Merhaba canım okuyucularım yeni bir bölüm daha geldi :) İlk önce kitabım için yeni kapağı hazırlayan @CerenDndar0 a teşekkür ederim emeğine sağlık :)
İkinci olarak da son bölümlerde vote ve yorum sayıları oldukça azaldı rica etsem buna dikkat edelim olur mu canlarım :)
Yazım yanlışlarım varsa kusuruma bakmayın nolur birde multimedyada Enis var :) Hadi ben sizi daha fazla tutmiyim siz bölümü okuyun seviliyorsunuz canlarım :) *)
Gece boyu saçma sapan rüyalar görmüştüm sürekli uyanmış ve gece boyu dönüp durmuştum uyuyabilmek için sabah olmasını dört gözle bekliyordum. Son kez uyandığımda ise güneş ışıkları gözüme batıyordu. Yatakta sırt üstü dönerek biraz zaman öylece yattım. Kendimi toparlayarak yataktan kalktım banyoya giderek her gün ki sıradan işlerimi hallederek banyodan çıktım.
Yatağı topladım ve dolabın karşısına geçtim bugün öğleden sonra okulda dersim vardı ona göre birşey giymeliydim. Siyah dar bir pantolon üzerinede mor tüylü bir kazak geçirdim saçlarımı her zaman ki gibi toplamadım açık bıraktım ve makyaj masasının oradaki eyelineer'ı kullanarak göz kapağıma ince bir çizgi çektim dudağıma ise pembe bir ruju abartmadan sürdüm. Ayağıma da dolapta gördüğüm beyaz ayakkabıları giydim. Montumu ve çantamı giderken alırım düşüncesi ile elime alarak aşağıya indim koltuğun üzerine bıraktım.
Enis hala uyuyordu o uyanmadan güzel bir kahvaltı hazırlayayım diye düşünerek mutfağa girdim. Dolaplara baktım ama dolaplar boştu hiçbir şey alınmamıştı ne yapacağım diye düşünmeye başlamıştım dün Enis birşeye ihtiyacın olursa bana söyle demişti alışveriş yapmam gerektiğini söylesem birşey demezdi.
Enis uyanana kadar kitap okuayayım diye düşündüm ama salona doğru bakınca kitap olmadığını gördüm. En iyisi biraz televizyon izleyeyim düşüncesi ile salona giderek televizyonun düğmesine bastım ve üçlü koltuklardan birine oturdum.
Enis'in merdivenlerden aşağıya doğru indiğini duyunca o tarafa döndüm. Altında lacivert kot bir pantolon üzerinde ise siyah bir tşört tşörtün üzerinde ise polar bir hırka vardı.
"Günaydın."
" Günaydın da hayırdır nereye gidiyorsun?"
"Öğleden sonra okula gitmem gerekiyor."
"Tamam ben bırakırım seni."
"Bir de bir şey isteyebilir miyim?"
"Söyle."
"Kahvaltı hazırlayacaktım ama evde hiçbir şey yok alışveriş yapmamız mümkün mü?"
"Kahvaltıyı dışarıda yapacağız bugün. Alışveriş işinide hallederiz."
Tam cevap vermek için ağzımı açtığım sırada telefonum çalınca konuşmamız bölündü. Çantamın içerisinden çıkararak telefonu cevapladım.
"Efendim Kubilay bey."
" Arya dün ücretini almak için gelirsin diye beklemiştim ama gelmedin bugün geleceksin değil mi?"
"Kusura bakmayın ben onu tamamen unutmuşum bugün uğrar alırım."
"Tamam bekliyorum. Görüşürüz."
Dün Enis beni alıp getirmişti ayrıca yorgunluktan gezinin ücreti aklıma bile gelmemişti. Enis yüzüme tuhaf tuhaf bakıyordu.
"Hayırdır nereye gidiyorsun?"
" Sizi buraya getiren ajanstan gezi sonunda ücretimi almadım da onu almaya gideceğim."
"Gerek yok paraya ihtiyacın olursa bana söyle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILLAR SONRA
Ficção AdolescenteYıllar sonra gelen şey neydi? Belki bir aşk... Belki bir intikam... Belki bir kavuşma... Belki de yılların yaşatamadıklarıydı.... Arya DURULMAZ, başına geleceklerden habersiz bir şekilde bekleyen kişi... Enis ÖZTUNÇ, gittiği yere gökyüzünü götürece...