selammm bu ficin guzelmis diye paylasildigini gordum cok duygulandim
yeni bolum diye zorbalanmaktan oluyom daha fazla dayanamadim
umarim begenirsiniz
iyi okumalarr🐿🐇
~~~~
Başındaki ağrıyla gözlerini zar zor açarken yüzüne vuran güneşe söylendi.
"Bu orospu çocuğu yine doğdu ya!" başındaki elinin baskısını, sanki ağrıyı alacakmış gibi arttırdığında yan tarafından bir gülüş duydu.
"Bence güneşin doğması bir sorun değil ama, sen bilirsin." Minho, karşısında tişörtsüz bir şekilde duruyordu.
Önünde birleştirdiği kolları, kapıya yasladığı omzu yüzünden belirginleşen kasları ve kusursuz yüzüyle güne güzel başlamak için gerçekten yeterli bir varlıktı.
"Günaydın?" Neden buradayım? demek biraz utanmasına neden olacağından sorarcasına konuştu.
Minho yaslandığı yerden doğrulduğunda açıkça gördüğü göğsüne bakmamak için ekstra bir çaba göstermesi gerekti.
Bir diğer yandan dün geceyi hayal meyal hatırlıyordu ve bu şu an çok büyük bir sorundu.
Eğer bu çocukla seviştiysek ve ben hatırlamıyorsam kahrımdan ölürüm.
Yanındakinin aklından geçenlerden habersiz olan Minho ona doğru yaklaştı.
"Dün gece arkadaşına gideceğini söyledin. Ben de kafanın evi bulacak kadar iyi olup olmadığını kestiremedim bana gelmeyi teklif ettim. O çocuk da ortaya çıkabilirdi. Onunla da kapışabileceğini düşünmedim açıkçası." Minho muzip bir ifadeyle karşısındaki aynı kendisi gibi yarı çıplak olan ama bunun henüz farkında bile olmayan çocuğun vücudunu süzdü.
"Sonuçta incecik bir belin var." sırıtarak arkasını dönüp mutfağa gitmeden önce söylediği son şey bu olurken sonunda üstünün çıplak olduğunu fark eden Jisung'u arkasından morarmaya terk etti.
~~~~
Hyunjin de en az Jisung kadar kötü bir şekilde uyandığında burnuna gelen tanıdık koku yüzünden gözlerini açamadı.
Aynı zamanda vücudunun alt tarafında korkunç bir ağrı vardı ve bu ne yazık ki ona ikinci darbe oluyordu.
Hemen karnının üstünde hissettiği el son ve en ağır darbe olurken ağlamamak için kendini zor tuttu.
"Hyunjin, uyandın mı güzelim?" Chan kolunun altındaki bedenin kasıldığını hissetmiş, ağrıdan dolayı olduğunu düşünmüştü.
Hyunjin'se sandığının aksine fazlasıyla sinirliydi ve patlama anını onun yanında yaşamak istemiyordu.
Ona göre Chan, onun öfkesini bile hak etmiyordu.
"Hayır, uyanmadım. Ellerini üstümden çek!" sert sesiyle konuşup karnının üstündeki eli itmeye çalıştı.
Ancak tehlikenin farkında olmayan Chan, ona daha çok sırnaşıp gözlerini kapattı.
"Biraz daha uyuyalım. Gece çok yorulduk." Hyunjin, taşan sabrıyla hızla doğruldu. Anında giren ağrıyla yüzü kasılırken Chan onu çileden çıkartmaya devam etmek istercesine ellerini beline koydu.
"Aniden kalkmasana!" onu dinlemeden belindeki ellerini de çekti ve hızla kalktı.
"Benimle dalga mı geçiyorsun sen ya?!" yükselmesini engelleyemediği sesi odada yankılanırken Chan ona ifadesiz bir yüzle bakmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
race or fight | minsung
Fanfiction"Senin yüzünden kaybettim." Jisung, yarı açık gözleriyle karşısındaki bedene öfkeli bir bakış attı. "Özür dilerim rakibimin vücudundaki bütün kasların toplamı kadar bacak kasım olduğu için." yan shipler: hyunchan, changlix, namjin...