bu kitap kesfedilcek mi diye bekliom🤨🤨
neyse oturdum butun ficlere bolum yazcam ara ara yayinlarim
umarim begenirsiniz
iyi okumalarr🐰🐿
~~~~
"Ya Hyunie, adam öylece verdi diyorum. Sence sorun bu mu amına koyayım?!"
Jisung, yaklaşık yarım saattir en az kendi kadar kör kütük sarhoş olmuş olan arkadaşına o gittikten sonra olanları anlatıyordu. Ama Hyunjin asla arkadaşının cümlelerini duyamıyor, tekrar tekrar aynı şeyleri sorup duruyordu. Jisung da az önce anlatmış olduğu olayı, anlattığını unutup tekrar tekrar baştan alıyordu.
"Yani şimdi motor senin? O zaman Chan piçinden para, nakit, cash istememe gerek yok değil mi?" Jisung konuşması iyice peltekleşen arkadaşının dediğini anlamak için iyice dibine girmişti ki ensesinden tutulduğu gibi geri çekildi.
"Jisung, seni severim ama şansını fazla zorluyorsun. Ayrıldık diye meydanı boş mu sandın lan?!" Bang Christopher Chan, tüm heybetiyle ensesinden tuttuğu çocuğu geriye çekerken Hyunjin eğmiş olduğu kafasını nihayet kaldırdı.
"Jisungieee, bir orospu çocuğu görüyorum. Halis mi acaba? Çok sarhoş oldum ben daha içmeyeyim." Hyunjin'in dediklerine oldukça güçlü bir kahkaha atan Jisung, Chan'ın sert bakışlarının odağı olunca özüne döndü ve çattığı kaşlarıyla çocuğa baktı.
"Lan ne bakıyorsun yarram? Gücün bir bana mı yetiyor? Ses etmedim diye tepeme çıktı bu aptal evladı da! O kadar kıskanıyorsan yarrak gibi ortada bırakmasaydın çocuğu adi piç! Bekar brolar isterlerse öpüşür isterlerse sikişirler. Zorlama bizi!" Chan tam ağzını açacakken Hyunjin sırtını geriye atarak göğsüne yaslandı. Güzeller güzeli sevgilisinin kapanan gözlerini görünce diyeceklerini unutan Chan, yavaş hareketlerle Hyunjin'i kucağına aldı.
"Seninle sonra hesaplaşacağız. Bekar brolar nasıl sevişiyormuş göstereceğim ben sana!" sinirle mırıldanıp Jisung'u arkada bırakan Chan, kucağındaki Hyunjin'le kapıdan çıktı.
Jisung ilk defa sarhoş olmuyordu sonuçta. Evin yolunu hep bir şekilde buluyordu.
~~~~
"Selam!" nefes nefese indiği dans pistinden ayrılırken karşısına çıkan çocuğa kısa bir bakış attı. Tanımadığından emin olunca da arkasını dönüp ilerlemeye başladı. Ter içinde kalmıştı. Acilen elini yüzünü yıkaması gerekiyordu.
Yerine aşina olduğu tuvaletlere doğru giderken arkasından gelen çocuğu farkındaydı. Görmezden gelirse gider umuduyla hızla insanların arasından geçmeye devam etti.
Sonunda ulaştığı kapıyı sertçe ittiğinde hemen girişte birbirini yiyen çift kısa bir an ona döndü.
"Katılmak ister misin yakışıklı?" duvara yaslanmış olan çocuk sırıtarak konuşunca Jisung halini komik bularak güldü.
"Hiç bölmeyeyim, siz devam edin." suyu yüzüne çarptığı an çift kaldığı yerden devam etmeye başlamıştı bile. Jisung da bir süre buz gibi suyla yüzünü yıkamaya devam etti. Zihni çok azıcık da olsa açılırken kafasını kaldırdığı gibi az önce selam veren çocuğu gördü. Aynadan kendisine hiç de iyi niyetli olmayan bakışlar atarken aklından türlü türlü kaçış senaryosu geçirmeye başlamıştı bile.
Şu durumda kavgaya girmesi mantıklı olmazdı. Çünkü karşısındaki çocuk ondan hem çok daha yapılı hem de çok daha ayıktı. Öte yandan onunla sevişmeyi kabul ederse daha az yara alarak kurtulabilirdi. Tabi bu seçeneği saniyesinde elemişti. Aklına başka bir şey de gelmiyordu. Chan ve Hyunjin gitmişti. Yardim alacağı kimse yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
race or fight | minsung
Fanfiction"Senin yüzünden kaybettim." Jisung, yarı açık gözleriyle karşısındaki bedene öfkeli bir bakış attı. "Özür dilerim rakibimin vücudundaki bütün kasların toplamı kadar bacak kasım olduğu için." yan shipler: hyunchan, changlix, namjin...