BÖLÜM 3

13.8K 1.2K 630
                                    

Keyifli okumalar dilerim 🧚🏼‍♀️

Keyifli okumalar dilerim 🧚🏼‍♀️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dilan❤️🧚🏼‍♀️

🔸🔸🔸

Soluklanmamam gereken yerlerde bir gençlik çürüttüm.

Diktiğim ne varsa söküldü. Doldurduğum ne varsa döküldü. Bir insanı silmek meseleyse, sildim ama izi kaldı, izi kaldıkça daha çok sildim, sildikçe lekesi parmaklarıma bulaştı. Bak bu hayatmış, dedim kendi kendime. Burada düzen böyleymiş, herkes severmiş, herkes unuturmuş ve herkes kendi yarasını kendi sararmış. Ağlamaksa ağladım, bağırmaksa bağırdım. Kaç gece uykulardan uyandım, kaç gece ağlaya ağlaya uykuya daldım. Unutacağım dedikçe unutamadım.

Ben bu sevda işini elime yüzüme bulaştırdım.

Ellerime, yorgun argın, bir savaşın ipini sırtlamış parmaklarıma çevirdim gözlerimi. Üstünde yaralar, morluklar sırayla dizilmiş, çürüğü andıran siyahlıklar vücudumun her yerine veba gibi yayılmıştı. Bu benim çok da umrumda olmasa bile anne ve babamın dikkatini çekmiş, bir sabah ansızın yataktan kaldırılıp hastaneye getirilmiştim. Yapılan sayısız testler, alınan kanlardan sonra işte... Yaşı elliye dayanmış, üstünde beyaz önlüğü olan, testlerime kısılmış gözleriyle bakıp bir şeyler mırıldanan doktorun tam karşısındaydım. Yanımda annem, çapraz koltukta babam.

Şanslıydım. Çünkü her ne olursa olsun annem ve babam diye sığınabileceğim bir dağ vardı. O dağın toprağındandım ben de. Bu acıya gebe kalmış, üstelik annesi babası olmayan, buna mütevellit ayakta kalmaya çalışan ne çok insan vardı! Derin derin soluklanarak gözlerimi birkaç kez kapatıp açtım. Allah, sabırların en büyüğünü, ailesinin yokluğunu sırtlayan insanlara versin. Ben kendi derdimi bir şekilde sarardım nasıl olsa.

"Dilan, Dilan..." yaşlı doktor gözlüğünü çıkartıp masasının üstüne bırakırken çakır gözlerinin hedefi direkt olarak benim baygın bakan gözlerimi bulmuştu. "Önüme serilen testlere göre, yüksek oranda kansızlık, yüksek oranda c vitamini eksikliği ve midendende ufak bir yara var. Yaranın boyutu endişelenmeyecek kadar küçük, korkulacak hayati bir durum yok." bana saatler öncesinde endoskopi yapmışlardı, o anlar aklıma geldiğinde midem büyük bir kuvvetle tekrar bulandı. Ağzımdan büyükçe bir hortum sokulmuş ve soluk borumu yara yara mideme inmişti. "Sana bazı ilaçlar ve kan tüpleri yazacağım. Bu ilaçları dikkatle kullan, üstelik bu diyeti de uygulamanı öneriyorum. Bol bol yeşillik, kırmızı et ve protein almaya bak. Su tüketimine dikkat et."

"Korkulacak bir şey yok değil mi doktor bey? Kızımın vücudunda onlarca morluk var. Hem de yemesi içmesi birden bire kesildi." Annem, başındaki eşarbın kenarını düzelterek umutlu gözlerle karşısındaki adama baktığında ben ellerimi göğsümde birleştirerek bakışlarımı dizlerimi saran açık renkli kot pantolonuma çevirdim. Benim derdim, avuçlarımın arasında, zihnimin içinde, damarlarımda akıyordu. Ben sağlığımı etkileyen en büyük etkeni adım gibi biliyordum. Dile getiremiyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 08, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DİP VE GÖKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin