"Senin burada ne işin var?" Kuzgun adam yüzündeki maskeyi çıkartıp karşısında bir çanta dolusu elmas olan kadına baktı. Kadın ise taktığı kedi maskesini çıkartıp tanıdık yüze baktı. "Sen şuan neden buradaysan büyük ihtimalle bende o sebepten dolayı...
Sasuke içeri girer girmez bir terslik olduğunu anlamıştı. O güvenlikleri başından savdıktan sonra robot güvenliği devreye soktuklarını görmüştü. Ama robot güvenlik devre dışıydı şuan da.
Robot güvenliğin testini geçmiş başarılı birisi vardı demek ki şuan o ortamda. Ya elmasları kaçıp çoktan gitmişti yada şuan da aynı ortamda nefes alıyorlardı.
Sasuke ceketinin arkasındaki silaha yönelip arkasını döndüğü sırada tam karşısında ona sert bir mızrak benzeri sivri bir şey ile boğazına dayamış bir şekilde ona bakan pembe saçlı kadını gördü.
"Sakura!"
Kadının yüzündeki maskeyi çıkarmasına gerek dahi kalmadan kim olduğunu anlamıştı o saçlardan.
Senin burada ne işin var?" Kuzgun adam yüzündeki maskeyi çıkartıp karşısında bir çanta dolusu elmas olan kadına baktı. Kadın ise taktığı maskesini çıkartıp tanıdık yüze baktı. "Sen şuan neden buradaysan büyük ihtimalle bende o sebepten dolayı buradayım."
İkisi de silahlarını güvenli bir şekilde indirdikten sonra Sasuke halâ şüpheli bir şekilde Sakuraya bakıyordu.
"Sen de mi elmasları-"
"O lanet olası elmaslar benim aileme ait ve onları çalmıyorum. Zaten benimler. Kendi malımı çalamam değil mi Bay Uchiha?" diyip çok sert bir tepki vermişti Sakura. Sasuke'nin sözünü dahi bitirmesine izin vermeden.
Sasuke birden bire karşısında kaldığı savunma karşısında afallamıştı.
Aynı soru kendisine sorulsa cevap vereceği şeyleri söylemişti.
Adeta aklını okumuştu.
Uchihaların geldiği genlerden birisi olan Haruno'nun da bu mirasta büyük etkisi olduğunu biliyordu. Ama kendisi gibi bunun şeyine düşmüş birisi olabileceği aklına dahi gelmemişti.
"Peki sana neden güveneyim Haruno?"
Sakura bu soru karşısında göz devirdi ve kapıyı kontrol etti.
"Güvenmekten başka şansın mı var Uchiha? Biraz akıllı ol ve düşün. Yapbozun parçalarını düşün ve birleştir."
Farklı oranlarda eksilen elmaslar.
Her soygun öncesinde eksik olan miktar paralar.
Gelmeden önce güvenliğin aşılması.
Danzo nefreti...
Sasuke tüm ipuçlarını birleştirdikten sonra biraz daha rahat etti içi. Ama yine de tam olarak güvenmiyordu.
Sakura bunu hissetmiş olacaktı ki artık kendisinin Sasukeye olan güvenini hissettirmek istedi.
"Bak biliyorum inanmak zor ama şuan ortaklığımızı kullanmamız lazım. Yoksa Danzo denen herifin tüm aile mirasımızı ele geçireceğini biliyorsun..." Bir eli ile güvenliği gösterdi. "... Eğer biraz daha beklersek yakalanacağız ve tüm her emek boşa gidecek Sasuke... Güvenmek için bana acele et."
Sasuke kömürden siyah irislerini, zümrüt yeşili irislerle birleştirdi ve o gücü aldı. Kafasını salladı ve kasaya doğru döndü.
"O ayyaş adamın kanını temizlemek ile uğraşıyorlar şuan da. Her ne kadar rahat etmemiz için bir sebep olsa da acele etmemiz lazım."
Sakura şaşkınlıkla ağzını açtı ve neredeyse gözünden yaş gelecekti.
"Jiraiya'yı mı diyorsun? O beyaz ayyaş sapığı..."
Sasuke sadece kafasını salladı.
"Öldü mü o?.."
"Kaza... Fazla alkolden dengesini kaybedip öldü sanırım? Ya kan kaybından yada o kan gölünde boğulmaktan..."
Sakura hâlâ şaşkın bir şekilde bakarken kasanın yanına eğilmiş Sasuke'nin yanına eğilip kasayı açmasına yardım ediyordu.
"O adama bu gece için sözü vermiştim bir saat önce..."
Bunu hâlâ şok içinde söyleyen Sakura'ya baktı yan gözle Sasuke. Bozulmuş bir tavrı vardı ama işine devam etti.
Sadece birkaç söz ekledi...
"Bu gecen dolu zaten Haruno..."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dershane sıkıldım ve bunu artık bitirmem gerek diye düşünüyordum... Neyse
