey yok" dedi. Kocaman sarılarak karşılık verdim. Geri çekilip birden beni kucağına aldı "Ee nerede kalmıştık?" Hafifçe kıkırdadım, anlaşılan gece uzun olacaktı.
.......

BANA GÜVEN (OGNİS)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin