Kannagi'nin Dönüşü (Severus Snape'in Kızı 2)

Kannagi Ailesi

Ertesi sabah Angelina daha iyiydi. Yatakta sakince yemeğini yiyordu. Barty de yanına oturmuş onunla beraber atıştırıyordu. Çocuklar ise Kannagi ile oyun oynuyordu.
Snape : Biraz daha uyku sıvısı alıp uyusan mı?
Angelina : Gerek yok. İyileştiğimi düşünüyorum. Barty'e söz verdiğim gibi güç vermem gerekli.
Barty : Mümkünse üçünü de.
Angelina : Bunun hakkında...
Barty : Hadi Angelina.
Angelina : Pekala. Seçim şansını da sana vermiştim.
Andrew : Ben?...
Angelina düşündü.
Angelina : Uçma gücünü sever misin?
Andrew : Evet! Kanatlar favorim.
Angelina : Şimdiden uyarıyorum. Canınız çok yanacak. Yeniden düşünün. Ben de o sırada Kannagi odasına ineceğim.
Barty : Ben eminim. Beraber inelim ve gücümü ver.
Andrew : Ben?
Angelina : Bunun için erken. Ve hepinize aynı anda vermem demek ikinizin de yıkılması demek. Önce baban Andrew.
Andrew : Peki.
Kannagi : Sonunda Dostlar! Ares uzun zamandır ortada yok. Teka ve Deka'yı özlüyorum. Ya sen Angelina?
Angelina : Bende biraz özlüyorum doğrusu. Güzel dörtlüydük.
Snape : Hepiniz manyaksınız.

Angelina panele ilerledi. Bir kaç ayar sonra Barty'nin kaydını sildi.
Angelina : Emin mi-
Barty : Evet!
Angelina : Pekala.
Angelina belinden hançeri çıkardı. Kolunu Kannagi işaretini yapacak şekilde kesti. Asası ile dokundu ve bir şeyler fısıldadı. İz parladı.
Angelina : Kanı em.
Barty Angelina'nın kolunu tutup kanı emdi. Doğrulduğu sırada yavaşça arkaya doğru düştü.
Angelina : Ah.
Angelina onu ters çevirdi ve üstünü çıkardı.
Angelina : Oturalım bakalım.
Angelina gidip yere oturdu. Dizlerini karnına çekti. Barty bir süre sonra hareketlendi. Ellerine baktı. Sırtından kan akmaya ve bir şeyler sırtını zorlamaya başladı. Ardından iki kesik açıldı ve kanatlar ortaya çıktı. Barty sessizdi.
Angelina : Çığlık atabilirsin Barty.
Çığlık yerine Barty ağlıyordu.
Barty : Angelina.... Bu... Çok kötü.
Barty büyük bir çığlık attı. Ardından yerde yatılı kaldı. Angelina yanına gidip elini tuttu. Bir şeyler fısıldadı. Barty'nin kanatları geri çekildi. Güçleri kapandı. Angelina onu zorla kucağına aldı ve odasına döndü. Çocuklar babasını görünce durdular.
Angelina Barty'i yatağa bıraktı ve üstünü çıkardı. İzlerindeki kanı sildi.
Barty : Canım yanıyor...
Barty'nin sesi ağlamaklı çıkmıştı. Angelina eğilip yanağına öpücük verdi.
Angelina : Uyku sıvısı vereceğim.
Angelina masadan bir şişe getirdi ve Barty'e içirdi. Barty kısa sürede uyudu. Angelina Andrew'a döndü.
Angelina : İkinizi aradan çıkarsak mı?
Andrew : Çok canım yanar mı?
Angelina : Malesef evet.
Andrew : O zaman... Hemen bitsin.

Yeniden Kannagi odasına indiler. Angelina kesiğin üstünden geçti.
Angelina : Kanı em.
Andrew gözlerini kapattı ve kanı emdi. Annesi onu hemen yere yatırdı. Üstünü çıkardı.
Angelina : Şimdi sakin ol tamam mı? Çığlık at ağla. Asla yer değiştirme.
Andrew ellerini sıkıyordu. Bir çığlık attı. Angelina derin bir nefes aldı. Çok geç değildi geri çevirmek için. Onun yerine oğlunun kolunu sevdi. Andrew olduğu yerde bağırmaya devam etti. Aynı şekilde sırtından iki kanat çıktı. Andrew ardından doğruldu ve oturdu. Annesine sarıldı.
Andrew : Çok az acıdı. Babam neden öyle oldu.
Angelina : Çünkü 3 güç aldı. Hadi odaya dönelim. Kanatlarını kapat.
Andrew gözünü kapattı. Ardından kanatları içeri girdi. Angelina izlere baktı.
Angelina : Vay canına. Çok normal çıkmışlar. Fazla kesik yok. İlaca gerek yok. Ağrı kesici yeter.
Angelina Andrew'ı kucağına aldı ve odaya döndü. Onu babasının yanına bıraktı.
Ellie : Kannagi bir anda banyoya daldı.
Banyonun kapısı açıldı ve içeriden 3 Kannagi çıktı.
Ellie : Aaa!
Angelina : Yeni aile üyelerimiz.
Kannagi : Ah evet.
Kannagi havaya süzüldü ve ters dönüp gözlerini kapattı. Barty'nin Kannagi'si yaklaştı ve Angelina'nın elini sıktı.
Phoenix : Merhaba. Ben Phoenix. Sen Angelina olmalısın.
Kannagi : Phoenix yanıma gel ve uyu sadece.
Phoenix : Peki.
Phoenix Kannagi'nin yanına süzüldü ve ters dönüp gözlerini kapattı.
Andrew ve diğer Kannagi odada tur atıyordu.
Angelina : Durun bakalım. Kendini tanıt.
Dyrroth : Ben Dyrroth! Memnun oldum.
Ellie annesine sarıldı.
Ellie : Benimki korkunç görünüyor.
Kannagi : Carmilla mı? Düzelir. Sinirli hali o. Birazdan burada olur. Sakin olursan sakin olur.
Ellie : Peki...

Snape : Burası ne? Burası Angelina'nın odası değil bence.
Angelina yattğı koltuktan başını kaldırdı. Dyrroth ve çocuklar masada oyunlarını bırakıp Snape'e baktı.
Snape : Merhaba değişik Kannagi'ler. Sayınız 3'e katlanmış bakıyorum.
Angelina : Off baba.
Dyrroth : Bu adam hoşuma gitmedi.
Andrew : O benim dedem!
Andrew ayağa kalktı ve gidip Snape'e sarıldı. Snape onu kucağına aldı ve yatakta yatan Barty'i izleyen Phoenix'e döndü. Phoenix gülerek el salladı.
Phoenix : Phoenix. Nix diyenler de var.
Snape : Pekala Nix.
Barty başını kaldırdı.
Barty : Ah...
Phoenix : Merhaba.
Barty yanına baktı.
Barty : Sanırım Kannagi'm sensin.
Phoenix : Phoenix. Kısaca Nix. Memnun oldum.
Barty : Bartemius Crouch Junior. Kısaca Barty.
Phoenix : Junior desem olur mu?
Barty : Doğrusu artık Andrew Junior. Ben Senior'um.
Angelina : Ah ben Junior'a aşığım. Asla Senior olma.
Angelina gelip Barty'i öptü. Barty gülümsedi.
Barty : Tamam tamam.

Akşam herkes bir kenarda bir şeyler yaparken camdan yavaşça yeni bir Kannagi süzüldü. Kanatları ve Siyah bir gözü vardı. Herkes ona döndü. O ise Ellie'ye bakıyordu. Ellie korkarak annesine sarıldı. Gelen Kannagi ilerlerken Kannagi önüne geçti.(Beynim yanıyor... ~yazar)
Kannagi : Bu kadar yetmez mi Carmilla? Annen gibi mi olacaksın?
Carmilla gülümsedi.
Carmilla : Merhaba Ellie. Nasılsın?
Ellie : Adımı biliyor!
Barty : Ben demiştim. Seni herkes biliyor.
Ellie ayağa fırladı. Şarkı söyleyerek Carmilla ile zıpladı.
Ellie : ADIMIII HERKEEESS BİLİYOR! ADIMI HERKES BİLİYOR!
Angelina : Güçlerin ne Carmilla?
Carmuilla : Uçma ve Öldürme.
Angelina : Barty beni balkondan aşağı at...

Angelina bu defa Ellie ile Kannagi odasına indi. Kolunu yine kesti ve Ellie'nin güç alışını izledi. Ellie kendine geldi. Ama gözünün yandığını söylüyordu. Angelina sağlık gücünü kullanarak onun iyi hissetmesini sağladı. Ardından panele yöneldi. Ailesinin güçlerini girdi ve Kannagi soyundan isimleri girdi.

Angelina : İşimiz bitti. Hadi dönelim.

Bir süre sonra Barty, Snape, Çocuklar, Dyrroth, Nix ve Carmilla eve döndü. Angelina ise Kannagi ile uzun süre konuştu. Ardından Angelina Percy'e bir mektup yazdı ve olanları anlattı.

Selam Percy
Umarım iyisindir. İşlerin, ailen ve diğer şeyler. Beni soracak olursak karışık duygular içindeyim. Kısaca Ellie'nin Kannagi'si ortaya çıkmıştı ve şuan dünya üzerinde görünen 5 Kannagi var. Ares, Kannagi, Phoenix, Dyrroth ve Carmilla. Barty ve Andrew'a güçlerimi miras bıraktım. Şimdi senden büyük bir yardım istemek durumundayım. Ellie'yi eğitmemde bana yardım eder misin? Yıllar önce beni eğittin ve şimdi kızımı eğitmeni istiyorum. Umarım boş vaktin olur ve bana yardımcı olabilirsin. Eğer olamayacaksan hiç sorun etme. Neler yapmam gerektiğini biliyorum ama biraz korkuyorum. Ona neler anlatmam gerektiğini hepsini biliyorum. Boş vaktin olmayacak ama bana yardım edeceksen mektup ile ne yapmamı anlatabilirsin. Şimdiden teşekkür ederim.
Sevgilerle
Angelina Snape Crouch

Kannagi : Percy. Onu görmeyeli de uzun oldu. Ama en çok Ares'i özledim. Ne çene çalardık ama?
Angelina : Neler olacak göreceğiz. Gel bakalım.
Angelina kafesinden baykuşunu çıkardı. Siyah bir cüce baykuş.
Angelina : Bana bir iyilik yapar ve bu mektubu Percy'e götürür müsün Diggie?
Baykuş sevinçli bir ses çıkardı ve mektubu gagasının arasına alıp camdan dışarı çıktı.

Barty son kez çocukları kontrol etti. Dyrroth ve Carmilla'nın havada uyuduğuna emin oldu ve salona indi. Gidip koltuğa uzandı.
Phoenix : Eeee şimdi ne olacak?
Barty : Bir şey olacağı yok. Angelina Ellie'yi eğitecek. Bende ona yardım edeceğim. Andrew da eğitim alacak.
Phoenix : Evi beğendim. Nerede kalıyorum?
Barty : Bir üst katta.
Phoenix : O zaman iyi geceler.
Phoenix süzülerek merdivenlerden yukarı çıktı. Barty düşündü. İçinde kötü bir his vardı. Sanki başka Kannagi'ler vardı... Hissediyordu... 3 güce sahip olması Baş Kannagi ile onu eş kılıyordu. "Yok artık" diye düşündü. Hem Kannagi odasında başka Kannagi görünmüyordu...... Ya da onlar öyle sanıyordu...