NEFESİM

756 36 17
                                    

Keyifli okumalar...

"Nisa!"

Korkuyla gözlerimi açtım. Hızla doğrulup camdan Nisa'ya baktım. Öylece yatıyordu. Kabus... İhsan gelip omzuma dokundu.

"Ogeday, iyi misin kardeşim." Başımı hafifçe salladım.

"Kabus gördüm, çok kötüydü."

"O uyanacak Ogeday biz inanıyoruz buna. Nisa sevdiklerini arkasında bırakmaz bilmiyor musun onu."

Burukça gülümsedim.

"Eyvallah kardeşim."

Sıkıntıyla ofladım. Nisasız geçirdiğim üçüncü günümdü. Her gün her saat yanımda olan kadın üç gündür uzağımda can çekişiyordu.

Dayanamadım ve doktorla konuşarak yanına girmiştim. Elini avuçlarıma alarak öpücük kondurdum.

"Nisa, sevgilim. Yetmedi mi bu kadar sensizlik. Bak herkes senin uyanmanı bekliyor. Annenler geldi şuan annemdeler. Makbule biran olsun ayrılmıyor buradan, seni bekliyor o da. İhsan, Emre..." Yutkundum "Ben."
Ağlamamak için yukarıya baktım.

"Japonum, ne olur uyan dön aramıza. Dayanamıyorum artık, olmuyor sensiz güçlü kalamıyorum. Kötü bir kabus gördüm, sen öyle zamanlarda 'sarılmak en büyük ilaçtır' derdin. O zaman kalk Nisa, sarıl bana ki iyi olayım." Kalp atışını gösteren cihaza baktığımda hala stabil olduğunu gördüm. Acıyla yüzümü buruşturdum.

"Yanında ağlamayacağım dedim ama dayanamadım yine. Lütfen Nisa benimle kal, seni seviyorum, seni çok seviyorum."

Yüzümü göğsüne koyarak hıçkırdım. Olmuyordu, güçlü kalamıyordum.

O anda birleşik olan elimizde bir kıpırtı oldu. Hızla başımı kaldırdığımda Nisa'nın gözlerini kırpıştırdığını gördüm.

"Nisa!" Büyük bir heyecanla bağırdım. Nisa önce kaşlarını çattı ardından da yavaşça gözlerini açmıştı.

"Ogeday." Bu sefer mutluluktan ağlamaya başlamıştım.

"Ağlama." Güçlükle konuşmaya çalışıyordu. Elinin üzerine öpücük kondurdum.

"Hayatım yorma kendini, ben hemen doktor çağırıyorum kapatma sakın gözlerini." Diyerek heyecanla kapıyı açtım.

"Nisa uyandı! Lan Nisa uyandı doktoru çağırın!" Haberi duyan bizimkiler sevinçle içeri girmişlerdi. Makbule kollarını açarak kocaman sarılmıştı. Onu çok özlediği o kadar belliydi ki. Daha sonra diğerleri de sırayla sarılmışlardı. Makbule Nisa'nın ailesine haberi vermek için telefonla dışarı çıkmıştı. O sırada doktor gelip tüm kontrollerini yapmıştı.

"Kalp ve oksijen değerleri normal gözüküyor. Ciğerlerinde de bir sıkıntı yok. Hayati tehlikeyi atlattı çok geçmiş olsun." Diyerek yanımızdan ayrıldı. Bende fırsattan istifade Nisa'nın yanına giderek dudağına uzunca bir öpücük kondurdum. Gözlerini kocaman açarak utançla bana bakmıştı.

"Oge ne yapıyorsun? Hastanedeyiz ve Emreler burada." Demişti. Kahkaha attım.

"Utanmanı bile o kadar çok özledim ki."
Kurduğum cümleden sonra bana şevkatle baktı. Halimize gülen İhsan ortaya bodoslama dalmıştı.

"Biz bu Oge'den neler çektik bir bilsen Nis, adam her dakika başı ağlıyor, bağırıyor, doktorlara hemşirelere sinirleniyordu. Makbule'yle bunu zor zaptettik valla. Neyse ki şuan aramızdasın, iyiki." İçimden 'iyiki' diye geçirdim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 16, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BANA GÜVEN (OGNİS)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin