Kannagi'nin Dönüşü (Severus Snape'in Kızı 2)

Kannagi

Saat 8'i gösterdiğinde Barty ve Ellie eve giriş yaptı. Barty onu odasına çıkardı ve yatağına yatırdı.
Barty : Bugün okula gitmemeni istiyorum tamam mı? Dedene yorgun olduğunu söyle.
Ellie : Anneme ne olacak?
Barty : Bir şey olmayacak. Sen bunları düşünme.
Ellie : Peki. Uyuyana kadar saçımı sever misin baba?
Barty : Tabi ki!
Barty Ellie'nin saçıyla yavaşça oynadı. Ellie bir süre sonra uyudu. Barty yeniden aşağı indi.
Snape : Günaydın Barty. Sen izinli değil miydin?
Barty, Snape'in koltukta gazete okuduğunu görünce dondu.
Barty : Eeee bakanlıkta acilen bakmam gereken bir dava var. Ona gidiyorum.
Snape : Pijama ile mi?
Barty üstüne baktı.
Barty : Önemli değil ne olduğu. Yolda büyü ile hallederim.
Snape : Angelina'ya selam söyle.
Barty sustu. Utanmış gibi başını eğdi.
Snape : Asla öğretemedim. Ne yaparsa yapsın anlayacağımı ikinize de öğretemedim. Ve bu arada Andrew'ın en çok güvendiği insan olduğumu söylemeliyim...

Angelina başını ellerinin arasına almış odasında beklemektedir. Kapısı yavaşça açılır.
Snape : Eee Angelina. Sana ne zaman her şeyi bileceğimi öğreteceğim?
Angelina yavaşça başını kaldırdı. Gelenlere baktı. Snape yanına oturdu ve ellerini kenetledi.
Snape : Cevap?
Angelina : Baba?
Snape : Hayır cevap bu değil.
Angelina : Baba sen... Barty hani 12'ye kadar uyurdu?
Snape : Barty'nin Ellie ile kaçtığı geceler hariç evet.
Angelina : Pekala. Madem herkes biliyor. Planı da biliyorsunuz.
Snape : Ben bilmiyorum.
Angelina : Yeniden Kannagi'yi çağıracağım.
Snape : Asla olmaz.
Angelina : Ama neden?
Snape : Acı çekmene izin veremem.
Angelina : Ben çekmezsem Ellie çekecek. Lütfen baba. Barty ikna oldu.
Barty başını iki yana salladı.
Barty : Tam onayladığımı söyleyemem.
Angelina : O zaman daha iyi bir planınız varsa söyleyin!
Snape : Eski bir dosttan yardım mı alsan?
Angelina : Ne?
Snape : Percy?
Angelina : O.... Olmaz. Kızıma benim bakmam gerek. Percy'den elbet yardım alırım ama... Yalnız olmaz. Lütfen. İkiniz de fikrime saygı duyun. Ve çocuklar evde yalnız ne yapıyor?
Snape : Ev? İkisi Minerva'nın ofisinde kovalamaca oynuyor.
Angelina : Ne?!

Angelina kapıyı çalmadan odaya daldı. Minerva başını masaya koymuş halinden hiç memnun olmayan bir ifade ile yatıyordu. Andrew ve Ellie ise odada koşuşturmaktaydı. McGonnagal onlara döndü.
McGonnagal : Ah Severus. Ne zaman işine döneceksin?
Snape : Kısa bir süre içinde dönerim. Bazı şeyler yoluna girdikten sonra.
Andrew koşup annesinin kucağına atladı. Ellie de babasına atladı.
Andrew : Anne!
Ellie : Ben burada kalmak istiyorum! Anaokulundan çok daha güzel!
Angelina : Ah...
McGonnagal : Karar?
Angelina : Geri dönecek...

Akşama kadar Angelina ders vermek, Snape okula bakmak ve Barty çocukların peşinde koşmakla meşguldü. Sonunda yemek masasına oturdular. Gözlerin çoğu onlara bakıyordu. Ellie bu defa canavar gibi yemek yiyordu. Andrew ise kibar bir şekilde yiyordu.
Snape : Bunlar yer değiştirmiş.
Barty : Ah hayır. Andrew aynı babası gibi bir centilmen.
Angelina : Ne centilmen ama!
Barty kıkırdadı.
Snape : Eee Andrew? Okulda kaç kızı etkiledin?
Andrew : Ya anne!
Angelina : Oğlumu rahat bırakın bakalım.
Ellie : Tavuk!
Barty önündeki tavuğu da Ellie'nin tabağına boşalttı.
Barty : Ben korkuyorum...

Yemekten sonra çocuklar annesinin yatağında yatıyordu. Andrew yine harf çalışıyordu. Ellie ise şişeler ile oynuyordu. Angelina ve Snape iksir hazırlıyordu. Barty ise olduğunca onlara çıraklık yapıyordu.
Angelina : Tamam... Bu da tamam... Kannagi odası hala açık mı?
Snape : Yaklaşık 6 yıldır açık.
Angelina : Pekala. Gece bir hançer gerekli. Üstüme sırtı açık bir şeyler bulmam lazım.
Angelina dolabına göz attı. Kıyafetleri karıştırırken Barty yanına geldi. Kırmızı bir şeyi çekip gösterdi. Sırtı açık bir tişört.
Angelina : Nasıl ezberlemiş ama?
Barty : Ah tabi. Bütün kıyafetlerinin dokusunu ezberledim ben. Ve üstünde nasıl güzel durdukları...